Hesabı hakeme bırakmaz kendi keser

Güncelleme Tarihi:

Hesabı hakeme bırakmaz kendi keser
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2010 00:00

Erik Gerets onun için, “Savaşa giderken yanınıza alacağınız ender oyunculardandır” der. Tekmeye kafa koyar. Agresiftir falan ancak öyle peynir ekmek gibi de kırmızı kart görmez. Külhanbeylikten derde girer başı...

Haberin Devamı

“ZOR zamanlardı” diyerek, Zülfü Livaneli’nin “Zor yıllar”ıyla verkaça giriyor; Lorik Cana... 7 yaşında ailesiyle “güneşi görmek” için İsviçre’ye gidiyor; bir mülteci olarak.
Futbol oynamak için zor zamanlardı. Sadece futbola konsantre olamıyordunuz. Sürekli savaşı ve aileni düşünüyorsun. 6 ayda bir vize kağıdımı yenilemek zorundaydım” diyerek, kısa bir pasla özetliyor o zor zamanları.
Yetenek avcısı Arsene Wenger onu da gözüne kestiriyor ama “Arsenal denemesi”, mülteciliğinden ötürü devletlerin sınır ve siyaset çelmesini yiyor. Ama o sınırları 10 yıl sonra aşacaktı. Arsenal’e gidemediği için bir pişmanlık duymuyor. “Hayat ve şartlar” di- yerek, uzun top oynamaya; önüne bakmaya devam ediyor. Elinde olanlar ve olmayanlar... Arsenal’in deneme şansını elinde olmayan sebeplerden yitirirken, Fransa Milli Takımı’nda oynama şansını kendi isteğiyle çeviriyor:
“Arnavutluk için oynamak bir görevdir. Biz küçük ve zirvede olmayan bir ülkeyiz ama Arnavutluk için oynamak gurur veriyor.”
Damardan milliyetçi
Kosovalı ama Arnavutluk ile ikisini de ayrı tutmaya gönlü el vermiyor. Damardan bir milliyetçi. Memleketinin çift başlı kartalının omzundaki dövmesi de milliyetçiliğinin ilanıdır zaten...
PSG ve Marsilya gibi Fransız büyüklerinden de vasat İngiliz Sunderland’e gitmesi yadırganabilirse de son yıllarda dillere pelesenk olan “Premier Lig takımı olsun da ne olursa olsun” anlayışıyla örtüşüyor.
Premier Lig’de oynamak bir zamanların Wembley’inde oynamak gibi bir şey. Wembley’e ayak basmamış adamın futbolcu sayılmadığı dönemleri atlattık. Rivayet odur ki, şu 5 ila 8’den aşağı yemediğimiz İngiltere maçlarından birinde 80’lerin fenomenlerinden Fenerbahçeli Abdülkerim, soyunma odasından depara kalkıp Wembley’in çimlerine koşmuş. Gaye, o kutsal çimlere(!) ayak basan ilk Türk olmak!

Haberin Devamı

Cana’nın sevgilisi Zana Krasniqi, 2008’de Kosova Güzeli seçildi. Kosovalı bir Arnavut olan Cana’nın kolundaki çift başlı kartal dövmesi, doğduğu toprakların simgesi.

KARİYERİ

SEZON TAKIM Lig/Avrupa
2002-05 PSG 69 (2) 6 
2005-09  Marsilya 122 (6) 25 (1) 
2009-10  Sunderland 31
Arnavutluk Milli Takımı 43 (1)

Haberin Devamı

Not: Parantez içindeki rakamlar oyuncunun attığı gol sayısını gösterir.

KİMLİK KARTI

-  Adı: Lorik Cana -  Doğum Tarihi: 27 Temmuz 1983 -  Yaş: 27 -  Doğum Yeri: Pristina-Kosova -  Boy: 1.86 metre -  Kilo: 78 Pozisyonu: Ön libero -  Kotntrat süresi: 4 yıl -  Bonservis Bedeli: 4.5 milyon Euro Ücreti: 8 milyon Euro -  Toplam maliyeti: 12.5 milyon Euro -  Lakabı: Yok edici

ÖZELLiKLERi

İYİ: -  Rakibe değil topa karşı serttir. -  İnatçı kişiliğiyle pes etmeyi sevmez. -  Rakibi bezdirir. -  Kaybetmeyi sevmez
KÖTÜ: -  İnatçılığı hırçınlığa varabilir. -  Kavgacı kişiliği bazen sorun yaratır. -  Bazen hakemden önce hesabı kendi kesmek ister.

Transferi Kennedy suikasti gibiydi

Haberin Devamı

CANA ve inat! Galatasaray ile bu topraklardaki serüveni sona erene kadar adının geçtiği her cümlede Arnavutluğundan ötürü inatçılığı ve Kosovalılığından ötürü de savaşçılığı konuşulacak. Marsilya’dan hocası Erik Gerets de teyid eder savaşçılığını: “Savaşa giderken yanınıza alacağınız ender oyunculardandır.”
Savaşçı kişiliği hem çocukluğunun gerçek muharebe alanlarında geçme-sinden hem de yeşil sahada; tekmeye kafa koymasından ileri gelmektedir.
Yeni Cesur Yürek
Cana’nın Galasaray’a imza atması Sunderland taraftarlarında “tarifi imkansız acılar” yarattı. Taraftarın duygularına tercüman olmak isteyen bazı İngiliz meslektaşlar, şok etkisini anlatmak için ABD’nin bir futbol yıldızı kadar ünlü olan eski başkanı Kennedy’nin suikaste kurban gittiği şok anını bile hatırlatıyor.
Gerçi PSG’liler de Marsilya’ya gidişinde şoke olmuş ve sonrasında da “gönül defteri”nden tamamen silmişlerdi. Gittiği takımlarda kaptanlık pazubandını taktı her daim. Profesyonelliğin cevaz vermediği kadar yürekli oynaması, “Cimbom’a yeni bir Cesur Yürek; yani Bülent Korkmaz mı geldi?” sorusunu sorduruyor. Agresiftir falan ancak öyle peynir ekmek gibi de kırmızı kart görmez. Külhanbeylikten derde girer başı, girse girse...

Haberin Devamı

G.Saray’ı onun ataları kurdu

LORİK Cana, kolunda Arnavutluk’un çift başlı kartalının dövmesini taşır. Cana ile Galatasaray arasında kartal dahil bir sürü tarihsel bağlar var. 1906’da sarı lacivert forma ile mücadele eden Galatasaray, 20’li yıllara kadar kartalı da sembol olarak kullanır. Bu bir tesadüf değil çünkü Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen, bir Arnavuttur. Aynı zamanda bir Bektaşi olan Yen, kurduğu kulübe sembol olarak Arnavutluk’un simgesi kartal seçer. Ali Sami Yen’in babası Şemsettin Sami, Arnavutluk’un tarihi şahsiyetlerindendir. Ali Sami Yen’in amcası Naim Fraşeri’nin de Arnavutluk milli şirinin kurucularından olduğunu ekleyelim.

Haberin Devamı

Kökleri için oynayan bir mülteci

LORİK Cana, Kosova’da yaşananların yeşil sahalarda kendisine güç verdiğini söylüyor: “Sahada en iyisini yaparak ailemi ve insanlarımı mağrur kılmak istiyorum. Bu benim için çok önemli. En önemli hedefim bu.” Köklerini unutmayan Cana, bunun bir ispatı olarak Arnavut Milli Takımı’nın formasını giyiyor. Savaşın acıları onu çabuk olgunlaştırmış:
“Savaş insanlar için ülkeler için kısacası herşey için dehşet bir şey. Allah’a şükür ailemden çok fazla insan kaybetmedim. Fakat arkadaşlarım çok şey kaybetti. Zor zamanlardı. Olan her şey bana güç ve enerji verdi nereye gidersem gideyim en iyisini yapmak için. Ülkemdeki herkesin benimle gurur duyduğunu biliyorum.”
Kazandığı paraları sadece kendisine değil, sıkıntılar içindeki memleketine de bağış yaparak katkıda bulunuyor.

YARIN:  MİROSLAV STOCH

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!