Her şey madalya için
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2013 11:47
Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Kayak Milli Takımı'nın sporcuları, yoğun kamp çalışmalarının ardından, “7. Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu (INAS) Dünya Kayak Şampiyonası”nda altın madalya kazanmak için mücadele edecek.
Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Asbaşkanı Aydın Koç, INAS Dünya Kayak Şampiyonası'na geçen yıl da Erzurum'un ev sahipliği yaptığını belirterek, yarışmaya Türkiye'den 10 sporcunun katılacağını söyledi.
Dünya şampiyonasında altın madalya kazanmak için sporcuların antrenörleriyle birlikte çok iyi bir kamp geçirdiğini anlatan Koç, “Şampiyonaya çok iyi hazırlandık. Üç kampımız oldu. İlk olarak İzmir'de kondisyon çalışmaları yapıldı. İkincisini Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, üçüncü kampı da Erzurum'da Palandöken Kayak Merkezi'nde yaptık” diye konuştu.
Koç, 5 Mart Salı günü başlayacak şampiyonaya 10 ülkeden 220 sporcunun katılacağını anımsatarak şunları kaydetti:
“Çok iyi çalışıldı, iyi hazırlandık. Kamplar çok başarılı geçti. Şampiyonadan ümitliyiz, altın madalya da alacağız inşallah. 4 altın madalyayı kesin görüyoruz. Hedefimiz büyük. İnşallah bu şampiyonada Türk bayrağını göndere çekmek istiyoruz” diye konuştu.
Türkiye'de bundan 10 yıl öncesine kadar sadece zihinsel engellilerin değil, bütün engellilerin sıkıntı yaşadığını, sosyal alanda çok fazla yer alamadığını belirten Koç, “Yapabilecekleri hiçbir faaliyetleri yoktu. Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlet, hukuk devleti diyorduk ama sosyallik anlamında böyle bir şey yoktu. Hükümetimiz engellilere yönelik çok önemli çalışmalar yaptı ve yapıyor da. Büyük yatırımlar yapıldı, engelli maaşı, özürlü maaşı gibi. Artık insanlar dışarıya çıkmaya başladı. Toplumla iç içe oldu. Çok güzel yatırımlar yapıldı. Bu yönden çok iyi.” dedi.
“Biz eğitimle sporu birleştirmek istiyoruz”
Engelli çocukların spora kazandırılmasının çok önemli olduğunu ifade eden Koç, “Biz eğitimle sporu birleştirmek istiyoruz. Yani bizim Hakkari'den, Van'dan, Tunceli'den, Türkiye'nin bütün illerinden çocuklarımız var. Annesi, babası olmayan birçok kardeşimiz var bu çocukların içerisinde” dedi.
Türkiye'de toplam 232 spor kulüplerinin olduğunu anlatan Koç, “232 spor kulübümüzde yaklaşık 16 bin 962 lisanslı sporcumuz var. Bunların hepsi özel, zihinsel engelli çocuklarımız. Yüzme, curling, kayak, futbol ligi, futsal gibi 14 branşımız bulunuyor” diye konuştu.
Özel çocukların farklı coğrafyaları, yeni kültürleri görmesinin de sağlıkları ve eğitimleri açısından önemli olduğuna değinen Koç, şöyle devam etti:
“Denizi görmeyen, vapura binmeyen, şehirleri görmemiş çocuklarımız var. Biz bunun için eğitimi sporla birleştiriyoruz. Çocuklarımız spor yaparken öğreniyor, etrafını tanıyor. Bunu da neden yapıyoruz, çocuklarımızın enerjilerini sarf edecekleri bir nokta olması gerekiyor. Bu çocuklarımız askerlik yapamıyorlar, evlenemiyorlar. Hem çocuğun hem de anne babanın mutlu olacağı bir alan spor. Fırsatlar tanındığı zaman bölge şampiyonu da oluyorlar, dünya şampiyonu da oluyorlar. Evlerine bir madalyayla dönüyorlar. Anne ve babaları da mutlu oluyor.”
“Spor sayesinde öz güven kazanıyorlar”
Hükümetin son yıllarda özellikle engelli çocuklara yönelik ciddi çalışmalarının olduğuna değinen Koç, şöyle dedi:
“Devletin sıcak eli artık çocuklara uzanıyor. Engelliyle yaşamak bambaşka bir şey. Biz de bu çocuklarımıza spor yaptırıyoruz, mutlu oluyorlar. Alileler mutlu, herkes mutlu. Spor sayesinde öz güven kazanıyorlar. Zihinsel anlamda çocukların spor yaparak biraz daha açılma durumları var. Spor sayesinde ben bir bireyim, şunu başaracağım diyebiliyor.”
Doğu Anadolu'daki hava şartlarından dolayı özellikle engelli çocukların daha dezavantajlı olduğunu dile getiren Koç, şöyle devam etti:
“Normal insan olarak baktığınız zaman bile Doğu'da yaşam çok zor. Doğu'daki ve Batı'daki çocuklarımızın yerlerini değiştirerek kaynaşmalarını sağlıyoruz. Bu özel çocuklarımız aynı bayrağın altında spor yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Çocuklarımız, spor sayesinde toplumla, ailesiyle, herkesle bir bütünlük kazanıyor.”
Dünya şampiyonasında altın madalya kazanmak için sporcuların antrenörleriyle birlikte çok iyi bir kamp geçirdiğini anlatan Koç, “Şampiyonaya çok iyi hazırlandık. Üç kampımız oldu. İlk olarak İzmir'de kondisyon çalışmaları yapıldı. İkincisini Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, üçüncü kampı da Erzurum'da Palandöken Kayak Merkezi'nde yaptık” diye konuştu.
Koç, 5 Mart Salı günü başlayacak şampiyonaya 10 ülkeden 220 sporcunun katılacağını anımsatarak şunları kaydetti:
“Çok iyi çalışıldı, iyi hazırlandık. Kamplar çok başarılı geçti. Şampiyonadan ümitliyiz, altın madalya da alacağız inşallah. 4 altın madalyayı kesin görüyoruz. Hedefimiz büyük. İnşallah bu şampiyonada Türk bayrağını göndere çekmek istiyoruz” diye konuştu.
Türkiye'de bundan 10 yıl öncesine kadar sadece zihinsel engellilerin değil, bütün engellilerin sıkıntı yaşadığını, sosyal alanda çok fazla yer alamadığını belirten Koç, “Yapabilecekleri hiçbir faaliyetleri yoktu. Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlet, hukuk devleti diyorduk ama sosyallik anlamında böyle bir şey yoktu. Hükümetimiz engellilere yönelik çok önemli çalışmalar yaptı ve yapıyor da. Büyük yatırımlar yapıldı, engelli maaşı, özürlü maaşı gibi. Artık insanlar dışarıya çıkmaya başladı. Toplumla iç içe oldu. Çok güzel yatırımlar yapıldı. Bu yönden çok iyi.” dedi.
“Biz eğitimle sporu birleştirmek istiyoruz”
Engelli çocukların spora kazandırılmasının çok önemli olduğunu ifade eden Koç, “Biz eğitimle sporu birleştirmek istiyoruz. Yani bizim Hakkari'den, Van'dan, Tunceli'den, Türkiye'nin bütün illerinden çocuklarımız var. Annesi, babası olmayan birçok kardeşimiz var bu çocukların içerisinde” dedi.
Türkiye'de toplam 232 spor kulüplerinin olduğunu anlatan Koç, “232 spor kulübümüzde yaklaşık 16 bin 962 lisanslı sporcumuz var. Bunların hepsi özel, zihinsel engelli çocuklarımız. Yüzme, curling, kayak, futbol ligi, futsal gibi 14 branşımız bulunuyor” diye konuştu.
Özel çocukların farklı coğrafyaları, yeni kültürleri görmesinin de sağlıkları ve eğitimleri açısından önemli olduğuna değinen Koç, şöyle devam etti:
“Denizi görmeyen, vapura binmeyen, şehirleri görmemiş çocuklarımız var. Biz bunun için eğitimi sporla birleştiriyoruz. Çocuklarımız spor yaparken öğreniyor, etrafını tanıyor. Bunu da neden yapıyoruz, çocuklarımızın enerjilerini sarf edecekleri bir nokta olması gerekiyor. Bu çocuklarımız askerlik yapamıyorlar, evlenemiyorlar. Hem çocuğun hem de anne babanın mutlu olacağı bir alan spor. Fırsatlar tanındığı zaman bölge şampiyonu da oluyorlar, dünya şampiyonu da oluyorlar. Evlerine bir madalyayla dönüyorlar. Anne ve babaları da mutlu oluyor.”
“Spor sayesinde öz güven kazanıyorlar”
Hükümetin son yıllarda özellikle engelli çocuklara yönelik ciddi çalışmalarının olduğuna değinen Koç, şöyle dedi:
“Devletin sıcak eli artık çocuklara uzanıyor. Engelliyle yaşamak bambaşka bir şey. Biz de bu çocuklarımıza spor yaptırıyoruz, mutlu oluyorlar. Alileler mutlu, herkes mutlu. Spor sayesinde öz güven kazanıyorlar. Zihinsel anlamda çocukların spor yaparak biraz daha açılma durumları var. Spor sayesinde ben bir bireyim, şunu başaracağım diyebiliyor.”
Doğu Anadolu'daki hava şartlarından dolayı özellikle engelli çocukların daha dezavantajlı olduğunu dile getiren Koç, şöyle devam etti:
“Normal insan olarak baktığınız zaman bile Doğu'da yaşam çok zor. Doğu'daki ve Batı'daki çocuklarımızın yerlerini değiştirerek kaynaşmalarını sağlıyoruz. Bu özel çocuklarımız aynı bayrağın altında spor yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Çocuklarımız, spor sayesinde toplumla, ailesiyle, herkesle bir bütünlük kazanıyor.”