Güncelleme Tarihi:
İçinden geçilen durumda Fenerbahçe taraftarının üzerine düşeni A’dan Z’ye yaptığını belirten Kocaman; takıma nasıl moral verdiğinden oyuncu seçimine, Mersin İdmanyurdu maçında yaşananlardan istediği oyuncu tipine kadar bir çok konuda da açıklamalarda bulundu.
BÖYLE BİR BAŞLANGIÇ UMUT VERİCİ
Aykut Kocaman, FB TV’de canlı yayınlanan Teknik Analiz programında taraftarların SMS yoluyla gönderdiği soruları yanıtlarken, sözlerine terörist saldırıda şehit düşen askerlerimizi anarak başladı ve "Üzüntülü ve öfkeliyiz. Bu ülke insanlarının, tüm ülke insanının aynı duygulara sahip olduğunu düşünüyorum. Sözlerin de bittiği yerler var onlardan bir tanesini yaşıyoruz. Hayatını kaybedenlere başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar diliyorum" dedi.
Aykut Kocaman, lige iyi başlangıç yapmaları hakkında ise "Tüm sorunların ardından böyle bir başlangıç bizim adımıza sevindirici ve ümit verici. Bu zor günlerde başımıza gelecek en kötü şeylerden biri de bizi demoralize edecek sorunların gelmesiydi. Bunları ters tarafa çevirmeye başardık. Hazırlıklar, sakatlıkların dışında istediğimiz gibi gidiyor" diye konuştu.
İŞİMİZİN ÖZÜNE DÖNDÜK
Takıma nasıl moral verdiği sorulduğuda ise Kocaman, "Sığındığımız iki tane temel düşünce var. Bir tanesi geçen sezonun tümünün her şeyiyle hakkımız olduğunu biliyoruz. Bu duygu ve düşünce yüksek bir biçimde hakim. İkincisi bu durumdan çıkış için temel faktör, oyunun futbol tarafına top tarafına dönmek ve bunu futbola doğru çevirmekti.Topuk Yaylası’na gittiğimiz andan itibaren konuşmalarımızda temel vurgumuz buydu. İşimizin özüne döndük ve top oynamaya devam ettik. Bunu ne kadar iyi yaptığımız da dosta düşmana, sevene sevmeyene gösterdik. Bugüne kadar da bunda yol aldık ve başarılı olduk" diye cevap verdi.
İLERLEYEN DÖNEMDE KADRO OTURACAK
Sözlerinin çarpıtılması hakkında ise Kocaman, "Çok fazla konuşmayı seven bir yapım yok. Ancak söylediklerimin çarpıtılması konusunda herkes gibi benim de sıkıntılarım var. Ancak bu iş, medya, alanlar ve halka götürenler, ufak doldurmalarla kendilerine hareket alanı sağlıyorlar. Bunu da anlıyorum. Ne kadar çarpıtırlarsa çarpıtılsın toplumun kendine has bir sağduyusu var. Kısa vadede bu çarpıtmanın bir etkisi oluyor ama uzun vadede söyleyen kişiye bakıp bir karar veriyorlar ve bunu da kolay kolay değiştirmiyorlar. Aklımdan ne geçiyorsa anlatmaya çalışan insanlardan birisiyim" diye konuştu. Forma dağıtırken kriterleri ve Fenerbahçe’de farklı on birlerin sahaya çıkması konularında ise Kocaman, "Geçen sezonu ikinci yarısında hemen hemen büyük zorluklarla aynı takım sahaya çıkmıştı. O dönem ve bu dönemi yan yana getirdiği zaman Birincisi sezon yeni başladı. Futbolcular yeni form tutmaya çalışıyorlar. Bu dönemler tüm antrenörler için mutlak olarak kazanmak zorunda olduğunuz dönemlerdir. Bu dönemler bir yandan da telafinin olduğu dönemler. Bunu da geçen yarının ikinci yarısına koyduğumuz zaman sorunun yanıtı ortaya çıkıyor. Bu sene tüm takımlar 6 yabancı kuralından dolayı 6 yabancı 5 yerli formülüyle sahada yer alıyor. Fenerbahçe ise uzun zamandır böyle oynuyordu. 5 oyuncumuz da Milli Takım oyuncuları ama sezona sakatlıklarla geldiler. Hem takımı hem de rakip takımları düşünerek kadro oluşturuyoruz. İlerleyen zamanlarda bir biriyle daha çok oynayan oyunculardan oluşacak takım olacak. Ancak bu dönem böyle oluşacak. Kazandığımız sürece de bir sorun yok" diye konuştu.
BENİM ADIMA ANTRENÖRLÜK BAŞARISI
Mersin İdmanyurdu maçında Alex ve Stoch arasında yaşananları takım ve antrenörlüğü adına olumlu gördüğünü söyleyen Kocaman, "Tek olaydan bütün her şeyi belirleyip genele yayabiliyoruz. Futbol tamamen kazanma üzerine inşa edilmiş bir oyun haline geldi. Bu ortamda sinirlerin yıpranması kadar doğal bir şey olamaz. Sinirleri yıprandığına da futbolcuların tartışması doğal. Ancak böyle bir şeyin tüm takıma sirayet etmesi istenmez. Ama futbolcuların bütün olarak kazanmayı istemeleri ve bu kazanma isteği karşısında saha içinde yapılan yanlışlara tepki göstermeleri çok doğal ve benim adıma önemli bir antrenörlük başarısı. Takımın tecrübeli oyuncularının bu duyguyu göstermesi açısından da önemli bir şey. Mersin maçında oyuncularımın oyun için yanlışlara karşı tepki göstermeleri, benim açımdan antrenörlük başarısıdır" diye konuştu.
ÖNEMLİ OLAN TAKIMIN VE KULÜBÜN BAŞARISI
Futbolcuların yaşanlardan tamamen kendilerini soyutlayarak işlerini yapmalarının mümkün olmadığını söyleyen Aykut Kocaman, Dia’nın BJK maçına mı saklandığı ve Stoch hakkındaki görüşleri sorulduğunda ise "Bir oyuncuyu bir maça saklamak lüksüne ne ben ne diğer antrenörler sahip değiller. Maçlarda bazı oyuncuların özellikleri o maça uygun düşer. Bu bazen tutar basen tutmaz. Süreç içinde hiç bir teknik direktörün bir oyuncusunu saklamak düşüncesi yoktur. Herşeyi düşünerek bir takım kararlar veriyoruz. Doğrular da var yanlışlar da var. Tüm bunların içinde bir takım kriterlerimiz var. Herhangi bir oyuncuya karşı art niyet ve önyargımızın olması da söz konusu değil. Esas olan takımın ve kulübün başarısını sağlamak. Bazen Dia ve Uğur, bazen Stoch ve Caner tüm oyuncularımıza ihtiyacımız var" diye konuştu.
TAKIM İÇİN MÜCADELE EDEN OYUNCU
İstediği oyuncu tipini "Çok daha fazla takım için mücadele eden, hem savunma hem hücumu düşünen" şeklinde özetleyen Kocaman, " Vahim bir hata yapmazsak 40 maç oynayacağız . 34 normal sezon, 6’ısı play off. Bu 40 maçta oyunculardan maksimum verimi almak temel amacım" dedi. Mersin İdmanyurdu maçının ardından takıma getirdiği eleştirilerin nedenini de açıklayan Kocaman, "Mersin’de kazanma arzusu yüksek, girilen gol pozisyonu sayısı fazlaydı. İkinci yarıda, 38 dakika rakip 10 kişiyken maçın 2-1 bitmesi de önemli değil. Gerçi 3-0 veya 4-0 olsa algı değişecekti. Ancak benim asıl dikkat çektiğim konu, 2-0 önde olduğumuz ve rakibin eksik olduğu zamanda hakimiyetini tamamen bizim takımın elinde bulunması lazımdı. Böyle bir durumda rakibe çok fazla oyuna katılma şansı vermemeliydik. Bu benim için beklentilerimi bulamamak durumu yarattı. Mutlak kazanma arzusu bizim sonuçtan önce ve sonuçtan sonra başka bir takım olmamıza neden oluyor" diye konuştu.
BİENVENU GELİŞİME AÇIK
Yobo ve Ziegler’in genel futbolculuk yeteneklerinin yanı sıra işlerini ve antrenmanları seven, iş ahlakları yüksek ve bundan sonra da beraber çalışmak istediği oyuncular olduğunu belirten Kocaman, Bienvenu hakkında ise "Sahada son zerresine kadar takım için kendisini veren, kendisini daha çok geliştirebilecek kapasiteye sahip bir takım oyuncusu. Gelecek günler bugüne kadar oynayamadığı büyük bir kulüpte oynamanın da avantajıyla kendisini daha da geliştirecek" dedi.
BÖYLE BAŞKA BİR TARAFTAR GRUBU OLACAĞINI SANMIYORUM
Yazılıp çizilenlerin aksinen Gökhan Gönül, Stoch, Dia ve Semih arasında hiçbir sorun bulunmadığını belirten Kocaman, Fenerbahçe taraftarı hakkında ise, "İçinde bulunduğumuz durumda taraftara düşen şudur demeye gerek yok. Çünkü taraftar üzerine düşen vazifeyi 3 Temmuz’dan beri A’dan Z’ye yaptı. Biz de bir taraftan bu sorumluğu üzerimize aldık. Bizi bu kadar diri tutan da açıkçası Fenerbahçe taraftarının kelimelere dökemediğim bize olan inancıydı. Bize ve takıma bu kadar sahip çıkan başka bir grup olabileceğini sanmıyorum. Bugüne kadar ki destekleri için çok teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.