Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de kürek branşında sporcular, sezonda 3 ya da 4 yarışta 6-7'şer dakikalık performanslar ortaya koyabilmek için, bütün yıl yoğun antrenman programlarıyla çalışıyor. ODTÜ Kürek Takımı Kaptanı Ali Oğuz Yüksel, AA muhabirine yaptığı açıklamada kürekte, futbol, basketbol ya da voleybol gibi branşlardan farklı olarak sezonda sadece 3 ya da 4 yarışma yapılabildiğini, sporcuların da 9-10 aylık sezon süresince sadece bu 6-7 dakika süren 3-4 yarışma için çalıştığını söyledi.
Kürekte sporcuların 6-7 dakikalık Üniversitelerarası Kürek Şampiyonası, Türkiye Kupası ve Türkiye Şampiyonası'nı düşünerek çalıştığını vurgulayan Yüksel, şöyle devam etti:
“Tüm fiziksel ve zihinsel yüklemeler bu 3 ya da 4 yarışma için yapılır. Kendimizi geliştirebilmemiz için her antrenmanı bir yarışmaymış gibi geçirmemiz gerektiği, her zaman aklımızda olmasını istediğimiz önemli bir motivasyon kaynağıdır. Öte yandan yarışma öncesi ve sırasında çok dikkatli olmamız gereklidir. Bu, yarışma öncesi stresi körükler ama yarışma sırası, sporcunun mücadeleyi ve sporun ruhunu en iyi hissettiği anlardandır. Antrenman ya da yarışma sonrası ise eğer sporcu elinden geleni yaptıysa, en mutlu olduğu dönemdir” diye konuştu.
“Nabzınız dakikada 200”
Takımın en kıdemli sporcusu Bulut Ertürk de, “Nabzınız dakikada 200'e ulaşmış durumdayken, yılmadan, sonuna kadar sınırlarınızı zorlarsınız” ifadelerini kullandı. Zoru başarmakla, başardıklarıyla farklı olduğunu hissetmek ve hissettirmenin kendisi için çok önemli olduğunu belirten Ertürk, şöyle devam etti:
“Kürek, gerçekten zor bir spordur. Konsantrasyon, dayanıklılık, güç, denge kürek sporunun olmazsa olmaz parçalarıdır. Her antrenmana kafanızda karışık duygularla gelirsiniz. Bazen ayaklarınız sizi geri götürmek ister, içinizden bir ses 'burada ne işim var benim' der. Fazlasıyla acı çekeceğini bile bile, teknenin suyun üstünde sizin verdiğiniz kuvvetle ulaştığı hızı, bunun size verdiği heyecanı ve antrenmanı bitirince gerçekten zor bir iş başarmanın mutluluğunu
düşünerek kendinizi motive edersiniz. Antrenman belki sizin için zor geçecektir. Kollarınız, bacaklarınız belki de tüm vücudunuz size her kürekte 'dur' emri veriyorken ve nabzınız dakikada 200'e ulaşmışken yılmadan, sonuna kadar sınırlarınızı zorlarsınız. İşte o zaman gücünüzün sadece bedeninizde değil, bir kısmıyla da kafamızın içinde olduğunu çok net bir şekilde görürsünüz. Duygular, sizde şiddetli bir tutku yaratır ve hiç kopamayıp daha da bağlanırsınız elinizde tuttuğunuz küreklerinize.”
“Özel sektörle ortaklık gerek”
Takımın eski kaptanlarından kulüp yöneticisi Ahmet Eren Öztürk ise en önemli zorluklarının küreğin Türkiye'de amatör olarak yapılması nedeniyle yaşadıkları mali sıkıntılar olduğunu söyledi. Küreğin çok tanınan bir branş olmaması nedeniyle, özellikle özel sektörden ortaklıklar kurmanın kolay olmadığını dile getiren Öztürk, “Aslında kurum ve kuruluşlar, konuyu amatör spor ve sporculara yapılacak bir yatırım ve sosyal sorumluluklarının bir parçası olarak görmeli. Bu durum iki taraf açısından da kazanımlar yaratabilir. Özellikle büyük bütçeli takımlara karşı eşit koşullar altında yarışabilmek için sürdürülebilir bir mali yapıya ihtiyacımız var” değerlendirmesini yaptı. Yaşanılan diğer sorunu, “Türkiye'de spora yaklaşımın hobi olarak algılanması” olarak belirten Öztürk, “Bu noktada profesyonel sporculuk yaklaşımına ihtiyaç var” diyerek, sözlerini tamamladı.
ODTÜ Kürek Takımı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kürek takımı, ODTÜ Spor Kulübü ile birlikte 1962 yılında Rektör Kemal Kurdaş döneminde kuruldu. 40 kişilik sporcu kadrosuyla birçok başarı elde eden kürek takımı, kurulduğu yıldan bu yana Balkan Şampiyonası, Dünya Şampiyonası ve diğer uluslararası organizasyonlarda Türkiye'yi temsil ediyor. Takımın en önemli başarıları arasında 1992 ve 1993 yıllarında Büyük A ve B Erkekler ile 1997'de Büyük B Erkekler kategorilerinde şampiyonlukları yer alıyor. Takım son olarak geçen sezon 3 farklı kategoride de ikincilik kupaları aldı.