Beşiktaş'ın Akaretler'deki kulüp binasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Orman, kulübün mali sıkıntılarına rağmen başkanlık görevini istediğini dile getirdi.
Orman, “Bu rasyonel bir iş değil, bu bir aşk işi. Olmadığı müddetçe bu eziyet, çok büyük bir sıkıntı” diye konuştu.
Beşiktaş'ta son 8 sene içerisinde 85 futbolcunun transfer edildiğini, ödenen meblağların ortada olduğunu vurgulayan Orman, “Bunların hepsi kamuoyu önünde oldu. Olurken kimse sesini çıkarmadı. Şimdi benden bunların hepsinin hesabını sormam isteniyor. Ben de şunu diyorum, sorabileceğim her hesabı soracağım” ifadelerini kullandı.
Kulübün sekiz senelik geçmişinin uluslararası bağımsız bir denetim şirketi tarafından denetlendiğinin altını çizen Orman, şunları kaydetti: “Sekiz sene çok uzun bir süreç. Biz savcı değiliz, polis değiliz. Biz ancak kendi defterlerimize bakabiliriz. Birçok branş, fatura, işlem var. Biz uluslararası bir denetim şirketi ile sekiz seneyi denetlettik. Bu denetleme, fatura gelmiş ödenmiş mi denetlemesi değil. O faturanın neden olduğu, arkasına bakıldığı bir denetleme. Üç hafta evvel denetleme bitti. Hukukçularımıza gönderdik. Ceza hukuku, dernekler yasası, ticaret ve vergi hukuku olarak bakıyoruz. Sonra, raporlar benim önüme gelecek. Arkadaşlarımızla bir karar vereceğiz. Biz kamu görevlisiyiz, kimseyi karalamayız, kimseyi de aklamayız.”
“Mülk satış planımız yok”
Beşiktaş'ın içerisinde bulunduğu finansal darboğazdan kurtulmak için önümüzdeki dönemde sahip olduğu gayrimenkullerin bir kısmını satışa çıkarmak ya da hisselerinin bir kısmını daha halka arzetmek gibi bir düşüncesi olup olmadığı yönündeki soruya da Orman, “Bizim uzun dönem planlarımızda mülk satışı yok. Zaten Beşiktaş'ta bir gayrimenkul satışı genel kurul yetkisiyle verilir. Yönetim Kurulu'nun böyle bir tasarruf yetkisi yok. Bunun haricinde bazı çalışmalarımız var. Daha sonuçlandırmadık. Biz kamuoyuna ve Sermaye Piyasası Kurulu'na tabi olan bir şirketiz. Her yaptığımız açıklama sonradan karşımıza problem olarak çıkıyor. Bunlar ancak sonuçlandıktan sonra açıklayacağımız şeyler” karşılığını verdi.
Orman, yakın zamanda kulübün kaybettiği Ferrari davasına ilişkin olarak da, “Geçen Ferrari dosyası gündeme geldi. Beşiktaş yaklaşık olarak 7,5 milyon avro gibi bir ceza ile karşı karşıya kaldı, ama bizim zaten öngörülerimizde, onun karşılığını ayırmıştık. Bizim bilançomuzda negatif bir ivme yaratmadı. Bizim 8,1 milyon avro 31 Mayıs itibariyle ayrılmış bir karşılığımız vardı” dedi.
Kulübün, İnönü Stadı'nın yerine yeniden inşa edilmesi planlanan yeni stat projesine ilişkin Orman, “Kamuoyunun gündeminde olan bir stat projemiz var. Ben onunla alakalı çok zamanla alakalı bilgi vermekten kaçınıyorum ama o da realize etmeye çalıştığımız ve edebileceğimiz bir proje olarak duruyor. Devletin bazı adımları var. O adımları tam anlamıyla aştık dersek o zaman bizim imar planıyla çıkmamız gerekirdi. Henüz o aşamada değiliz” ifadelerini kullandı.
Orman, Türkiye'de futbolcuların dünya ortalamasının üzerinde ücretlerle transfer edildiğini vurgulayarak, “Bir oyuncu alımına 25 milyon dolar harcanıyor. Hangi kritere göre bu seçilmiş, neden o seçilmiş, hangi raporlama var? Böyle bir altyapı yok. Beşiktaş'ta böyle bir izleme ve raporlama ile alınmış bir oyuncu yok. Bu bu altyapıyı kuruyoruz şimdi” diye konuştu.
Fransa'da 1 milyon avro ücretin üzerinde futbolcu sayısının 20'den fazla olmadığını vurgulayan Orman, “Böyle yüksek paralar olan yerler yok. Türkiye'yi Katar, Dubai öncesi bir nokta haline getirdiğiniz zaman olmaz. Siz oyuncuya değerini vereceksiniz. Ben şu anda Beşiktaş'a 10 tane 10'ar milyon dolarlık oyuncuyu alabilirdim. Sözleşme kolay. Ama yerine getirmediğiniz zaman UEFA 'gereğini yerine getir' diyor. Yerli oyuncularımıza baktığımızda da Milli Takımın durumu ortada” dedi.
“İş adamları kulüple temasını kesmiş vaziyetteler”
“Mali zorluklar içerisindeki takıma Rahmi
Koç gibi Türkiye'nin önde gelen Beşiktaşlı iş adamlarının yeterli finansal katkıyı sağlayıp sağlamadığı”na yönelik bir soruya karşılık da Fikret Orman, şunları söyledi: “Özellikle iş adamları kulüple temasını kesmiş vaziyetteler. Bizim birinci görevimiz onlardan kulübümüz sıkıntıda diyerek para istemektense, onlara bu kulübün herkesin kulübü olduğunu, hep beraber bir şeyler yapmamız gerektiğini izah etmek. Rahmi Bey, Türk iş adamları içerisinde en önde gelen, bizim de Genel Kurul ve Divan Kurulu üyemiz. Beşiktaşlı olmasından gurur duyduğumuz bir isim. Tekerlekli basketbol takımımızın sponsoru RMK'dır. Ben Beşiktaş Kulübü Başkanıyım, gidip herkese 'bize şunu yapın bunu yapın' demiyorum. Kimseye de öyle bir baskım yok.”
Beşiktaş'ı bu yıl itibariyle kar eden bir şirkete dönüştürdüğünü belirten Orman, şöyle devam etti: “Son sekiz senedir zarar eden bir şirket konumundayken bunu tersine çevirdik. Yüzde 18 civarında giderlerimizi azalttık. Bu bir anda olmuyor, ilerde bunların yansımaları daha fazla olacak. Çünkü yapılan sözleşmeler var. Yapılan sözleşmelerin hemen dışına çıkmak çok mümkün olmuyor. Bu sene 1 milyon 662 bin lira gibi bir kar elde ettik. Geçen sene aynı dönemde 29 milyon 382 bin gibi bir zarar kaydetmiştik. Bu tabii ki tavizsiz aldığımız radikal kararlar sonucu elde edildi. Devam edeceğiz.”
Orman, şirketlerin artık spor kulüpleri ile sponsorluk anlaşması yapmaktan uzak durduklarının altını çizerek, “3 Temmuz'dan sonra spordan bir kaçış, sponsorlardan bir çekilme meydana geldi. Biz o süreçte de bunun hala bize olan uzantılarını yaşayarak görüyoruz. Türk basketbol tarihinin en başarılı sezonunu kapattık. Sezonumuzu dört kupa ile kapattık ama hala basketbol takımımıza bir sponsor bulamadık” ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'ın basketbol takımı sponsorluğu için yüksek sponsorluk ücetleri talep ettiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirten Orman, 'Bizim rakiplerimize baktığımız zaman, bizden yaklaşık 2-3 misli fazla maliyetli takımlar kurdular” dedi.
“Bankalarla kredi için görüşüyoruz”
Beşiktaş Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Mali İşler Komitesi Başkanı Berk Hacıgüzeller de kulübün yüksek faizli kısa vadeli Türk Lirası cinsiden borçlarının kapatılması için bankalarla kredi görüşmeleri yaptıklarını söyledi.
Hacıgüzeller, “Borçların bir kısmı yaklaşık yüzde 27-29 oranında TL faizi olan borçlardan oluşuyor. Bizim birinci hedefimiz bu TL borçlarını tamamen kapatmak. Bilançomuzu ferahlatmak, rahatlatmak. Maç hasılatlarından ve localardan elde ettiğimiz gelirler otomatikman faaliyete kapital olarak ilave olacak ve
Futbol AŞ kendini çevirmeye başlayacak. 'Bunu nasıl kapatacaksınız?' derseniz, şu anda bankalarla kredi görüşmeleri yapıyoruz, henüz sonuçlanmadı. Bu tamamlanmadı. Bunu tamamladıktan sonra bu yüksek TL borçlanmayı tamamen kapatmak. Bir yıldan daha kısa vadeli ödemeler 14,5 milyon TL. Faiz ödenmedikçe ilave oluyor maalesef” şeklinde konuştu.
Kulübün bankalarla yürüttüğü kredi görüşmelerinin detaylarını paylaşan Hacıgüzeller, “Beşiktaş'ın son altı aydır yaşadığı sıkıntıların başında borçlarını yapılandırma kabiliyetinin olmaması geliyordu. Bunun da tek sebebi hazırda nakit paranın olmayışıydı. Üzerinde çalışmakta olduğumuz kredi Beşiktaş'ın borçlarının yeniden yapılandırılması için bir kaynak teşkil edecek. Kısa vadeli rakamları alacaklılarla tekrardan masaya oturarak uzun vadeye yayma kabiliyetine sahip olacağız” dedi. Hacıgüzeller ayrıca sermaye artışı yapma gibi bir planlarının olmadığını belirtti.
“Finansal darboğaza rağmen karlılığımız arttı”
Beşiktaş Şirketler Grubu Genel Koordinatörü Uğur Gökhan Sarı ise kulübün içerisinde bulunduğu maddi zorlukları aşmak için gelir artırıcı uygulamalar ve tasarruf tedbirlerine başvurduğunu belirterek, “Yeniden yapılanma çalışmaları sonucunda göreve geldiğimizde 415 olan personel sayısını bugün itibariyle 354 kişiye düşürdük. Bu da yaklaşık olarak 2 milyon liralık tasarruf anlamına gelmektedir” dedi.
Geçen sezonunu tamamında satılan toplam forma sayısının 66 bin iken bu sene bu rakama üç ayda ulaştıklarının altını çizen Sarı, “Kartal yuvaları 3 aydır üst üste satış rekorları kırıyor. Geçen senenin ilk üç aylık dönemine göre satışlarımız 4 milyon liradan 11 milyon liraya yükseldi. “Feda” konsepti altında geliştirmiş olduğumuz proje sonucunda yaklaşık 165 bin parça ürün sattık ve bu satışlardan 4 milyon liraya yakın ciro elde ettik” bilgilerini verdi.
Sarı, kulüp yönetimi göreve geldiğinde kulübün ve grup şirketleri aleyhine açılan dava sayısı 142 iken, bunlardan 59'unu kapattıklarını, 21'ini protokole bağladıklarını söyledi. Kulüp yönetimi tarafından son altı ay içerisinde Beşiktaş kulübüne 20 milyon liradan fazla para konulduğunun altını çizen Sarı, “Geçen yıl satılan kart satışından hasılatımız 11 milyon lirayken bu sene 14 milyon liraya yükseldi. Loca satışları da dikkate alındığında bu rakam 20 milyon liraya ulaştı. Göreve başladığımız tarihte 153 milyon lira olan banka ve faktoring borcumuz bugün itibariyle 135 milyon liraya indi. Satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77 oranında artış gösterdi. Satışlarımızın maliyeti geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 oranında azaldı” diye konuştu.
Uğur Gökhan Sarı, yaşanan finansal sıkıntılara rağmen kulübün karlılığının artırıldığını dile getirerek, “Beşiktaş Futbol AŞ 1 Haziran 2012-31 Ağustos 2012 döneminde brüt karını yüzde 120, faaliyet karını ise yüzde 106 oranında artırdı. Söz konusu dönemde brüt kar ve faaliyet karı açıklayan tek futbol şirketi olduk” dedi.
Sarı, yönetimin göreve başladığı andan mart sonu itibariyle futbolculara 60 milyon lira toplam borcu olduğunu, bugüne kadar söz konusu borcun 33 milyon lirasının ödendiğini, bakiye kısmı için de bazı futbolcularla ödeme planı üzerinde mutabık kalarak protokol yaptıklarını söyledi.