Hedefleri “deafolimpik” şampiyonluğu

Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da 26 Temmuz-4 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek Deafolimpik Oyunları'na (Dünya İşitme Engelliler Oyunları) İsmet Iraz Tekvando Salonu'nda hazırlanan İşitme Engelliler Milli Takımı, çalışmalarını 25 Mart'a kadar burada sürdürecek. Dünya ikinciliği bulunan milli takımın hedefi, takım halinde şampiyon olmak.İşitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Osman Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sofya'daki oyunlara 16 branşta katılacaklarını belirterek, 16 branştan 5'inin sürekli kamp yaptığını ifade etti. Tekvandonun, oyunlarda madalya bekledikleri spor dallarından biri olduğunu dile getiren Arslan, “Daha önce dünya ikincisi olduk, ancak bu defa hedefimiz takım halinde şampiyon olmak. Zaten felsefe olarak, ikinciliği düşünen bir takımı, hedefi olan bir takım olarak kabul etmiyoruz” dedi.

Milli Takım Teknik Direktörü ve eski dünya şampiyonu tekvandocu Cihat Kutluca da bunun ikinci kampları olduğunu, Sofya'ya kadar 5 kamp daha yapacaklarını söyledi. Kampta dünya şampiyonalarında ilk 3'e girmiş sporcuların yanı sıra Türkiye şampiyonlarının bulunduğunu belirten Kutluca, “Takımın daha önce de dünya şampiyonluğu bulunuyor. Ancak o zamanlar dünya şampiyonalarına katılan ülke sayısı fazla değilmiş” diye konuştu. Kendilerini zorlayacak ülkenin Rusya olduğunu ifade eden Cihat Kutluca, “Hedefimiz takım halinde şampiyonluk, bunu başaracağımızı ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.

Tekvando konusunda sporcularıyla iletişimde problem yaşamadıklarını belirten Kutluca, “Sadece sosyal ortamlarda, antrenman dışında iletişim sorunu yaşıyoruz” dedi.

Sporcular

Tekvandoya, kavgadan korunmak için başlayan dünya şampiyonu Muhammed Güler, birçok kez Türkiye şampiyonu olduğunu belirterek, “2008 yılında dünya şampiyonu oldum, aynı yıl deafolimpik denemelerinde birinci oldum. 2009 Deafolimpik Oyunları'nda ve geçen seneki dünya şampiyonasında birinci oldum” diye konuştu.

“Sofya'da hepimizin beklentisi şampiyonluk” diyen 24 yaşındaki Güler, Ankara Üniversitesi BESYO Spor Yöneticiği Bölümü'nde okuduğunu, okulla birlikte tekvandoyu yürütmenin kendisi için zor olmadığını söyledi.
Dünya şampiyonu Serkan Sağır da dünya ikinciliği ve üçüncülüğünün bulunduğunu belirterek, “Spor, hayatıma maneviyat yönünden katkı sağladı. Spora başlamadan önce içine kapanık bir insandım. Spordan sonra faaliyetlerle açıldım, kendime geldim” dedi.

Bursa Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde hizmetli olarak görev yaptığını ifade eden 33 yaşındaki milli tekvandocu, evli ve 2 çocuk sahibi olduğunu ifade etti. Sağır, “Bireysel ve takım halinde şampiyonluk istiyoruz. İnşallah hocalarımızı mahcup etmeden başarıya ulaşırız” ifadelerini kullandı.

Dayak yemekten kurtulmak için...

Orta okuldayken okuldaki kızlardan dayak yeyip eve ağlayarak geldiğini, bu nedenle babasının onu tekvandoya yazdırdığını belirten Türkiye şampiyonu Yıldız Bek de, “İçine kapanık biriydim. Spor sayesinde kendimi aştım, çok iyi yerlere geldim. Çocuk gelişimi bölümünde okuyorum” dedi. 21 yaşındaki Bek, ilk kez milli takım kampına çağrıldığını kaydetti. Daha önce İşitme Engelliler Atletizm Milli Takımı'nda krosçu olduğunu, 3 yıldır tekvando yaptığını belirten 26 yaşındaki Ayşegül Gökkaya ise tekvandodan çok keyif aldığını, atletizmden daha ağır bastığını dile getirdi.

“Atletizmde daha çabuk terliyor ve kilo veriyordum, çok zayıftım” diyen Gökkaya, “Tekvando daha kolay geliyor, atletizm beni zorluyordu” dedi. Türkiye üçüncülüğü bulunan Ayşegül Gökkaya, “Bu kamp bizim için çok yararlı oluyor. Yeni bilgiler, farklı tekniklerle kendimizi geliştiriyoruz” diye konuştu.