"Hedefimiz 2014'e doğrudan katılmak"
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2012 09:51
(A) Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefimiz, 2014'e doğrudan katılmak” dedi.
Avcı, Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Sporda Başarı, Ahlak ve Motivasyon” konulu panele katıldı.
Eylül ayında başlayacak Dünya Kupası elemeleri öncesinde rakipleri olan Hollanda'yı Avrupa Şampiyonası'nda mercek altına alıp canlı seyrettiğini belirten Avcı, “Diğer maçları da televizyondan seyrederek kayıt altına aldık ve rakiplerimizi incelemeye çalıştık. Son oynadığımız 5 hazırlık maçı sürecinde kamuoyundan olumlu tepkiler aldık. Sokaktaki insanların 'keşke biz de Avrupa Şampiyonası'nda olabilseydik' duygusunu gördük” diye konuştu.
Türk futbolcuların yetenekli olduğunu ifade eden Avcı, “2012 Avrupa Şampiyonası'nda olsaydık iyi şeyler yapabilirdik. Coşkulu bir takım olabileceğimizi tahmin edebiliyorum. Ama burada olamamaktan önemli dersler çıkardık. Son iki büyük turnuvayı kaçırdık. Kaçırdığımız 2010 Dünya Kupası ve 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın telafisini yapıp, istikrarlı bir şekilde turnuva takımı olma düşüncemiz var” değerlendirmesini yaptı.
Avcı, göreve geldiğinde Dünya Kupası elemelerindeki rakiplerin belli olduğunu ifade ederek, “1996 yılından itibaren şampiyonalara parçalı olarak gidiyoruz. 1996'dan 2012'ye geldiğimizde bir eşik atlama zamanı geldiğini düşünüyorum. Çalıştığım oyuncu grubu genç takımlarda birlikte olan oyuncu grubu. Bu oyunculara çok güveniyorum. Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefimiz, 2014'e doğrudan katılmak. Bu hedefe inşallah hep birlikte koşacağız” dedi.
Başarılı olmak zorunda olduğunu vurgulayan Avcı, şunları söyledi: “Her teknik adam başarılı olmak ister. Ancak ben başarılı olursam yeni nesil teknik direktörlerin önünü açacağım. Kalite yükselecek. Kalitenin ve rekabetin olduğu yerde güzel şeyler ortaya çıkacağına inanıyorum. Kaliteli antrenörlerimiz var. Bunlarda önemli olan, zaman vermek ve sabır göstermek. Bu işin temelinde kulüplerin altyapısı önemli. Yöneticilerin sabrı önemli. Son yıllarda uzun süreli çalışan arkadaşlarımız var. Antalyaspor'da Mehmet Özdilek bunlardan bir örnek. Dünyada en büyük örnek, Alex Ferguson. Manchester United takımında 7 yıl hiç başarısı yoktu. Ancak 25 yıldır bu takımın başında ve yapılanmayı tamamladıktan sonra takımını başarıdan başarıya taşıdı. Yeter ki sabırlı olalım.”
Avcı, (A) Milli Takımın, son beş hazırlık maçında 23,5 yaş ortalaması ile oynadığını belirterek, “Avrupa ve Dünya şampiyonalarında başarılı olmuş takımların yaş ortalaması 26,5-27. Biz de 2 sene sonra 2014 Dünya Şampiyonası'nda 26 yaş ortalaması ile olacağız. Genç, tecrübeli bir oyuncu grubu var. Bunun arkasından gelebilecek oyuncu grubu da var. Yetenekliyiz, yeteneklerimizi gelecek yıllara yayarak altyapı eğitimlerine de gereken önemi verirsek, gelecekte çok başarılı dereceler alan ülke olabiliriz” dedi.
Futbol oyununu herkesin sevdiğini ve çok tutkuyla baktığını kaydeden Avcı, şöyle konuştu: “Geçen sezon çok sıkıntılı bir süreç, kafaların çok farklı yönlere gittiği bir süreç yaşandı. Ama oyun güzel ve herkes yeniden futbola dönmeye başladı. Milli takımla hazırlık maçlarına çıkmadan önce, 'yeşil sahanın konuşulmadığı dönemde, herkesin yeniden yeşil sahayı ve milli takımı konuştuğu bir zemin yaratmak' öncelikli hedefini koymuştuk. Oyuncularımız da buna doğru cevap verdi. Bu olaylar dünyanın her tarafında yaşanıyor. Öncelikle kulüplerimizin yapılanması, UEFA'da mali denetimlerinin olması, altyapıların belli bir standarda gelmesi Türk futbolunu daha doğru yerlere taşıyacak. Karamsar değilim. Hep ümitli bakıyorum. Olumlu bakmaya devam edeceğim.”
Türk-yabancı teknik adam değerlendirmesi
Abdullah Avcı, Türk teknik adamların kendini geliştirmek için çok çalıştığını, yabancı teknik adama gösterilen sabrın Türk teknik adamlara da gösterilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Sekiz aydır Avrupa'nın önde gelen oyuncuları ile çalışıyorum. Kendimi geliştirmek için ben de meraklıyım. Mourinho'nun da ne yaptığını soruyorum. Ben de eksik bir şeyler yapabiliyorsam, büyük takımdan gelmiş oyuncularımla bunu karşılıklı, bire bir masanın üzerine yatırabiliyorum. Aramızda hiç bir fark yok. Yöneticilerin, idarecilerin, biz teknik adamlara verecekleri zaman ve gösterecekleri sabırdır. Bütün antrenörlerimiz kendilerini geliştiriyor. Sadece zamana ve sabra ihtiyaçları var.”
Bir sporcunun, Portekiz ile oynanan hazırlık maçında oyuncuları nasıl motive ettiği yönündeki sorusuna Avcı, “Türk Milli Takımı çok kaliteli oyunculardan kurulu. Maça çıkmadan önce toplantıda, 'Her zaman daha hızlı ve güçlü olanlar kazanamaz. Kazanabileceğini düşünenler ve gerçekten inananlar kazanır' konuşmasını yaptım” yanıtını verdi.
Avcı, kaybettiği maçların ardından alışveriş tutkusu olduğu şeklindeki bir soru üzerine de “Kazandığım ve kaybettiğim maçların ardından uyuyamam. Nasıl kazandığım da nasıl kaybettiğim de önemli. İnsanların bir tutkusu var. Benim de tutkum alışveriş. Ben de maçların ardından kafamı genelde alışverişle boşaltıyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından teknik direktör Avcı'ya, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz plaket, Vali Vekili Hakan Burak Uz ise çeşitli hediyeler verdi.
Eylül ayında başlayacak Dünya Kupası elemeleri öncesinde rakipleri olan Hollanda'yı Avrupa Şampiyonası'nda mercek altına alıp canlı seyrettiğini belirten Avcı, “Diğer maçları da televizyondan seyrederek kayıt altına aldık ve rakiplerimizi incelemeye çalıştık. Son oynadığımız 5 hazırlık maçı sürecinde kamuoyundan olumlu tepkiler aldık. Sokaktaki insanların 'keşke biz de Avrupa Şampiyonası'nda olabilseydik' duygusunu gördük” diye konuştu.
Türk futbolcuların yetenekli olduğunu ifade eden Avcı, “2012 Avrupa Şampiyonası'nda olsaydık iyi şeyler yapabilirdik. Coşkulu bir takım olabileceğimizi tahmin edebiliyorum. Ama burada olamamaktan önemli dersler çıkardık. Son iki büyük turnuvayı kaçırdık. Kaçırdığımız 2010 Dünya Kupası ve 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın telafisini yapıp, istikrarlı bir şekilde turnuva takımı olma düşüncemiz var” değerlendirmesini yaptı.
Avcı, göreve geldiğinde Dünya Kupası elemelerindeki rakiplerin belli olduğunu ifade ederek, “1996 yılından itibaren şampiyonalara parçalı olarak gidiyoruz. 1996'dan 2012'ye geldiğimizde bir eşik atlama zamanı geldiğini düşünüyorum. Çalıştığım oyuncu grubu genç takımlarda birlikte olan oyuncu grubu. Bu oyunculara çok güveniyorum. Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefimiz, 2014'e doğrudan katılmak. Bu hedefe inşallah hep birlikte koşacağız” dedi.
Başarılı olmak zorunda olduğunu vurgulayan Avcı, şunları söyledi: “Her teknik adam başarılı olmak ister. Ancak ben başarılı olursam yeni nesil teknik direktörlerin önünü açacağım. Kalite yükselecek. Kalitenin ve rekabetin olduğu yerde güzel şeyler ortaya çıkacağına inanıyorum. Kaliteli antrenörlerimiz var. Bunlarda önemli olan, zaman vermek ve sabır göstermek. Bu işin temelinde kulüplerin altyapısı önemli. Yöneticilerin sabrı önemli. Son yıllarda uzun süreli çalışan arkadaşlarımız var. Antalyaspor'da Mehmet Özdilek bunlardan bir örnek. Dünyada en büyük örnek, Alex Ferguson. Manchester United takımında 7 yıl hiç başarısı yoktu. Ancak 25 yıldır bu takımın başında ve yapılanmayı tamamladıktan sonra takımını başarıdan başarıya taşıdı. Yeter ki sabırlı olalım.”
Avcı, (A) Milli Takımın, son beş hazırlık maçında 23,5 yaş ortalaması ile oynadığını belirterek, “Avrupa ve Dünya şampiyonalarında başarılı olmuş takımların yaş ortalaması 26,5-27. Biz de 2 sene sonra 2014 Dünya Şampiyonası'nda 26 yaş ortalaması ile olacağız. Genç, tecrübeli bir oyuncu grubu var. Bunun arkasından gelebilecek oyuncu grubu da var. Yetenekliyiz, yeteneklerimizi gelecek yıllara yayarak altyapı eğitimlerine de gereken önemi verirsek, gelecekte çok başarılı dereceler alan ülke olabiliriz” dedi.
Futbol oyununu herkesin sevdiğini ve çok tutkuyla baktığını kaydeden Avcı, şöyle konuştu: “Geçen sezon çok sıkıntılı bir süreç, kafaların çok farklı yönlere gittiği bir süreç yaşandı. Ama oyun güzel ve herkes yeniden futbola dönmeye başladı. Milli takımla hazırlık maçlarına çıkmadan önce, 'yeşil sahanın konuşulmadığı dönemde, herkesin yeniden yeşil sahayı ve milli takımı konuştuğu bir zemin yaratmak' öncelikli hedefini koymuştuk. Oyuncularımız da buna doğru cevap verdi. Bu olaylar dünyanın her tarafında yaşanıyor. Öncelikle kulüplerimizin yapılanması, UEFA'da mali denetimlerinin olması, altyapıların belli bir standarda gelmesi Türk futbolunu daha doğru yerlere taşıyacak. Karamsar değilim. Hep ümitli bakıyorum. Olumlu bakmaya devam edeceğim.”
Türk-yabancı teknik adam değerlendirmesi
Abdullah Avcı, Türk teknik adamların kendini geliştirmek için çok çalıştığını, yabancı teknik adama gösterilen sabrın Türk teknik adamlara da gösterilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Sekiz aydır Avrupa'nın önde gelen oyuncuları ile çalışıyorum. Kendimi geliştirmek için ben de meraklıyım. Mourinho'nun da ne yaptığını soruyorum. Ben de eksik bir şeyler yapabiliyorsam, büyük takımdan gelmiş oyuncularımla bunu karşılıklı, bire bir masanın üzerine yatırabiliyorum. Aramızda hiç bir fark yok. Yöneticilerin, idarecilerin, biz teknik adamlara verecekleri zaman ve gösterecekleri sabırdır. Bütün antrenörlerimiz kendilerini geliştiriyor. Sadece zamana ve sabra ihtiyaçları var.”
Bir sporcunun, Portekiz ile oynanan hazırlık maçında oyuncuları nasıl motive ettiği yönündeki sorusuna Avcı, “Türk Milli Takımı çok kaliteli oyunculardan kurulu. Maça çıkmadan önce toplantıda, 'Her zaman daha hızlı ve güçlü olanlar kazanamaz. Kazanabileceğini düşünenler ve gerçekten inananlar kazanır' konuşmasını yaptım” yanıtını verdi.
Avcı, kaybettiği maçların ardından alışveriş tutkusu olduğu şeklindeki bir soru üzerine de “Kazandığım ve kaybettiğim maçların ardından uyuyamam. Nasıl kazandığım da nasıl kaybettiğim de önemli. İnsanların bir tutkusu var. Benim de tutkum alışveriş. Ben de maçların ardından kafamı genelde alışverişle boşaltıyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından teknik direktör Avcı'ya, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz plaket, Vali Vekili Hakan Burak Uz ise çeşitli hediyeler verdi.