Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2005 02:10
Denizlispor’un başına geldiğimde 'kümede kalsın, yeter' dediler. Takımı 5. yaptım ve UEFA'ya gittik. Rizespor’un belli bir hedefi yoktu ama bizle aynı puanda. Buraya geldiğime göre hedefimiz tabii ki Şampiyonlar Ligi’dir.
Atom Karınca iş başındaO,
Beşiktaş'ın
'Atom Karınca'sı... 17 yıl formasını giydiği beyazlı takımda, hırsı ve enerjisiyle, ilk kez Hürriyet'te çıkan bir yazıda aldığı bu unvanı fazlasıyla hak etmişti
Rıza Çalımbay. Kader mi bilinmez, Beşiktaş'a teknik direktör olarak geldiği ilk günde de İstanbul sağanak yağış altındaydı. Tıpkı 17 yaşında futbolcu olarak ilk adımını attığında olduğu gibi... Siyah beyazlı takımda şampiyonluklar gördü. Şimdi teknik direktör olarak aynı başarıyı tekrarlamaya kararlı.
Hak eden yerini bulurBen,
Daum’un teknik direktörlüğünde futbol da oynadım, şampiyonluk da yaşadık. Bence bu güzel bir şey. Antrenörüzü yenmeye çalışmak sizi daha çok hırslandırıyor.
Daum gerçekten kaliteli, futbolu çok iyi bilen ve bilhassa antrenmanları çok iyi olan birisi. Antrenörlüğe başlarken, 'benim yerim illa ki Beşiktaş' diye başlamadım. Ayrıca bu yanlış olurdu. Benim gibi Beşiktaş'tan yetişmiş çok değerli arkadaşlarım var. Kim layıksa onun gelmesini isterdim. Zaten başarılı olduktan sonra bu kendiliğinden olur.
Beşiktaş her şeyimBeşiktaş Dergisi'ne konuşan
Çalımbay, "Beşiktaş'ı Şampiyonlar Ligi'ne sokmak" dedi ve şöyle devam etti: "Beşiktaş benim dünyamdaki her şey. Baktığımızda hayatımın yarısından çoğu Beşiktaş’ta geçti. Beşiktaş’ta futbol oynarken gençliğimi yaşadım, Beşiktaş’ta futbol oynarken evlendim, Beşiktaş’ta futbol oynarken çocuğum oldu. Hayatımın her kararında Beşiktaş vardı. Tabii, futbolculukla teknik direktörlük aynı şey değil. Futbolcu olsam ben çıkarım, oynarım ama maalesef değilim.
Hiçbir problem olmadıNerede olursam olayım orada başarıyı yakalamak benim için önemlidir. Zaten benim en büyük ideallerimden birisi, bir Anadolu takımını şampiyon yapmaktı. O nedenle elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Ciddi bir teklif gelene kadar da hiçbir zaman 'Beşiktaş’a gidiyorum' gibi bir düşünceye kapılmadım. Beşiktaş'tan teklif gelince Rizespor'la bir problem yaşamadım. Çünkü bana söz vermişlerdi. Bu nedenle en küçük bir pürüz bile çıkmadı. Sadece iki gün sonra F.Bahçe maçının olması bir sorundu.
İşler değişiyorFutbolu ben dolu dolu yaşadım ve tatmadığım hiçbir duygu kalmadı. Her türlü başarıyı yakaladım. Hiçbir zaman 'Keşke oynamaya devam etseydim' demedim. Zaten hemen Ümit Milli Takımı’nda antrenör olarak göreve başladım. Oradan da yoluma antrenör olarak devam ettim. Öbür tarafa geçtiğin zaman, işler çok değişiyor. Bir kere futbolcuda kendini, arkadaşlarını görüyorsun. Futbolculuk döneminde yaptığın her şey karşına geliyor. Mesela oynamayan bir futbolcunun neler düşündüğünü çok iyi biliyorum.
Tek sıkıntım zamanBeşiktaş’ın puan cetvelindeki durumu zaten malum. Mevcut kadroyla çok iyi bir noktaya getirmemiz gerekiyor. Denizlispor’un başına geldiğimde 'kümede kalsın, yeter' dediler. Küme düşmek üzere olan takımı 5. yaptım ve UEFA’ya gittik. Bu sezon da Rizespor’un belli bir hedefi yoktu ama bizle aynı puanda. Ben de buraya geldiğime göre Beşiktaş’ın hedefi tabi ki Şampiyonlar Ligi’dir. Beklentinin büyüklüğü beni korkutmuyor, aksine hırslandırıyor. Dediğim gibi tek sıkıntı, zaman."
Beşiktaş Dergisi dopdoluBEŞİKTAŞ Dergisi'nin şubat sayısı dün bayilerde satışa sunuldu. Dopdolu içeriği ile siyah beyazlıların beğenisini kazanan derginin şubat sayısında, ilginç konular var. İşte birkaç örnek: Beşiktaş Teknik Direktörü Rıza Çalımbay ve siyah beyazlı takımın yıldızı Sergen Yalçın'la yapılan röportajlar, Beşiktaş'a gönül veren Van'daki minik öğrencilerin görüşleri...