A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2012 14:12
20 Yaş Altı Futbol Milli Takımı Teknik Direktörü Feyyaz Uçar, “Bugüne kadar kupa mücadelelerinde Maradona da Messi de oynamış. Hepsi 20 Yaş Altı Dünya Kupası'nda mücadele etmiş. Bu bakımdan turnuva futbolcular için büyük bir şans” dedi.
Türkiye'nin ev sahipliğinde gelecek yıl düzenlenecek FIFA 20 Yaş Altı
Dünya Kupası hazırlıkları kapsamında Türkiye 20 Yaş Altı
Futbol Milli Takımı, Antalya'da hazırlık maçları yaptı. Kamp sırasında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan 20 Yaş Altı Futbol Milli Takımı Teknik Direktörü Feyyaz Uçar, Türkiye'nin ev sahipliğini yapılacak FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası'nın, genç yeteneklerin kendilerini ispat etmeleri için iyi fırsat olacağını söyledi.
Kadroya girecek futbolcuların elde ettiği fırsatın farkında olduğunu dile getiren Uçar, “Bugüne kadar kupa mücadelesinde Maradona da Messi de oynamış. Hepsi 20 Yaş Altı Dünya Kupası'nda mücadele etmiş. Bu bakımdan turnuva futbolcular için büyük bir şans” dedi.
Takımın başarısının yanı sıra ev sahibi olmanın da artıları olduğunu düşündüğünü dile getiren Uçar, “Bize düşen görev, harcanan çabanın karşılığını layıkıyla vermek. 20 Yaş Altı Dünya Şampiyonalarında ve benzeri turnuvalarda sivrilen oyuncular, hemen transfer edilir. Bu şampiyonda da birçok oyuncu yakından takip edilecektir. Takımlarda forma giyen oyuncuların başarı göstermesi zorunlu ki önleri açılsın” diye konuştu.
-“Messi de Ronaldo da takımı bir yere kadar götürebilir”-
Uçar, defansif tedbirlerin ve hızlanan futbol anlayışının ön plana çıktığı günümüz futbolunda Messi, Ronaldo gibi çok özel yeteneklerin takımlarını ancak bir yere kadar götürebildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “İyi bir takım oluşturursanız içinden bir iki oyuncunuz sivrilecektir. Futbolcunun takımından aldıklarıyla yıldızı parlayacak, yıldızı parlayan futbolcu da takımıyla başarıya gitmiş olacaktır. Gelişen futbol anlayışıyla dünyadaki futbol ekolüne baktığınız zaman yıldız oyuncular, bir takımı sürükleyemiyor. Takımı iyi yaparsanız, o takımın içinden yıldız futbolcular çıkıyor. Milli takımda da hedefimiz iyi bir takım oluşturmak. Kolektif oynayabilen, rakip kim olursa olsun aynı tempoyla, sistem ve taktikle oynamayan bir ekip oluşturmak istiyoruz. Bunların içinden birkaç yıldız çıkacak. Amacımız kadro havuzunu mümkün olduğunca genişletmek. İskelet kadroyu takımın etrafında tutarak dünya şampiyonasına hazırlanmak istiyoruz.”
Türk futbolunun son yıllarda tempo kazanıp hızlandığını dile getiren Uçar, kendisinin mücadele verdiği dönemde takımların çok az sayıda pozisyona girdiğini anlattı. Uçar, “Futbol hızlanıp güzelleşiyor. Her şey kazanan takıma endeksli, futbol keyif için oynanmıyor. Bunun da gerekleri var. Hocalar, kazanan takım oluşturmak zorunda. Takımı kazanamayan hocaya teşekkür ediliyor. 'Çok yetenekliydim, ama kaybettim', öyle bir şey yok. Kazanan adama rağbet artıyor” dedi.
Takımlarda yıldız sayısının azalmasını doğal karşılamak gerektiğini, futbolcuların yapılarında ve karakterinde bazı değişiklikler olduğunu vurgulayan Uçar, “Günümüz futbolcusunun biraz daha entelektüel olduğunu düşünüyorum. Bizim zamanımızda sosyal medya yoktu. Futbolcular, eski futbolculara oranla biraz daha sosyal olarak önde” diye konuştu.
-“Futbolda istikrarın önemini yeteri kadar kavrayamadık”-
Takımlarda başarı istikrarının sürdürülebilmesini transfer politikasına bağlayan Feyyaz Uçar, şunları söyledi: “Futbolda istikrarın önemini kavradık belki, ama yeteri kadar kadar kavrayamadığımızı düşünüyorum. Devamlı hoca değiştirmekle, devamlı futbolcu değiştirmekle hiçbir şey elde edilmiyor. Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Rıza Çalımbay... Bu örnekler kariyerlerini başladıkları takımda bitirmiş isimler. Tugay Kerimoğlu da
Galatasaray'daki başarısını İngiltere'de devam ettirdi.”
Feyyaz Uçar, futbolcunun akılda iz bırakmasının takımında uzun süre forma giymesine bağlı olduğuna işaret ederek, Messi'nin başarısının en büyük sırrının Barcelona'da devamlı oynaması olduğunu ifade etti.
Messi'nin ne yapacağını takımdaki arkadaşının çok iyi bildiğini ve hesaplayarak oynadıklarını dile getiren Uçar, “Bu, takımla özdeşleşme demektir. Transfer çılgınlığından vazgeçmek lazım. Transfer yapmakla şampiyon olunmuyor. Şampiyonluğun başka kıstasları var. Bir takımı uzun süre bir arada tutmak gerekiyor. Günümüz futbolunda bu gerekiyor” diye konuştu.
Gençlerbirliği'nde ilk 11'de forma şansı bulan ve milli takımın kaptanlığını yapan Artun Akçakın, kupada kendimi ispat etmek istediğini söyledi.
Takım içindeki başarıyla basamakları çıkmak istediğini vurgulayan Akçakın, “Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı kupa mücadelesi, genç yeteneklerin vitrinlerini oluşturmak için iyi bir fırsat. Hırvatistan ile yaptığımız hazırlık maçında birikim ve yapabileceklerimizi çok iyi gördük. Dünya kupasının heyecanını yaşıyoruz” dedi.
Milli takım takım olma ruhunu kazandıklarını, birlik ve beraberlik, takım arkadaşlığı ruhuyla maçlara çıktıklarını anlatan Akçakın, “Başarının en önemli kaynağı takım olabilmek. Bunu başardığımızı göstermemizin en iyi yolu da Dünya Kupası” diye konuştu.