Hazreti İsa’nın ineceği tepe TV antenlerinin işgal

Güncelleme Tarihi:

Hazreti İsa’nın ineceği tepe TV antenlerinin işgal
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2005 01:19

Haberin Devamı

Tarihi metinlerde adı geçen ancak yaşam alanı bulunamayan mezhebin merkezi, son araştırmalara göre, Karahallı İlçesi’ne bağlı Karayakuplu Köyü. Mezhebin önemli şehri Tymion ise Susuzören Köyü yakınlarında. Karayakuplu’da antik kent duvarlarının açıkça görüldüğü, antik seramik ve cam parçalarının yürüyenlerin ayaklarına takıldığı bölge kazılırsa kayıp mezhebin sırları çözülecek. Montanistlere göre, Hz. İsa yeryüzüne burada dönecek. Ancak kutsal kitapların işaret ettiği Ömerçalı Tepesi, TV antenleriyle kuşatılmış durumda.

Montanizm, Hıristiyanların antik metinlerde adı geçen ama bir türlü izi bulunamayan mezhebi. Bazı uzmanlara göre son kayıp mezhep. Kibele kültünün etkisindeki Montanus tarafından kurulan mezhebin diğerlerinden en büyük farkı, kadın erkek eşitliğine verdiği önem.

Haberin Devamı

Kadınlara din bilgini, başpiskopos olma fırsatı vermiş. Hatta üç kurucusundan ikisi kadın. Bir başka özelliği de boşanma ya da eşin ölümü sonrasında yeni evliliğe izin verilmemesi. Yani, Montanist yaşamda kesinlikle tek eşlilik hakim.

Bu ilginç mezhep, 1800’lü yıllardan bu yana, Hıristiyan din adamlarınca araştırılıyor. Araştırmalar son yıllarda Denizli, Afyon arasında yoğunlaştı. ABD’li Prof. William Tabberne ve Heidelberg Üniversitesi’nden Prof. Peter Lampe başkanlığındaki ekip, 1999’da Türkiye’de çalışmaya başladı. Ellerindeki belgelerden önce Denizli’nin Çal İlçesi ve çevresini araştırdılar. Ancak antik belgeleri doğrular bulgu yoktu.

Daha sonra Uşak’a gelerek Arkeoloji Müzesi Müdürü Kazım Akbıyık’la görüşen ekip, çalışmalarını Karahallı’ya yönlendirdi. Çünkü burada tarihi belgelere uyan bir kaya kilisesi vardı. Bölgedeki kazılmamış antik bölgeyi gören ekip, ellerindeki metinlerle karşılaştırınca doğru yerde olduğu kanaatine vardı.

ÇİFTÇİNİN BULDUĞU YAZIT TEK KANIT

Ancak yine de ellerinde epigrafik bir kanıt yoktu. Bu sırada Sarısözen Köyü’nden genç bir çiftçi, müzeye tarlasında bulduğu yazıtı getirdi. Yazıt, Montanizm’in aranan şehirlerinden Tymion’a aitti. Bunun üzerine topografik çalışmalar yapıldı ve Pepouza’nın Karayakuplu Köyü’nde henüz kazılmamış antik bölge olduğu kanaatine varıldı. Müze Müdürü Akbıyık, üzerinde bağlar bulunan Ulubey Kanyonu’nda Banaz Çayı kıyısındaki antik kentin Pepouza olma ihtimalinin yüzde 95 olduğunu söylüyor. Burada bulunan kayalara oyulmuş kilise ve mezar taşları da kanıtları arasında.

Haberin Devamı

KAYA KİLİSESİNİNPEŞİNE DÜŞTÜK

Bu bilgileri öğrenince biz de kayıp mezhep Montanizm’in başkenti Pepouza’nın peşine düştük. Karayakuplu Köyü’nden bağların olduğu yere kadar toprak yoldan gittik. Otomobilimizi bırakıp, derelere dalıp, balçıklara girdik. Ama kayıp mezhebin kilisesini göremedik. Yolu değiştirip tepelere tırmandık ve en sonunda Montanistler’e ait olduğu sanılan kaya kilisesini karşımızda bulduk. Uzakta da olsa görkemliydi.

Kazılmayı bekleyen bağların bulunduğu bölgede, antik kentin yaklaşık 40 santim yüksekteki duvar kalıntıları vardı. Hatta bir de kapı eşiğine rastladık. Bir zamanlar Yeni Kudüs olduğuna inanılan yerleşimden geriye ayrıca yerlerdeki seramik ve cam parçaları kalmıştı. Müze Müdürü Akbıyık, bunların antik kalıntı olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

Kutsal metinlere göre, Montanistler bölgedeki Ömerçalı Tepesi’ne Hz. İsa’nın inmesini bekliyor, tüm Hıristiyanları burada toplanmaya çağırıyor. Susuzören ve Karayakuplu’dan rahatlıkla görülen bu tepe şimdi iletişimin hizmetinde. Bölgeye yayın yapan tüm televizyon antenleri bu tepede...

DİN KİTAPLARINA GÖRE SAPKIN MEZHEP

1800’lü yıllarda kaleme alınan Thriskeftiki ke İthiki Engiklopedia’da (Din ve Ahlak Ansiklopedisi) Montanizm 2. yüzyılın sapkın mezhebi olarak anılıyor, şu bilgiler veriliyor: Hıristiyanlığın sapkın kehanet mezhebi Montanizm’in kökleri, Anadolu’nun Frigya bölgesinde çok yaygın olan antik Yunan tanrıçası Kibele’ye tapınma inancından kaynaklanır. Orijinal yazılı eserler, dini ilahiler ve kehanetlerin büyük kısmı kaybolmuştur. Bugüne ulaşan kısıtlı bilgilerin çoğu Antimontanizm edebiyatını oluşturan Apollonios ile kilise tarihçisi Eusevios ve Epifanios’un eserlerinden, ılımlı Montanist oldukları düşünülen Hıristiyan yazar Tertilianos ve Romalılar tarafından katledilen Perpetua adlı kadının öğretilerinden alınmadır. Montanizm ‘eski Hıristiyan ahlaki ilkelerine geriye dönme nostaljisi’ olarak tanımlanabilir. Kurucusu Ardavavlı (Frigya) Montanos, Hıristiyan olarak vaftiz olmadan evvel, Tanrıça Kibele’nin tapınağında rahipti. Vaftizden sonra Ruh-ul-Kudüs tarafından káhin olarak seçildiğine inanmış ve MS.153 yılında bu mezhebi oluşturmuş. Montanus’a göre, Hz. İsa’nın şahsında insanlara görünen Tanrı’yı temsil etme görevi onun çarmıha gerilmesinden sonra kendisine geçmiştir. Trans halinde konuşan Montanus, kendi kehanetlerinin Tanrı’nın son vahyini ifade ettiğini iddia etmiş ve Tanrı’nın kutsal elinde bir lir teşkil ettiğini vaaz etmiştir. İsa Mesih’in Pepouza kentinde ikinci kez dünyaya döneceğini iddia etmiştir. Yeni Kudüs olacak bu şehir, Montanizm’in kutsal merkezidir. Montanizm Anadolu, Yunanistan, İtalya, Galya ve Kuzey Afrika’ya yayılmıştır.

Haberin Devamı

Muhtelif Hıristiyan sinodlarında (meclis) tartışılmış olan bu vaazlar ve inançlar, Montanizm hareketini felce uğratmış ve 5. yüzyılın başlarında kilise tarihinden silmiştir. Son inananları Hıristiyan Kilisesi’ne dönmüş veya başka mezhepler kurmuşlardır. Ancak bunlar da zamanla unutulmuştur. Montanus’un ne zaman öldüğü bilinmemektedir.

KAZIM AKBIYIK (Uşak Arkeoloji Müzesi Müdürü)

Bu kanıtlar inkár edilemez

Tam 25 yıl önce, Afyon Arkeoloji Müzesi’ne atanan Arkeolog Kazım Akbıyık, 1991’den beri müze müdürü. Akbıyık, antik kentin bir an önce kazılmasını ve gerçeğin ortaya çıkmasını istiyor: ‘Elimizdeki kanıtlar inkár edilecek cinsten değil. Araştırma bölgesi yüzde 95 ihtimalle Pepouza. Bir an önce kazıların başlaması, spekülasyonların önlenmesi gerekir.’

Haberin Devamı

PROF. DR. ADNAN ŞİŞMAN (Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı, yakın tarih uzmanı)

Orhun Abideleri olmasaydı, Türk tarihine ilişkin belgemiz olmayacaktı. Bu alanın kazılmasından, tarihi zenginliğin toprak üstüne çıkmasından yanayım. Bölge inanç turizmi merkezi olabilir. Endişem bu çalışmaların geçmişte Uşak’ta gördüğümüz misyonerlik faaliyetleri doğrultusunda kullanılması.

YUNANCA VE LATİNCE YAZIT

Sarısözen Köyü yakınlarında bir çiftçinin tarlasında bulduğu yazıtın üstü Yunanca, altı ise Latince. Uzmanlara göre yazıt, Tymion’un yerini belirleyen eldeki tek somut kanıt. MS. 205’te, İmparator Lucius Septimus ve oğulları Caracalla ile Geta zamanlarında hazırlanan metin, Tymion civarındaki Simoen’in ortakçı köylülerine hitap ediyor. İmparator, vergilerin yüksekliğinden şikayet eden ortakçı köylülerini vergilerini ödemedikleri takdirde sert önlemler almakla tehdit ediyor

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!