Hayvanlar dünyasının en usta müzisyenleri saptandı

Güncelleme Tarihi:

Hayvanlar dünyasının en usta müzisyenleri saptandı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2006 00:00

Memeliler dünyasında balinalardan farelere kadar birçok hayvan şarkı söylüyor. Maymunlar müzik yetisine doğuştan sahipler. Hayvanların müzik dünyasındaki süperstarı elbette ki kuşlar. Fareler arasında müzikalite keşfedildi. Çok zengin bir repertuvara sahip Sclater çit kuşları koro halinde bile şakıyorlar.

İspanyol bilim adamı Michel AndrŽ 1999 yılında ispermeçet balinalarındaki (Physeter macrocephalus) işitme kaybıyla ilgili araştırması için Felix-Wankel Hayvanları Korumacılığı ödülünü almıştı. Bu ödülün önemi büyüktü, çünkü AndrŽ gerçekten de ilginç keşifler yapmıştı. Kanarya Adaları’ndaki sularda yaşayan bu balinalar denizdeki ses kirliliği yüzünden işitme yetilerini yitirdikleri için gemilerle çarpışarak ölüyordu.

Las Palmas Üniversitesi bilim adamları, suyun içindeki gürültünün havadakinden çok daha güçlü olduğunu bulmuşlardı.

Evet aşırı gürültü yüzünden sağır olan balinalar gemilerle çarpışıp ölüyordu, ama bu tür kazalar yaşanmasa bile işitme kaybı hayvanların yaşamlarını çok olumsuz etkiliyor.

Sağır balinalar beslenmeleri için gerekli olan balık sürülerini bulamıyor ve yönlerini kaybediyorlar, her şeyden önemlisi kendi aralarında iletişim kuramıyorlar.

Liderin güçlü sesi
/images/100/0x0/55eabe7bf018fbb8f893ec47


Evet ispermeçet balinaları da diğer birçok balina türü gibi belli sesler çıkarak kendi aralarında anlaşıyorlar.

Her ne kadar balina sesleri bugüne kadar yeterince araştırılmadıysa da özellikle bu türdeki sosyal bağların güçlülüğü dikkat çekidir.

Her balinanın kendisine özgü ritimlerle çıkardığı sesler, sıradan insanlar tarafından bir kakafoni gibi algılanmakta. Ama Kanarya Adalarında on iki grupluk bir balina sürüsünü inceleyen AndrŽ, her balinanın en tecrübeli üyenin sesine göre hareket ettiğini keşfetti.

"İspermeçet balinaları yaşlandıkça, çıkardıkları seslerin temposu da yavaşlıyor" diyor AndrŽ. En güçlü ses, diğer balinalar için bir ölçü oluyor ve bu sese göre her balina grubun yerini öğreniyor.

Fakat işitme yetisi çiftleşme için de çok önemli. Örneğin uzun balinaların (Balaenoptera physalus) erkekleri, okyanusun derinliklerinde aşk şarkıları söyleyerek sadece potansiyel eşleri çekiyorlar kendilerine.

Popüler şarkılar

Bu balinalar ilginç bir şekilde diğer balina türleri gibi çiftleşmek için belli bir bölgede toplanmıyorlar. Kaliforniya Üniversitesi’nden Donald Croll, uzun balinaları ve mavi balinaları mikrofonlarla takip ederek aşk şarkılarının sadece erkek balinalar tarafından söylendiğini saptamıştı.
/images/100/0x0/55eabe7bf018fbb8f893ec49

Sydney Üniversitesi bilim adamlarının ise çok daha ilginç bir keşfi var. Kambur balinalar da tıpkı bizim gibi yeni şarkı öğrenme yetisini sahip.

1995-1998 yılları arasında Avustralya’nın doğu sahilindeki Great Barrier Reef civarında yaşayan kambur balinaların seslerini takip eden araştırmacılar, Batı Pasifik’te yaşayan balinaların, Hint okyanusunda yaşayan balinalardan yeni bir şarkı öğrendiklerine şahit olmuşlar.

Kültürel devrim

1995-1996 yılları arasında 82 balinadan 80’i henüz aynı şarkıyla dişilerin dikkatini çekmeye çalışırken iki balina Hint Okyanusu’ndaki balinaların şarkısını söylüyordu.

Ve sadece bir yıl sonra bu şarkı diğer balinalar arasında da iyice popüler olmuş ve kuzeye dönüşte 112 balinadan birçoğu yeni parçayı eski şarkının bölümleriyle birlikte söylemeye başlamıştı. Ve 1998 yılında eski parçanın modası tamamen geçmiş, balinalar arasında sadece yeni parça duyulur olmuştu.

Araştırmacılar yeni şarkının balinalar arasında bu kadar çabuk kabul görmesinin evrimden çok devrime işaret ettiğini ve yeniliklerin kambur balinaları ne derecede etkilediğini gösterdiğinin kanıtı olduğunu söylüyorlar. Hayvanların çıkardıkları seslerle yaşanan "kültürel devrim" daha önce başka hiçbir hayvan türünde görülmemişti.

Gibbon maymunları

Evet balinaların yaşamında müziğin bu kadar önemli bir yer tutması şaşırtıcıdır ama balinalar bu şarkı söyleme yetileriyle memeliler dünyasında yalnız değiller.

Maymunlar dünyasında da usta müzisyenler var! Zürich Üniversitesi Antropoloji Enstitüsü’nden Thomas Geissmann’ın incelediği Gibbon maymunları, bizimkine benzer monogam aile grupları içinde yaşıyor ve yerde iki ayak üzerinde yürüyorlar.

Ve uzun melodili sesleri de insanın müzik evrimi için en iyi modeldir, diyor araştırmacı. Maymunlarda şarkı ve sosyal yapı arasında önemli bir ilişki söz konusu. Geissmann’a göre primatlarda, şarkının ve düetin evrimi monogaminin evrimine uzanmakta.

Farklı repertuvarlar

Maymunlar dünyasında düet konusunda uzman olanlar Siamang Gibbonları. Erkeklerin ve dişilerin farklı repertuvarları var. İlişkileri yeni başlayan maymunların, şarkılarındaki kıtaları birbiriyle örtüşmesi gerekiyor. Düetler diğer maymunlar tarafından iyi algılanmadığı için çiftlerin birbirini kaybetme tehlikesi ortadan kalkıyor.

Oysa düette başarılı olamayanlar, eşlerini diğer maymunlara kaptırabiliyorlar.

Maymunlar dünyasının en romantik çiftleri beyaz kulaklı atlayan maymunlar olsa gerek.

Bu maymun türlerini inceleyen Indiana Üniversitesi araştırmacısı Kimberly Dingess, erkekler ve dişiler besin arayışından, yavru büyütmeden ve yaşam alanını belirlemeye kadar neredeyse her işi birlikte yapıyorlar diyor.

Doğuştan yetenekli

Beyaz kulaklı atlayan maymunları (white-faced capuchins) sık sık sarmaş dolaş görmek mümkün. Şarkıları havlamaya benzer seslerle birlikte bağırışlardan oluşmakta. Gibbon maymunlarının aksine dişiler ve erkekler aynı repertuvara sahip.

Anlaşıldığı üzere bu maymunlar, şarkıları, kuşlar ve balinalar gibi taklit yoluyla sonradan öğrenmiyorlar, diğer tüm maymunlarda olduğu gibi bu yetiye doğuştan sahipler.

Düet, erkeğin güçlü bir bağırışıyla başlıyor. Dişi bunun üzerine A kıtasını "havlarken", erkek maymun ona B kıtasıyla eşlik ediyor. Bundan sonra kısa bir aranağme var. En sonunda dişi B kıtasını, erkek ise A kıtasını söylüyor. Bu düet, "biz hala buradayız ve bölgemizi koruyoruz" anlamına geliyor.

Farelerde şakıma sesleri

Peki ya farelere ne demeli? Erkek farenin, dişinin çekici kokularına (feromenler) ultrason alanında seslerle reaksiyon gösterdiği bilim dünyasında eskiden beri bilinen bir davranış biçimiydi.

Fakat Washington Üniversitesi’nde Timothy Holy yönetiminde çalışan araştırmacılar geçen yıl çok ilginç bir bulguya ulaştılar.

Erkek fare sanıldığı gibi sıradan sesler çıkarmıyor gerçekten şarkı söylüyordu. Dişinin idrarını kokladıktan sonra erkek farenin sesini kaydeden ve özel yöntemlerle insan kulağına duyulur hale getiren araştırmacılar, farenin kuşlarınkine benzer şakıma sesleri çıkardıklarını görmüşler.

Erkek farenin çıkardığı belli tizlikteki sesler belli bir sırayı takip ediyordu. 45 şarkının aynı sayıdaki fare şakımasıyla karşılaştırılması sonucunda farelerdeki seslerin zenginliği ve çeşitliliğinin birçok kuş türündekiyle aynı olduğu ortaya çıkmış.

En iyi şarkıcı kuşlar

Elbette ki tahmin edeceğiniz gibi en iyi şarkıcılar kuşlar. Kuşlar arasındaki süperstar ise Sclater çit kuşu. (Throthorus euophrys Sclater). İskoç ornitolog Nigel Mann, 80 farklı kıtadan oluşan bir repertuara sahip bu kuşların şarkılarını düet ve koro halinde söylediklerini buldu.

Koroda en ilgi çekici nokta, kuşların kıtaları aynı anca seçip mükemmel bir şekilde senkronize edebilmeleri. Şarkılar kuşlara yaşam alanlarını belirlemede ve çiftleşmede yardımcı oluyor. Kuşlar dünyasında şarkı söylemek genelde erkek işi, ama tropikal bölgelerde erkekler dişi kuşlarla düet yapıyorlar.

Sclater çit kuşunun dişileri ve erkekleri de neredeyse her zaman birlikte şakıyarak, türlerine özgü bir partisyonu takip ediyorlar. Araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre bu kuşların şarkıları ABCDABCD... şeklinde çevrimsel bir yapıya sahip.

Çok sesli aranjman

Erkek kuşlar hep A ve C kısımlarını, dişilerse C ve D kısımlarını şakıyorlar. Bu şekilde yaklaşık seksen farklı kıtadan oluşan repertuarlarıyla iki dakika kadar şakıyorlar. Bu son derece şaşırtıcıdır ama ikiden fazla kuş bir araya geldiğinde çok daha ilginç bir şakıma biçimi çıkıyor ortaya.

Erkek ve dişi kuşlar çok sesli aranjman halinde şakıyorlar, hem de tamamen hatasız. Anlaşıldığı üzere kuşlar aynı anda olası kıtalardan birine karar vererek neredeyse mükemmel bir senkronizasyon içinde söylüyor şarkılarını.

Araştırmacılar bu eşsiz koronun sosyal çevre tarafından teşvik edildiğini tahmin ediyorlar. Thryothorus cinsi genelde çiftler halinde yaşarken, Sclater çit kuşunun yaşam biçimi daha değişkendir. İkili gruplar dışında, dört, beş hatta yedi üyeden oluşan ve neşeli ve uyumlu bir şekilde şakıyanlar da var.

Neden bu şakıma?

Peki bu zahmetli şakıma ne işe yarıyor? Daha az yetenekli kuşlarda olduğu gibi şakımalar kuşları bir araya getiriyor diyor araştırmacılar. Mesela farklı kuş cinslerinin ötüşü hoparlörle çit kuşunun yaşadığı alana verildiğinde, kuşları bir araya geliyor ve şakıyarak bu bölgenin onlara ait olduğunu ifade ediyorlar.

St.Andrews Üniversitesi’nden Peter Slater’in bu konuda diğer bir hipotezi daha var. Karşılıklı şakımalar çiftleşme davranışının senkronizasyonunda da önem taşıyabilir diyor bilim adamı.

Bu da düetlerin neden tropikal bölgede sınırlı olduğunu açıklamakta. Tropikal enlemlerde gerçek mevsimler yaşanmadığı, dolayısıyla da mevsimlere bağlı dış etkenler bulunmadığı için, kuşlar şakıyarak aynı zamanda çiftleşmek için birbirlerini uyarıyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!