Güncelleme Tarihi:
Yazık,hem de çok yazık. Şampiyonluğa oynayan, daha doğrusu oynadığını iddia eden bir takım, kaleyi bulan ilk şutunu 35. dakikada mı atar? Bir pozisyona da mı giremez? İki pası da mı, doğru dürüst yapamaz?
Karşısında kalabalık savunma yapan, ligin alt sıralarında bulunan ekiplerinden Çanakkale Dardanel var. Eğer Dardanelspor, Trabzonspor'un formasından korkmasa ve maçın başından itibaren üstüne üstüne gitse, rakibinin kalesini ilk dakikalarda düşürmesi işten bile değil. Ama onlar da, başlangıçta Trabzonspor'u gözünde büyütüyor. İkinci yarıda daha atak ve korkusuz bir futbol oynuyor, rakibini şok eden gollerine kavuşuyor.
Bordo mavili takım, Dardanel'in oyun planını çözmek için hiçbir girişim ve gayrette bulunmuyor. Takımı çekip çevirecek yıldız oyuncu da bu maçta mumla aranıyor. Zaten, hep Abdullah, Ünal ve Hami'nin ayaklarından şifa beklemek de bu futbolcular adına büyük haksızlık.
İkinci yarının başında defans hatasından gerçekleşen İbrahim'in golü, Trabzon'un gardını iyice düşürüyor. Bundan sonrası tam bir kabus. Bilinçsiz ataklar, doldur boşaltlar ve Musisi'nin ayağından yenen bir kontratak golü daha.
Hiç suçlu aramayalım.‘‘Suçlu odur, budur, şudur’’ diyerek, bitmekte olan bir takımı iyice bitirmeyelim. Vuslat gene bir başka bahara. Bunu gerçekçi bir gözle görelim. Çünkü, hayaller daima aldatıcıdır ve insanlara sadece geçici mutluluk sağlar!