Hava Trafik Kontrolü Sistemi nasıl çalışıyor?

Güncelleme Tarihi:

Hava Trafik Kontrolü Sistemi nasıl çalışıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2004 23:21

Bu yıl toplam 44 milyondan fazla uçak, ABD’de sayıları 19.500’i bulan havaalanlarından havalanmış olacak. Hava trafiğinin en yoğun olduğu zamanlarda Amerikan hava sahasında havada 5.000 uçak bulunuyor. Bu kadar yoğun trafiğe karşın, hava trafik kontrolü sayesinde kaza sayısı minimum düzeydedir.

Hava trafik kontrolörleri, pilotlarla telsiz bağlantısı kurarak, kalkış, yükseliş, alçalış ve iniş için hangi rotayı kullanacaklarını bildirirler. Seyir sırasında pilotlar önceden belirlenmiş rotaları kullanırlar.

Kontrolörlerin en önemli görevlerinden biri de uçakların arasında güvenli bir mesafe bırakmaktır. Havaalanları yakınlarında minimum mesafe önden 5 kilometre, dikey olarak 300 metredir; yüksek irtifada uçarken bu mesafeler 7.5 kilometre ve 600 metredir.

Uçaklar bir kontrol bölgesinden diğerine ilerlerken, kontrolörler denetimi diğer kontrole aktarır. Ve bu arada "kötü hava" ile karşılaşan pilotların geçici bir süre rota dışına çıkarak kötü koşulları atlatmalarına izin verirler.

"Serbest uçuş" önerisi

Ancak sistem, sıkışık bir trafiği rahatlatmak amacıyla bütünüyle yeniden gözden geçirilebilir. "Serbest uçuş", önerilen çözümlerden biridir. Bugün pilotlar sabit rotaları dahilinde zigzaglar çizerek uçarlar. Böylece 30 yıllık hava kontrol sisteminin bel kemiğini oluşturan yer belirleyici işaretlerin (beacon) üzerinden geçmiş olurlar.

Bunun yerine bazı günler daha düz bir çizgi izlerler veya kuyruk rüzgárından yararlanmak için daha uzun bir yolu tercih edebilirler.

Federal Havacılık Dairesi’nden (FAA) operasyon yetkilisi Russ Chew, "Rota konusunda tanınan bu esneklik, pilotlara ne zaman nerede uçmak isterlerse orada uçma özgürlüğü sağlar.

Sözgelimi yüksek irtifalardaki kafa rüzgárı saatte 160 kilometre hıza ulaşabilir. Bu rüzgárlardan uzak durmak hem yakıt hem de zaman tasarrufu sağlar" diyor.

Kapasite genişleyecek

Serbest uçuş, hem uçağın içinde, hem de hava trafik kontrol sistemi içinde GPS (Küresel Konumlama Sistemi) radyo vericisi ve ekran içeren uydu navigasyonu gerektirir.

FAA, serbest uçuşa kademeli geçişi düzenlemek için "ulusal hava sahası sistemi" planı hazırlamıştır.

Scientific American, Aralık 2004’sayısında yayımlanan yazıda, Chew, "GPS her yerde yaygın bir biçimde kullanılmaya başladıkça kontrolörler trafik düzenini optimize etmek için uçaklara esneklik tanıyacaklar. Böylece sistemin kapasitesi genişleyecek" diyor.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Üç hava rotası merkezi ĞNew York kenti, Oakland (Kaliforniya) ve Anchorage (Alaska)- Atlas ve Pasifik Okyanusu üzerinde trafiği kontrol eder. Radarlar bu kadar geniş bir hava sahasını kapsama alanı içine alamadığı için pilotlar, uçuş yolları üzerindeki önceden belirlenmiş noktalara gelince telsizle bulundukları yeri bildirir. Böylece kontrolörler uçaklar arasındaki mesafeyi hesaplayabilirler. Bu mesafe en az 160 kilometre olmalıdır.

ABD’deki 26.000 kontrolör haftada 40 saat çalışır. Sık sık mesaiye de kalırlar. Bunların iş tanımlarında şu ifade yer alır: "İşlerin yoğun olduğu zamanlarlarda, kontrolörler hızlı ve randımanlı bir şekilde çalışmalıdır. Dikkatlerini tümüyle işe vermeleri yaşamsal önem taşır. Birkaç uçağın ve bunların taşıdığı yolcuların güvenliğinden sorumlu olmanın getirdiği stres bazı kişiler için yorucu olabilir." Bugünkü kontrolörlerin çoğu 10 yıl içinde emekli olacaklarından, bunların yerini alacak çok sayıda kişiye ihtiyaç olacaktır. Ortalama yıllık gelirleri yaklaşık 92.000 dolardır.

Onbinlerce küçük, özel uçak küçük havaalanlarından havalanır. Bunlar hava trafik kontrolu tarafından izlenmez, çünkü bunlarda gerekli olan radar ve telsiz donanımı yoktur. Pilotlar görerek uçma kurallarına uymak zorundadır. Bunun için pilotlar yerel uçuş hizmet istasyonuna uçuş planını verir, bir altimetre ve bir çift keskin göz yardımıyla uçarlar. En önemlisi, kontrol edilen hava sahalarından uzak dururlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!