"Hasan Şaş ve Ümit Davala kabadayı gibi"

Galatasaray Olağan Divan Kurulu toplantısında şok bir çıkış geldi. Galatasaray Divan Kurulu Üyesi Tufan Bolayır, "Hasan Şaş ve Ümit Davala kabadayı gibi. Her maç hakemin etrafında dolaşıyor. Ben de hakem olsam onları atarım" dedi. Bu arada toplantıda söz alan kulübün ağır toplarından Hayrettin Kozak ise, "Başkan Ünal Aysal, bir an önce Fatih Terim ile masaya oturup ona güvence ve moral vermelidir" dedi.


NE OLMUŞTU?
Geçtiğimiz hafta sonu Spor Toto Süper Lig'de oynanan Galatasaray - Mersin İdman Yurdu karşılaşmasında hayli gergin anlar yaşanmış ve maçın orta hakemi Süleyman Abay hem teknik direktör Fatih Terim hem de yardımcı hocalar Hasan Şaş ve Ümit Davala'yı tribünlere göndermişti. Gerginliğin fitilini ilk yarının son dakikalarında Galatasaraylı Dany'nin gördüğü kırmızı kart ateşlemişti. Bu karara tepki gösteren Terim, hakeme itirazdan dolayı maçtan atılmıştı. Karşılaşmanın ikinci yarısında da gerginlik dinmemiş bu kez de yardımcı hocalar Ümit Davala ve Hasan Şaş tribüne gönderilmişti.

YÖNETİM ADINA ADNAN ÖZTÜRK KONUŞTU
Galatasaray Spor Kulübü'nün Nisan Ayı Olağan Toplantısı bugün Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda yapıldı. Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar'ın yönetiminde yapılan toplantıda Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk ile Yönetim Kurulu üyeleri Semih Haznedaroğlu, Emir Sarıgül, Mehmet Cibara ve Necati Demirkol da hazır bulundu.

Toplantıda gündemin ilk maddesi, geçen aya ait toplantı tutanaklarının takdimi ve oya sunulmasıydı. Divan Başkanlığına gelen evrakın okunmasının ardından, Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu çalışma düzeni ile ilgili sunum ve genel görüşme yapıldı. Bu bölümde Özer Berkay, Hayrettin Kozak, Cengiz Özyalçın, Mehmet Ülgen, Taner Aşkın ve Erdem Talu söz alarak fikir beyanında bulundular. Daha sonra toplantı saatlerinin düzenlenmesiyle ilgili bir anket yapılması için oylama yapıldı ve oy çokluğuyla reddedildi. Toplantının güncel konular ve dilekler bölümünde ise Prof. Ahmet Özdoğan, Hayrettin Kozak, Ayhan Özmızrak, Turcan Bolayır ve Taner Aşkın söz alan isimler oldular. Bu konuşmaların ardından, Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk kürsüye gelerek Yönetim Kurulu adına bir konuşma yaptı.

Yapılan eleştirileri büyük bir dikkatle dinlediğini ve not aldığını belirten Adnan Öztürk, bu eleştirileri yanıtladıktan sonra, futbol gündemine dair açıklamalar yaptı. Adnan Öztürk, şu şekilde konuştu:  "Geçen sene, Türk sporuna '3 Temmuz Olayı' diye geçen bir olay yaşadık. Bu, kamuoyunun bildiğinden çok daha sert bir süreçti. Geçen konuşmamda da söyledim, bu sürecin kapı arkalarında yapılan kavgalarını kimse duymadı. Bu çok sert süreç içerisinde biz bütün söylemlerimizi minimumda tutarak, Galatasaray'a yakışan nezaketi göstererek Galatasaray'ı olayın dışında tutmaya çalıştık.
Uzunca bir süredir Galatasaray'ı yıpratmak için bir psikolojik baskı yapılıyor olabilir. Bazı küçük insanlar, küçük dünyalarında bazı küçük hesaplar da yapıyor olabilirler. Bunların hepsine, özellikle medya çok sert cevaplar vereceğimi zannedebilir ama ben özellikle dün akşam Ünal Aysal Başkan'ımın beni arayarak 'Yarınki Divan Kurulu Toplantısı'nda senin konuşmanı istiyorum' deyince başka bir şeye karar verdim. Galatasaray'ı benim anladığım şekliyle bir kez daha tarif etmeye karar verdim.

"KAVGA VE KAOS ORTAMI İSTEMİYORUZ"
Benim bildiğim Galatasaray, kavgadan ve kaostan beslenmez. Tabii ne Galatasaray ne Galatasaraylı hiçbir şeyden çekinmez, her şeyin cevabını en ince şekilde, nezaketiyle vermesini de bilir ama kavga ve kaostan beslenmez, kurallara saygı duyar. Galatasaray, bence Türk sporunun lideridir. Neden lideridir? Ben bir dönem Başkan adayı olarak bu kürsüye geldiğim zaman, Aristo'nun lider tarifiyle ilgili üç kelime söylemiştim: Ethos (Ahlak), Logos (Zekâ), Pathos (Yürek). Galatasaray liderdir, çünkü ahlaklıdır. Galatasaray bütün bu süreçte kendisini ahlaksızlıkla suçlamaya, kendisini ahlaksızlığın içine çekmeye çalışanlara en güzel cevabı vermiştir. Galatasaray liderdir, çünkü yüreklidir. İmparatorlukların çöktüğü, dünyanın savaşa hazırlandığı bir dönemde, bu okulun bir sınıfında, o yaşta 'Amacımız, Türk olmayan takımları yenmektir' diyebilecek cesarete, vizyona, yüreğe sahip Galatasaraylılar tarafından kurulmuştur. Ve liderliğin en önemli kriterlerinden biri de logos, yani zekâdır. Galatasaray zekidir, akıllıdır. Ligde son 6 haftaya girdik. Galatasaray Camiası olarak aklımızı biraz daha öne koyacağız. Biz camia olarak neler yapabileceğimizi biliyoruz. Kavga ve kaos ortamı istemiyoruz. Verilecek cevaplar vardır; hepsinin zamanı, zemini vardır. Biz, önümüzdeki altı maçta zekâmızı, yüreğimizin ve ahlağımızın yanına biraz daha fazla koyarak şampiyon olacağız, bundan sonuna kadar emin olunuz."