Yalçın GRANİT
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2002 01:57
DÜN geceki maçta Türk seyircisi, Yao Ming'i izleme şansı buldu. 2.23'lük Çinli pivot, bu sene Houston Rockets'a bir numaralı draft oldu ve tarihe geçti.
Çünkü NBA tarihinde ilk kez bir yabancı bir numaradan seçildi. NBA geleceğini, bir anlamda bu 2.23'lük Çinli'ye bağlamış durumda. İki senedir onu almaya uğraşıyorlardı. Ama Çin Hükümeti izin vermiyordu. Nihayet, kazanacağı paranın yarısını Çin Basketbol Federasyonu'na vermesi şartıyla, Ming'in NBA'da oynamasına müsaade ettiler. Draft'ın ardından Amerika'daki bütün menajerler
Ming için sıraya girdi. Ama
Ming, onları değil, Çinli bir akrabasını menajer yaptı.
Ming'in boyu ile problemleri 4 yaşında başlamış. Bir gün otobüse bindiğinde kimse onun 4 yaşında olduğuna inanmamış ve bilet kesmeye kalkışmış. O günden bu yana da
Ming, oynadığı her takımın en uzun boylu oyuncusu olmuş. Çin Basketbolu'nda ağırlık antrenmanı yok, müzikle aerobik çalışıyorlar.
Ming bu yüzden çok güçlü değil ama çok yetenekli.
Tüm Amerikan basını şimdi onu konuşuyor ve onunla röportaj yapmak için sıraya giriyor. Ming'in, NBA'da neler yapacağını merak ediyorlar. Onu yıldızlara soruyorlar. En ilginç yanıtı ise Shaq O’Neal veriyor,
‘‘Ming benim dirseklerimle tanışmadan NBA hayatını tanıyamaz’’
ASIM ZORLADI
Dün akşamki maçta,
Asım bir dereceye kadar
Ming'in, NBA'da nasıl zorlanacağını gösterdi. Pota dibinde dev Çinliyi zorladı, buna guardı çok iyi savunan
Kerem'in gayreti de eklenince ilk çeyreği 19-12 önde kapadık.
İkinci devrenin başında, anlaşılmaz bir şekilde fark kapandı. Basketbol taktiği ve tekniği ile işi açıklayamıyorsanız, psikolojik faktörlere bakmak lazım. 2. devrenin başında rakibi küçük görmeye başladık. Egolarımız öne çıktı, paslaşma ve paylaşma kavramlarımız zorlandı. Ve savunmamızın gücü çok zayıfladı.
Çin maçında, açıkça görüldü ki, bu takımın
Harun'a ihtiyacı var. Çünkü Harun bu takımın bencillikten en uzak yıldızı. Takımızın başarı için coşkuya, momentuma, ivmeye ihtiyacı var. Bir gün önce
‘‘Topluluğu, takım yapan saygıdır. Ve saygı da özveriden geçer’’ demiştik. Özveride bulunsa da, bulunmasa da, ben bütün basketbolseverlerin
Harun'a büyük saygısı olduğuna inanıyorum. Ama
Harun'un bütün bu saygıya karşılık, savunmadaki özverisini haykırması şart.
Harun'un istatistiklerinde, önce sayıya bakmayın onlar zaten mükemmel. Bakacağınız 2 yer var. İlki kaç top çaldığı, diğeri de kaç faul yaptığı. Ve bunlar kadar önemli bir diğeri, Harun'un tuttuğu adamın kaç sayı attığı. Harun dün 2 top çaldı. Bu güven verici ama faul sayısı sadece 1. Bu rakamlar onun iyi yolda olduğunu gösteriyor.
BÜYÜK ÖDÜL
Ben federasyonun yerinde olsam,
Harun'a bir öneri götürür ve ondan tek şey isterdim;
‘‘Harun, bize Indianapolis'ten ya pota dibinde dev bir zenciye hücum faulu yaptırırken ya da boş topa balıklama atlarken bir resmini yolla. Biz bu iki resmi de bütün Türkiye'deki okulların spor salonuna asmaya hazırız. İşte o zaman ölümsüz olursun. Sana verilecek en büyük ödül bu’’
İddia ediyorum,
Harun'un ölümüne savunma yapıp 5 faulle çıktığı her maçı Milli Takım kazanır.