Güncelleme Tarihi:
Bu maça fazla takılma (Mustafa Denizli - Hürriyet)
Büyük takım evinde 20. dakikaya kadar bırakın şut ve golü, ceza sahasına bile bir kez girebildi. G.Saray, kadro olarak da geçen yılın gerisinde. Rakibi son yıllarda büyük yıldızlara sahip olmasa da takım oyunuyla başarılar kazanan bir ekip. Kısaca G.Saray’ın, bırakan Şampiyonlar Ligi’ni, bizim ligde dahi oynaması tartışılır birkaç oyuncusu var. Hamzaoğlu, sihirli değneğe sahip olsa dahi işi çok.
Bu maçın özelinde beklentinin büyük olduğu iki oyuncu vardı. Podolski ve Sneijder. Podolski, geldiği günden beri bırakın isteneni, bekleneni veremedi. Hatta yaklaşamadı bile. Güçsüz ve formsuz hali bir tarafa, 2 net pozisyondaki hali ve düştüğü durum herşeyi açıklıyor. Geçen senenin en iyi oyuncusu Yasin’in bu Podolski oynasın diye kenarda tutulması ciddi haksızlık. Sneijder ise, diri savunma arasında kayboldu. Erken geriye düşme, Sneijder’i de oyun dışına attı.
Kral çıplak! (Kanat Atkaya - Hürriyet)
Galatasaray’ın grubun “azı dişi” pozisyonundaki Atletico Madrid’e yenilmesi normal kabul edilebilir. Ancak özellikle ilk 45 dakikadaki (üzülerek söylüyorum) utanç verici futbolu affettirmeye yetmez bu durum. İçim kan ağlayarak biraz “acımasızca” konuşmak durumundayım. Takımın omurgası konumundaki Felipe Melo’nun satılmasını “Mali açıdan bir yönetim başarısı” olarak gördüğünü söyleyen ve bunu bir de yutturmaya çalışan Başkan Dursun Özbek’in zayıf vizyonunun sahaya yansımasıdır bu.
Güçlü olan zayıf yanını herkesten iyi bilendir. Daha güçlü olanlar ise zayıf yanına hükmedebilendir. Tamam Atletico Madrid favoriydi. Galatasaray'ın yanlış başlangıç kadrosu İspanyol ekibin ekmeğine yağ sürdü. Çünkü Avrupa'da "Kompakt" oyunu en iyi oynayan, Real Madrid'in bileğini bükemediği, Barça'nın zor yendiği bir takıma karşı doğru kadroyla sahaya çıkmak ve doğru oyunu oynamak gerekir. Oynamazsan kaybedersin. Hamza Hoca şapkasını önüne koyup ilk yarı ile ikinci yarıdaki G.Saray'ı kıyaslasın.
Öncelikle şunu belirteyim ki Galatasaray'ın hocası Hamza Hamzaoğlu, rakibi hiç ama hiç analiz etmemiş. Tuhaf bir kadro çıkarttı ve maçı daha ilk yarıda kaybetti. Birinci soru şu; Hakan Balta hayatında kaç defa ön libero oynamış ki böylesi bir maçta, böylesine stratejik bir mevkide onunla başlıyor. İkinci soru şu; rakip Atletico Madrid özellikle ilk yarıda Galatasaray'ın sol kanadını sürekli kullandı. Özellikle geriden gelen Juanfran sürekli tehlike yarattı. Peki Hamza hoca, Carole'un defansif özelliği iyi mi?
Sağından baksan, yenilecek! Solundan baksan, yenilecek! Aşağıdan yukarı baksan yenilecek! Yukarıdan aşağı baksan, yenilecek! Neden? Çünkü senin başkanın çıkıyor televizyona ağlıyor, zavallı duruma düşüyor. Galatasaray'ı kendinden daha fazla zavallı duruma düşürüyor. Zavallı Dursun, zavallı Galatasaray, pardon Galatasaray zavallı olmaz, yeter ki "Dursun"lar olmasın. Galatasaray yürüsün. Ne zaman? Dursun ve kardeşi olmadığı zaman...
Galatasaray'ı çözmeye 10 dakika yetti (Rıdvan Dilmen - Sabah)
Galatasaray gibi Avrupa'da başarılı olan bir takım, birkaç yıldır kendi sahasında oynadığı maça bile favori çıkmıyor. Gerçekten bu durum çok düşündürücü. Rakipler bile aslında Galatasaray'ın kendisine gösterdiği saygıdan çok daha fazlasını gösteriyor. Ve ilginçtir iki yıldır ilk yarılarda Türk Telekom Arena'da 8 dakikada teslim oluyor sarı-kırmızılı takım. İlk golü yedikten sonra 8-10 dakika içinde çözülüyorlar.
Tarih 8 Ağustos’tu. Galatasaray, Bursa’yı ideal 11’iyle, çizgilerde Podolski-Yasin, 10 numarada Sneijder ve santrforda Burak’la 1-0 yenip Süper Kupa’yı müzesine götürdü. Her şey yolundaydı. Düzen oturmuş, yeni sezona 3 kupayla başlanıyordu... Sadece 1 hafta sonra, şampiyon takım Sivas’a gitti, Hamzaoğlu anlaşılmaz bir şekilde Burak’ı yedek bıraktı. Sonradan giren tecrübeli golcü beraberliği kurtarabildi ancak. Bir hafta daha geçti, bu kez çengeli Yasin’e taktı, 60’ta onu sokarken Burak’ı çıkararak takımını kendi eliyle karıştırmaya devam etti.
Hayal görmeyelim (Osman Şenher - Milliyet)
İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır. Galatasaray iyi futbolcu transfer edemedi. Tribünler Şampiyonlar Ligi’nin ilk maçında Galatasaray Başkanı ve yönetimini istifaya çağırdı. Yarın bu faturanın devamı Hamza Hoca ve futbolculara gelecek. Transfer sezonu bittiğine göre herkesin aklını başına toplaması lazım. Galatasaray sağlıklı futbol oynama kulübü değil. Atletico Madridli oyuncular nasıl savaşıyorsa, bir topun peşine üç kişi koşuyorsa, onlar da bunu yapmalı. Yoksa başları çok ağrıyacak.