Güncelleme Tarihi:
Hamza Hamzaoğlu'nun Fanatik'e verdiği röportaj şu şekilde:
Hocam Rize'ye gerçekten zor bir dönemde geldiniz. Her geçen gün de oyunsal anlamda farklılıklar, gelişmeler oldu, gözle görülür bir biçimde. Son 3 maçta 2 galibiyet var. Tek yenilgi de lider Trabzonspor'a karşı... Geldiğinizde ne eksikti? Takıma nasıl dokunuşlar yaptınız hocam?
"Biz geldiğimizde karşımızda geçen seneden çok farklı yeni bir takım bulduk. 6 haftada sadece 1 puanı olan ve sürekli mağlup olan demoralize olmuş bir takım bulduk. Bu sürecin negatif olması çok normaldi. İyi bir kadroya sahip olduğumuzu, iyi niyetli futbolculara sahip olduğumuzu fark ettik ve çalışmaya başladık. Sözleşmeyi imzaladık, bir idman yaptık ve hemen ardından Başakşehir maçına çıktık. O maçta da birçok şeyi gördük aslında, takımın eksiklerini tespit ettik. 6 haftada o ligi kabullenmiş bir takım vardı. İşler kötü gittiğinde herkes kendini düşünmeye başlar. Oyuncular belki 'Devre arasında nereye gidebilirim' diye düşünmeye başlamıştı. Ya da bu kötü gidişin benimle ilgisi yok, bunu ben nasıl ispat edebilirim düşüncesine bürünmüş olabilirler. Biz bir an evvel takım olmak zorunda olduğumuzu hissettik. Başakşehir karşısında mağlup olduk ama oyunculara, "Biz bu durumu düzelteceğiz, siz yeter ki dediklerimizi yapın, idmanlardan keyif alın' dedik. Galatasaray karşısında iyi oynadık, kazanabileceğimiz maçtı ancak son saniye golüyle kaybettik. Ama o maç bize özgüven kazandırdı. Başkanımıza, yönetim kurulumuza ve camiaya da teşekkür ederiz. Mağlubiyetlere rağmen bize inançları azalmadı, bizim de sahadaki oyunu ve bu desteği görünce güvenimiz mağlubiyetlere rağmen artıyordu."
'Loic Remy'i kazanamazsak...'
Rize'de bir Remy problemi var gibi gözüküyor. Sizden önceki hoca Bülent Uygun, "Sahaları bahane ediyordu, oynamayacağını söylüyordu" dedi. Başkan Tahir Kıran dün verdiği röportajda, "Hamza hoca takımın tek yetkilisi. Ne derse onu yapacağız. Remy'i kazanmak için çok uğraştık ancak herhalde o kafasında futbolu bitirdi" dedi. Siz ne düşünüyorsunuz? Kendisi için nasıl bir karar alacaksınız?
"Remy iyi ve özel bir oyuncu. Sağlıklı olduğunda bize katkı sağlayabilecek oyuncu, şu anda da kendisine ihtiyacımız var. Ancak Remy'nin geçmişten gelen kronik aşil tendon problemi var ve şu anda da had safhaya gelmiş durumda. Eski haline dönüp dönemeyeceğini zaman gösterecek. Bu süreçte sağlık ekibimiz, Remy'i var gücüyle aramıza döndürmeye çalışıyor. Remy de iyi niyetle özel idmanlar yapıyor. Mücadele veriyor ama sağlığı müsaade etmiyor. Biraz daha Remy için mücadele vereceğiz. Kazanamayacak gibiysek Remy'le oturup açık bir şekilde konuşacağız."
'Transfer için görüştüğümüz isimler var'
Aynı zamanda Tahir Başkan transfer müjdesi de verdi. Öncelikli olarak hangi mevkiilere transfer düşünüyorsunuz?
"Çok fazla transfere ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum ama mutlaka güçlendirmemiz gereken bölgeler var. Arayışlarımız devam ediyor. Ancak bu ligde istediğimiz yerlere bize ulaştıracak olan en önemli şey takım olgusu. Şu anda iyi bir takımız. İyi isimlerimiz var. Bu takım olgusunu da bize kaybettirmeyecek, olguya ayak uydurabilecek isimler için görüşmelerimiz devam ediyor."
'Trabzonspor'a şampiyonluk yakışır'
Lige dönecek olursak; lider Trabzonspor, Galatasaray'a 9, Fenerbahçe ve Beşiktaş 10 puan fark attı daha 12. haftadan. Bu sıralamanın sebepleri neler olabilir?
"Trabzonspor istikrarla buralara geldi. Hocayı, yönetimi ve camiayı tebrik ederim. Bu tamamen birbirlerine olan sevgi, saygı ve güven duygusuyla oluşan istikrarın getirdiği başarı. Haftalardır mağlup olmuyorlar, kararlı bir şekilde yollarına yürüyorlar. Bunu söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama Trabzonspor uzun yıllardır şampiyonluğu bekledi. Umarım bu sene onlar için her şey olumlu gelişir. Hak ettikleri bir şampiyonluğu elde etmeleri herkes tarafından olumlu karşılanır. Bu şampiyonluk da Trabzonspor'a yakışır. Bu demek değil ki diğer takımlar şampiyon olmasın. Onlar da kadrolarını bir an evvel toparlayıp, istikrarlı bir oyuna kavuşabilirlerse onlar da şampiyonluk yarışına gireceklerdir. Sezon sonuna doğru bu fark da eriyecektir. Mutlaka Trabzonspor da bir düşüş yaşayacaktır ama bu güven duygusuyla o durumu atlatıp, yollarına devam edeceklerdir."
'Sisteme göre kadro varsa başarı kaçınılmaz'
Ayrıca son dönemde Anadolu takımları ile büyük takımlar arasındaki makas her geçen gün kapanıyor. Bunun en büyük sebepleri neler?
"Doğru transfer ve doğru yapılanma... Kulüpler sağlıklı bir yapıya kavuştuğu zaman başarı geliyor. İşte Hatayspor ve Konyaspor. Bu iki takımın da çok borcu yok. Hatay, Ömer hocayla birlikte çok iyi bir transfer politikası izledi. Önemli isimlerini kaybettiler ama sistem takımları başarıyı sürdürürler. Oyuncu önemli bir parçadır ama sistem daha önemlidir. Sistem sağlıklı bir şekilde kurulmuşsa parçalar değişse de başarı devam eder. Oradaki kaliteli oyuncular da bu sistem içerisinde daha çok öne çıkarlar. İyi futbol, iyi oyuncularla oynanır. Dolayısıyla sisteme göre kadro yakaladığınızda başarı kaçınılmaz oluyor. Konyaspor da İlhan hocayla beraber başarılı bir grafik çiziyorlar, umarım bu başarı devam eder. Ülkemizin böyle farklı ve renkli takımlara ihtiyacı var, herkes şampiyonluk için aday olabilmeli. O zaman ülke futbolu gelişiyor demektir."
'Çok iyi bir antrenör jenerasyonu geliyor'
Ömer hoca ve İlhan hocadan bahsettik hocam hazır, genç ve idealist hocalar yetişiyor ve oyuna katkı sağlıyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
"Genç hocalar her zaman başarı ister. Başarıyı yaşamadıkları için onun hasretini çekerler. Bunun için de gece-gündüz çalışıyorlar. Ben de yaşadığım için ve hâlâ yaşadığım için onları çok iyi anlıyorum. Çok iyi bir antrenör jenerasyonu geldiğini düşünüyorum ve başarılarında en az onlar kadar mutlu oluyorum."
'Ayaklarımızda prangalar var'
Anadolu takımları ile büyük takımlar arasında makas kapanırken, Avrupa futbolu ile Türk futbolu arasında neden büyük bir fark var? Neden her geçen gün bu farklar açılıyor? Avrupa'da neden başarılı olamıyoruz?
"Sağlıksız kulüp yapılanmaları. Şu anda kulüplerin düşündükleri şeyler; maddi imkanları nasıl çoğaltıp, sırtımızdaki maddi yükten nasıl kurtulabiliriz? Biz şu anda futboldan çok başka şeyleri düşünüyoruz. Bu durumda Avrupa ile yarışmamız çok zor. Transfer yapmadığım zaman bana hep kızdılar, sosyal medyada eleştirdiler. Çünkü transfer dönemi renkli bir dönem. Ancak kulüplerimizin geleceğini düşünmek asıl o dönemlerde çok daha önemli. Biz önce kendi ayaklarımız üzerinde duralım, sonra koşmaya başlarız. Şu anda kendi ayaklarımız üzerinde duramıyoruz. Hep desteklerle ayakta kalabiliyoruz. Şu anda özgürce koşma şansımız yok, ayaklarımızda prangalar var. O prangalardan kurtulmamız lazım."
'Oyuncu, hocayı yiyebiliyorsa o kulüpte sağlıklı yapılanma yoktur'
İdmanlar Türkiye'de 1-1.5 saat arasında değişiyor. Yurtdışına giden futbolcularımızın birçoğu ise tesislere memur gibi sabah 9'da gidip, akşam 6'da çıktıklarını söylüyorlar. Siz bir teknik adam olarak radikal bir karar alıp, bu sistemi uygulayamaz mısınız? Uygulamayı düşündünüz mü? Sanki yanlış anlamayın beni ama Türkiye'deki oyuncu grupları hocayı 'yer' gibi duruyor...
"Zaten oyuncu grubu, hocayı yiyebiliyorsa o kulüpte sağlıklı bir yapılanma yoktur. Oyuncuya, hoca yediren kulüp ya da camia başarısız olmaya mâhkumtur. İdman saatlerine gelecek olursak; tabii ki biz ne dersek oyuncu grubu ona uymak zorunda. Sanmıyorum ama Avrupa'da her kulüp sabah 9, akşam 5 şeklinde çalışmaz. Biz de zaman zaman sabahtan akşama kadar oyuncularımızla beraber tesiste oluyor. Onların da bir hayatı olduğunu unutmamak gerekir, onları köle gibi kullanırsanız performansları da düşebilir. Burada önemli olan psikolojidir."
'Avrupa için çalışıyorum, Almanya, İspanya ve İtalya olabilir'
Avrupa'da artan Türk futbolcu grubuna sahibiz. Ancak Avrupa'da A takım düzeyinde hocamız yok. Bu zamana kadar neden gönderemedik, bu saatten sonra gönderebilir miyiz?
"Bundan sonra gönderebiliriz, buna inanıyorum. Yeni gelen jenerasyonda Avrupa görmüş, yabancı diller bilen hoca arkadaşlarımız, kardeşlerimiz var. İnşallah onlarla bu kapıyı aralayacağız. Ben de çok istiyorum Avrupa'ya gidip, çalışmak. Bu konuda çalışmalarım da var. Öyle bir fırsatım olursa gitmek istiyorum. Hem kendimi orada görmek hem de yaşayarak Avrupa futbolunu görmek ve daha sonrasında ülkeme çok daha donanımlı bir şekilde dönüp, ülke futboluna hizmet etmek istiyorum. Almanya, İspanya ve İtalya olabilir, isterim..."
'Milli Takım hedefim de var'
Biraz da hocam anons ederken söylediğim Galatasaray maceranızdan bahsetmek istiyorum... Galatasaray'dan ayrılırken, "Kısa vadedeki hedeflerimizi gerçekleştirdik. Uzun vadedeki hedeflerimizi ise erteledik. İnşallah bir kez daha o hedefler için buraya geliriz" dediniz. Bu hayal ve hedefler hala geçerliliğini koruyor mu?
"Hedefler ve hayaller bitmez. Sadece Galatasaray'la ilgili değil, milli takımla ilgili de hayallerim ve hedeflerim var. Ancak şu anda Rizespor için hedeflerim var ve tamamen buraya odaklanmış durumdayım. Ancak zamanı geldiğinde Allah nasip ederse oralardaki hedeflerimizin peşinden koşmaya devam ederiz."
'Galatasaray farklı bir yolda'
"Baktığımızda doğru işler yaptık ve başarılıydık" dediniz. Ki baktığımızda ligde 33 maçta 22 galibiyet, 4 mağlubiyetiniz var. Ve tabii ki 3 kupa... O süreçte bir haksızlığa uğradığınızı düşünüyor musunuz? Her şey daha farklı olabilir miydi?
"Anlıyorum sen manşet çıkarmaya çalışıyorsun ama bunları konuşmaya çok gerek yok (gülerek). Üstünden kaç sene geçti. Bugün Galatasaray'ın başında çok değerli ve hepimize örnek olmuş Fatih hocamız var. Çok büyük bir camia ve iyi oyuncuları var. Farklı bir yol alıyorlar şu anda."
'Kendi ellerimizle yok ediyoruz!'
A Milli Takım'da Kuntz tercihini doğru buluyor musunuz?
"Biz antrenörleri ya da oyuncuları çok abartılı bir şekilde getiriyoruz ama hemen ilk başarısızlığında da çok acımasızca eleştirilerde bulunuyoruz. Bizim önce sakin kalıp, insanların ne yapacağını beklemeliyiz. Süreci yöneticilere, antrenörlere ve oyunculara tanımıyoruz. Altyapıdan yetişen küçücük çocuklara bile ilk maçlarında acımasız eleştiriler yapılıyor ve o çocuklar daha sonra kaybolmaya yüz tutuyor. Biz bu kültürü yakalamalıyız ülke olarak. Zaten biz ülke olarak futbolda başarısız olamayız. Çok yetenekli bir nesile sahibiz ama bu oyuncuları biz kendi ellerimizle yok ediyoruz. Onlara güven vererek yetiştirmeliyiz."
'Yabancı hocayı biz mecbur tuttuk! Fatih Terim ve Şenol Güneş eleştirildi burada'
"Kuntz'a da zaman vermeliyiz, doğruyu bulacaktır. Zaten zaman içinde işler yolunda gitmiyorsa biz ona 'Devam et' desek de o ayrılır. Hiçbir hoca kendi kariyerine de zarar vermek istemez. Bu milli takım, kulüpler bizim değerimiz. Biz destekleyelim. Kuntz'u neden tercih ettiler? Bu Milli Takım'da Fatih Terim ve Şenol Güneş eleştirildi. Artık yerine kimi getirirseniz getirin, en ufak başarısızlıkta, tek bir mağlubiyette belki o da eleştirilecek. Federasyon yönetimi de oturup, düşünüyor. Yerli hoca alsak, sosyal medya yıkılıyor, yorumcular inanılmaz eleştiriler yapıyor. Bu eleştiriler yıkıcı olmamalı. En azından bir yabancı hoca getirirsek, eleştiri almayız diye düşünmüş olabilirler. Bu nedenle yabancı tercihini biz biraz mecbur tutuyoruz."
'Milli Takım'ın başarılı olması şart'
Milli Takım'a ve Kuntz'a başarılar diliyorum. Az önce söyledik, Avrupa'ya daha çok oyuncu ve hoca gönderebilmemiz için Milli Takımımız'ın başarılı olması şart. Kulüpler, Avrupa'da başarılı olduğunda sadece o kulüplerden oyuncular gidiyor. Ancak Milli Takım başarılı olduğunda tüm kulüplerimiz ve oyuncularımız mercek altına alınıyor. O nedenle Milli Takım başarısı çok önemli.
'Dünya Kupası'na gideceğiz inşallah'
Milli Takım'ın, Dünya Kupası yolunda şansını nasıl görüyorsunuz? Bu jenarasyon çok daha fazlasını hayal ettirmiyor mu?
"Hayal ettiriyor tabii ki. Bu kadro inanılmaz, daha iyi şeyler yapabiliriz. İyi bir jenerasyon var. O çocukları nasıl göklere çıkardık, nasıl yerlere vurduk. Bu jenerasyon genç ve bunları yaşamaya alışkın değil. Bu eleştiriler onları olumsuz etkiledi. Mutlaka başarıyı yakalayacağız. Dünya Kupası'na gideceğiz inşallah..."
'Biz Rizespor'da bu işi başaracağız'
Son olarak Çaykur Rizespor taraftarına vereceğiniz bir mesaj var mı?
"Stada gelip bizi desteklesinler. Biz Allah'ın izniyle inşallah bu işi başaracağız. Biz o belirtileri takım içinden alıyoruz. Çok sağlıklı bir ortamda çalışıyoruz. Burada güzel şeyler yapacağımızı düşünüyorum. Ben aidiyet duygusu yüksek bir insanım. Nereye gidersem gideyim, orası benim yuvamdır. Ama şunu da biliriz, yarın ayrılacak gibi valizimiz hazırdır ama hiç ayrılmayacak gibi çalışmaya devam ederiz. Başarılar bizimle olursa uzun süreli çalışılabilir. İstikrar olursa Avrupa da neden olmasın? İyi bir çıkışımız var, mutlaka mağlup olacağımız maçlar olacaktır. Taraftarımıza ricam asıl bize o gün destek olsunlar. Onlara o zaman daha çok ihtiyacımız oluyor. Başarıları da üzüntüleri de beraber paylaşacağız. İnşallah sezon sonu öncesinde hedeflerimize ulaşır ve yeni hedefler üzerinde çalışırız."
Kısa soru kısa cevap
Çalıştığınız en profesyonel futbolcular?
"Selçuk İnan, Hamit Altıntop, Wesley Sneijder, Felipe Melo, Fernando Muslera. Ve kızacaklar belki yine bana ama Umut Bulut..."
İçinizde ukte kalan bir şey?
"Hedefler var... Belki çok zor ama Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, Dünya Kupası... Uzak gibi görünüyor ama doğru işleri yaparsanız, imkansız diye bir şey yok!"
Yabancı sınırı?
"Sınırlamalara karşıyız ama kendi sınırlarımızı da çizebilecek yeterliliğe de sahip olmalıyız. Sınır 14 diye 14 yabancı almak zorunda değiliz. 3 taneyle de oynayabiliriz. Sınırlar olmasın. 8 oyuncu işte kulübede 3 tane bilmem ne falan... Bu hesaplar gereksiz. Sınır olacaksa illa 8 tane deyin ama o 8'ini de oynatabilelim. 9. ile kontrat yaptırmayın. Bu sınırlar olmaz futbolda! Sonuçta sahada iyi futbol görmek istiyoruz."