Haluk'un kabusu

Güncelleme Tarihi:

Halukun kabusu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 1998 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Uzun zamandan beri Türkiye Futbol Federasyonu iki asbaşkansız yönetiliyor. Bir türlü Haluk Ulusoy Federasyonu asbaşkan seçimini değil gündeme getirmek, düşünmedi bile. Ne zaman ki Avukat Erdoğan Tuncer bir Genel Kurul üyesi olarak Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Yücel Seçkiner'e defalarca müracaat etti, onu uyardı, tabii Seçkiner de Haluk Ulusoy Federasyonu'na bu seçimle ilgili bir çözüm getirmeleri ihtarını defalarca yaptı.

Buraya kadar gayet güzel. Karar verildi, 28 Aralık'ta Futbol Federasyonu iki asbaşkanını seçecek. Bunu pekçok hukuk adamıyla tartıştım. Bu yazıyı yazarken 3813 sayılı yasa da önümde. Yasanın emrettiklerini biraz sonra yazacağım. Ama hukukçu dostlarım başta Erdoğan Tuncer ve Levent Bıçakçı bunun bir seçim olmadığını, görevdeki federasyon başkanının yani Haluk'un ataması olduğunu ısrarla söylediler ve dediler ki, ‘‘Genel Kurul'dan bir kişi mahkemeye giderse bu seçim iptal olur, tekrar başa dönülür.’’

YASA NE DİYOR?

Şimdi gelelim yasamızın amir hükümlerine. Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 7'nci maddesi, başkan ve iki başkan vekilinin Genel Kurul'da ayrı bir gündem maddesi teşkil edecek şekilde ve birarada seçileceğini emredici kural olarak düzenlemektedir. Yine aynı yasaya göre ve esaslarına ilişkin ana statünün 39'uncu maddesinde başkan ve iki başkan vekilinin birlikte Genel Kurul'da seçileceğini düzenlemektedir. Yine aynı statünün 32'nci maddesi de seçim listesi düzenlemesi başlığı altında, Federasyon Başkan Adayı ile iki başkan vekilinin Genel Kurul'dan bir hafta önce Spordan Sorumlu Devlet Bakanı'na bildirilmesini düzenlemektedir.

Yasanın ve ana statünün bu amir hükümlerine göre yapılacak genel kurulda Futbol Federasyonu Başkanı ve iki başkan vekilinin birlikte seçiminin yapılması zorunludur. Sadece iki başkan vekilinin seçimi kanun ve ana statüye açıkça aykırıdır ve yapılamaz.

Yukarda yasanın ve ana statüde belirlenen düzenlemelerin aksine yapılacak bir genel kurul ise kanun ve ana statüye aykırı olduğundan geçersiz ve dolayısıyla hukuken bağlayıcı olmayan bir genel kurul olup iptale mahkumdur ve bu genel kurul eğer bugünkü durumuyla yapılırsa iptal edileceği de kesindir. Zira itiraz edecek olan pekçok genel kurul üyesi vardır.

HALUK KORKUYOR

Yapılacak şey şudur; Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy da istifa etmelidir ve seçime iki başkan vekili ile birlikte girmelidir. Yönetim Kurulu ve diğer kurulları görevde olduğu için kesinlikle karşısına başka bir başkan adayı çıkmayacaktır. Çıksa da sayısal olarak Haluk Ulusoy'u geçmesi mümkün değildir. Çünkü Haluk Ulusoy'a bağlı kurullar ve onun yandaşları tekrardan Haluk'u ve asbaşkan adaylarını seçmeye yeterlidir. Kaldı ki bu aşamada Haluk'un karşısına başka bir başkan adayı çıkacağını da hiç sanmıyorum.

Haa, Haluk şundan korkabilir: Ben istifa ederim der, tekrar başkanlığa aday olurum. Ama ya benim ve arkadaşlarımın yaptığı gibi o genel kurulda üçte ikilik çoğunluk toplanmazsa ne olur? O zaman Türkiye Futbol Federasyonu hem başkansız, hem asbaşkansız kalır ve sonunda genel kurul toptan seçime gider.

İşte bu korkudur ki, Haluk'u istifa etmekten geri çekmektedir. Zira kendisinin yönetim kurulu üyesiyken seçime girmeyip bir iki yönetim kurulu üyesi daha yanına alarak 152'yi doldurtmayan onlar değil midir? Bunun kendi başına da gelebileceğini herhalde büyük bir kabusla düşünüyor olmalı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!