Hakan kendine gel

Güncelleme Tarihi:

Hakan kendine gel
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 1997 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

G.Saray'ın büyüklüğünü asla unutma. Ben G.Saraylıyım demekle G.Saraylı olunmaz. Sen ikide bir bunu söylüyorsun. Esasında sarı kırmızılı renkleri yüreğinde hissetmelisin. Aklını başına al. Önce çık Altay maçında gollerini at takımını kazandır...

ÜZÜLÜYORUM

Hakan'ı maçlarda izliyorum. İnanın üzülüyorum. İnanılmaz gol kaçırışlarının yanısıra, sanki hayatında hiç topa ayağını vurmamış gibi davranıyor. Hayretler içindeyim. Yalnız ben değil, tribündeki 30 bin G.Saraylı, televizyon başındaki milyonlarca sporsever. Hakan, bir gün maç sonrası yüzünü kapa ve Ali Sami Yen'den çık bakalım. G.Saraylıların neler konuştuğunu kendi kulaklarınla duy

96’da PROTESTO

Hakan'ı tanımlamak için gerilere gidelim. Avrupa Şampiyonası'na... Üç maçta bırakın puan almayı, Milli Takım da, Hakan da gol atamadı. Hırvatistan, Portekiz ve Danimarka maçlarında Hakan'ın kaçırdığı akıl almaz goller var. Tribünlerdeki Türkler'in gırtlaklarını patlatırcasına bağırışları var, ‘‘Hakan dışarı’’ diye. Ben 50 yıllık spor hayatımda ilk kez Milli Takım'da bir oyuncunun kovulduğuna şahit oldum.

TERİM SAHİP ÇIKTI

Fatih Terim, Milli Takım’dan ayrılıp Galatasaray'ın başına geçti. Galatasaray'ın 4-0 yenildiği bir F.Bahçe maçı var. Ali Sami Yen Stadı'nda Knup ve bizim Hakan'ın kaçırdığı iki-üç metreden goller var. Tabii sonra her ikisine de büyük eleştiriler geldi. Fatih çıktı, eleştirileri göğüsledi. Knup ülkesine döndü. Doğrusu buydu. Ama Fatih, Hakan'da ısrar etti, ısrar etti ve onu tekrar kazandırdı.

O SIRTINI ÇEVİRDİ

Ve Hakan gol kralı oldu. Demek ki Hakan'ın futbol hayatı bir sıfır, bir 10. Fatih Terim'in Hakan'a yaptığı bu babalığa Hakan Sparta Prag maçında nasıl cevap verdi biliyor musunuz? Terim rakip forvet korner atarken Hakan'ı geriye koşması için ikaz etti. Hakan şöyle bir göz ucuyla baktı, sırtını çevirdi ve başka tarafa yürümeye başladı. Şimdi siz burada bir yargıya varın. Ve Hakan'ı daha iyi tanımaya çalışın.

HAKAN'SIZ BAŞARILAR

Bu sene sezonun başlamasıyla G.Saray'da Hakan sakattı. Uzun süre oynamadı. Sarı kırmızılı takam TSYD Kupası'nda Beşiktaş'a 6, F.Bahçe'ye 4 gol atarak kupayı aldı. Herkes ne dedi: ‘‘2000 yılının takımı G.Saray.’’ Sion'da eleminasyon maçı oynadı sarı kırmızılılar. Hakan yoktu. Deplasmanda Avrupa futbolunda belirli bir yeri olan Sion'a 4 gol atıldı ve Hakan'sız G.Saray 2000 yılının takımı unvanını sürdürdü.

GOLÜ KURTARDI

Ligde F.Bahçe maçı geldi çattı. Kadıköy'de maçın ilk 15 dakikasında G.Saray rakip kaleye yüklendi. Burada Hakan gene sahneye çıktı. Rüştü ile karşı karşıya kaldı, ona çarptırdı. Maç 0-0 iken adeta bir Fenerbahçe savunma oyuncusu gibi Rüştü'yü geçip kaleye giren golü önledi. Sonra iki kez daha, iki-üç metre mesafeden bir futbolcunun kaçırmayacağı golleri kaçırdı ve G.Saray, F.Bahçe'den mağlup ayrıldı.

PEŞPEŞE YENİLGİ

G.Saray'da F.Bahçe maçından sonra düşüş de başladı. Üstelik Rumen futbolcu Popescu da transfer edildi. İlk geldiğinde Popescu orta sahada hiçbir varlık gösteremezken Hakan da forvette perişanları oynadı. Dortmund, Parma, deplasmandaki Sparta Prag maçları G.Saray'ın sahada yok olduğu kaşılaşmalar olarak hatırlanacak. Dortmund maçında 0-0 iken iki metreden Hakan'ın direğe vurdurduğu bir top var. Bu pozisyon unutulur mu? Asla.

KAÇAN GOLLER

Daha sonra Hakan biraz kıpırdadı. G.Birliği'ne iki gol attı ama ne yazık ki, maçı G.Saray kaybetti. İstanbul'daki G.Antep karşılaşması hatırlanacak maçlardan biridir. Hakan'ın G.Antep kalecisi Metin'in burnunun dibinden gol yapamadığı en az 5 pozisyon saydım. Arkasından Samsun karşılaşması. Güzel bir gol attı. Ama sonra, sonrasını Hakan için hatırlamamak lazım. Bereket kaleci Allum golleri ikiledi, hepimiz rahatladık.

MİSYONER HAKAN

Haa, şimdi gelelim bu hatırlatmaları niçin yaptığıma. Samsunspor maçından sonra Hakan kulaklarıma inanamadığım bir beyanat verdi. ‘‘Ben G.Saray'da misyonumu tamamladım’’ gibi laflar etti. Önce ‘‘misyoner’’ kimdir, onu anlatmak lazım. Misyonerler Hristiyan dinini yaymak için hayatı pahasına görevlendirilmiş kişilerdir. Bilinmeyeni öğretirler. Şİmdi Hakan'a sormak lazım, ‘‘Sen G.Saray'da mı çok şey öğrendin, yoksa G.Saray mı senden öğrendi?’’ Bunu bir düşün bakalım.

DEMECE BAKIN

Gelelim Trabzonspor maçından sonraki yorumuna. Söyledikleri aynen şöyle: ‘‘Taraftar beni Trabzonzspor maçında sürekli destekledi. Bu destek beni oyun içinde yeni düşüncelere sevketti. Maç esnasında G.Saray'dan ayrılıp ayrılma fikrini tekrar gözden geçirmeme neden oldu. Trabzonspor maçının tamamında hep bu duygular aklımdan çıkmadı.’’ Haa şimdi gene ona sormak istiyorum: ‘Bir futbolcu sahaya çıktığı zaman sadece futbol oynamayı düşünür. Kafasında başka şeyler varsa, sahada aciz kalır. Nitekim sen de Trabzonspor karşısında G.Saray’ın en kötüsüydün.

HAKAN'A SON UYARI

Hakan'a son sözüm şu: ‘‘G.Saray'ın büyüklüğünü asla unutma. Ben G.Saraylıyım demekle G.Saraylı olunmaz. Sen ikide bir bunu söylüyorsun. Esasında sarı kırmızılı renkleri yüreğinde hissetmelisin. Bunun doğruluğunu da bir tek sen ve Allah bilir. Sen hepimiz gibi senden önce ve senden sonra G.Saray formasını giyecekler gibi sarı kırmızılı camiada bir noktasın. Aklını başına al. Önce çık Atay maçında gollerini at takımını kaza-ndır. Maçtan sonra çok konuşanlar sahada hiç bir şey yapmayanlardır. Bunu da sakın unutma’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!