OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 20, 2009 21:56
Haftaya da puan yok. Ona göre herkes gardını alsın. Psikolojik olarak kendini hazırlasın.
Bu sefer kavga gürültü olmaz. Ankaraspor maçı oynanmayacağı için yönetim de rahat, Mustafa DENİZLİ de rahat.
Gerçi Mustafa DENİZLİ uzun süredir rahat ama, neyse..
Geçen sezon ErtuÄŸrul SAÄžLAM’dan takımı devir aldığında kendisine ve takıma bir hedef koymuÅŸtu Mustafa DENÄ°ZLÄ°. Åžampiyon olacaklardı.Â
|
Gökmen Avcı yazıyor |
Kendince bir strateji belirledi. Koşullar ne olursa olsun, hedefe ulaşacaklarını herkese dikte ediyor, kabul ettiriyordu. Üzerine gelinmesini engellemek için kurt hoca, 26. haftaya kadar avans aldı. Böyle bir şeyi bile herkese kabul ettirdi.
Futbolcuları sürekli motive ediyordu. Hedefe kilitlemişti onları.
30. haftanın sonunda Sivasspor’un 1 puan gerisinde olmalarına rağmen, yönetiminden taraftarına kadar herkes şampiyon olacaklarına inanmıştı. Onlara bunu Mustafa DENİZLİ inandırmıştı.
Zor bir durumdu aslında. Sivasspor 4 maçını kazandığında şampiyon olabiliyordu. Yani
Beşiktaş’ın şampiyonluğu kendi elinde değildi.
Psikolojik baskı veya şans veya başka sebepler veya başka bir şey deyin ama sonunda Sivasspor puan kaybetti ve inancını hiçbir zaman yitirmeyen Beşiktaş sonunda ligi şampiyon olarak bitirdi.
***
Ne değişti ki. Yönetim aynı, teknik heyet aynı, futbolcular hemen hemen aynı. Takviyeler bile var. 10,5 numara bile alındı.
DeÄŸiÅŸen tek bir ÅŸey var.
Mustafa DENİZLİ’nin durumu, hali ruhiyeti.
Beşiktaş’ın bugünkü durumunu anlamak için Mustafa DENİZLİ’yi şöyle bir irdeleyelim.
***
Türkiye’nin önde gelen teknik direktörlerinden biri. Belki de birincisi.
Milli takımı Avrupa Şampiyonasına götürmüş, çeyrek final oynatmış.
Kulüp bazında
Galatasaray ile Avrupa Kupalarında başarıdan başarıya koşmuş. Bir yumruğu havada, gözünde mutluluk gözyaşları. Milyonları sokağa dökmüş. Sanki dün gibi.
Galatasaray,
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta Şampiyonluk yaşamış biri. Yani kariyer olarak en üst düzeye çıkmış. Daha ne olacak ki.
Allaha şükür parayla ilgili de bir problemi yok.
Geçen sezon Başkan rica etti. Baskı yaptı. Tamam dedi. Önce kendi inandı, sonra herkesi inandırdı ve şampiyon yaptı takımını.
Bu sezon başı ise beni azat edin dedi durdu.
Dede ARAGONES gidince en yaşlı teknik direktör oldu süper ligde. Tatil yapmak istiyordu artık. Kariyeri için bir hedefi yoktu. Parası desen ha 80 milyon doları olmuş, ha 82 milyon doları. Ona da ihtiyacı yoktu.
Ama baskı devam etti. Kerhen evet dedi. Tabii ki hedefi şampiyonluk olarak belirledi ama, bu sefer kimse inanmadı. Özellikle futbolcular inanmadı. Bu durum yayıldı, herkesin üzerine sindi. Kurtulmak zordur bu hallerden.
Tuhafımıza giden, kerhen de olsan yaptığı bu görevden dolayı oluşan kötü durumdan kurtulmak için Mustafa DENİZLİ’nin hiçbir şey yapmaması.
***
Gelelim son duruma. 1 haftada kaybedilen 3 önemli maç.
Taktik, baskı, şanssızlık, hata, kötü oyun hepsi iç içe. Herşey anlaşılır ama BOBO'nun durumunu anlamak çok zor.
Anlayan biri varsa, lütfen anlamayanlara anlatsın.
Galatasaray maçında yedek başlayıp 46. dakikada oyuna giriyor. Hafta içindeki Manchester United karşılaşmasının kadrosunda yok. Kayserispor maçında ilk 11’de. Hemen hemen aynı zorlukta 3 karşılaşma. Ama BOBO’nun ne olduğu, ne oynayacağı belli değil. Herkesin kafası karışık.
Teknik direktör, futbolcu bu haldeyken yönetim ne alemde acaba?
Yönetimden çatırdama sesleri değil, parçalanma sesleri geliyor. Hem de oldukça yüksek seviyeden.
***
Evet ayın 30’una kadar sular biraz durulacaktır. Sonrası ise hiç belli deÄŸil..Â