Güncelleme Tarihi:
19 Mayıs Spor Spor Salonu'ndaki ikinci gün oturumunu saat 10.30'da Kongre Divan Kurulu Başkanı Cengiz Çebi açtı. Oy kullanma işlemi 16.007da sona erecek ve sayıma geçilecek. Başkan adaylarından Sadri Şener, şeref tribününde yerini alırken, alkışlar ve tezahüratlarla salona giren diğer başkan adayı İbrahim Hacıosmanoğlu, delegelerinin arasında tribünde oturdu. Divan Başkanlığı'nın çektiği kura sonucu kürsüye ilk önce Sadri Şener geldi.
Şener, "15 yıl sonra her Trabzonsporlu nezdinde kutsal olan bir göreve yeniden talip olmak üzere huzurlarınızdayım" diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu görev ne kadar kutsalsa, 15 yıl önce bıraktığı izler düşünüldüğünde Sadri Şener adına kurumun şu an içinde bulunduğu koşullar nedeniyle takdir edersiniz ki bir risktir. Çünkü bu girişimle, belki de tüm çabamıza karşın şartlar, 15 yıl öncesinden kalan ve şu sıralar gururla tanık olduğum o Sadri Şener imajında bir olumsuzluğa da neden olabilecektir. Bu riski almak sadece Trabzonspor sevgisiyle izah edilebilir. Sizi bu salona toplayan neden neyse, beni de bu göreve yeniden talip olmaya iten neden de aynıdır. Trabzonspor sevgisidir yani" dedi.
Sadri Şener, kongrenin neden ertelendiğini hala anlayamadıklarını da vurgulayarak, "Kimse kusura bakmasın. Ne amaçlanmıştır bilmiyorum. Ama Trabzonspor gibi büyük bir camia becerip de zamanında kongresini yapamayan, sıradan kulüp konumuna düşürülmüş, emsalleri arasında ve medyada maalesef alay konusu olmuştur. Demoralize olan camianın durumu takıma yansımış, üst üste alınan kötü skorlar adımızın spor programlarında küme düşme adayları arasında gösterilmesine neden olmuştur. Fortis Türkiye Kupası'nın çeyrek finalinde 4 büyüklerden sadece Trabzonspor yer almamaktadır. Transfer yapılamamıştır. Görevdeki arkadaşlarımızın iyi niyetli olduğuna inandığımız çabalarına karşın kulüp ve takım performansı maalesef taban yapmıştır. Kulübümüzün içinde bulunduğu ekonomik koşullar kurumun geleceğini tehdit eder boyuta gelmiştir. Takımımızın puan cetvelindeki konumunun yeni nesil Trabzonsporlu sayısında azalmaya neden olmasını bir kenara ittik, Trabzonsporla birlikte asla anmaya dilimizin varamayacağı tehlikenin sinyalini vermeye başlamıştır. Bu akşamki maçın naklen yayınlanmaması da bu durumun ürünüdür. Maç yayınları konusunda genç arkadaşlarımız düzeyli bir protesto kampanyası başlattı ve bunun sonucu da alındı. Onları tebrik ediyorum. Bütün bu nedenlerden ötürü bize düşen elimizi yeniden taşın altına koymaktı ve koyduk" diye konuştu.
"BÜYÜK VAATLERDE BULUNMAYACAĞIZ"
Trabzonspor Başkan adayı Sadri Şener, "Size ceğiz - cağız'larla biten süslü cümlelerle bugünden yarına büyük vaatlerde bulunamayacağız. Elimizdeki sihirli değnekle yarın ekonomiyi düzeltip sezon sonu da şampiyonluk kupasını kaldıracağız demeyeceğiz. Çünkü inandırıcı olamayız. Ama Trabzonspor'un bir kuruşunu bile kendi paramız gibi harcayacağız. Çünkü buradan giderken, geriye bakmayacağız. Tıpkı 15 yıl önceki gibi. Maddi ve manevi doyuma ulaşmış yıldızlar değil, yıldız olmaya aday isimleri bulup oluşturacağımız kadroyla önce bu sezonu kurtarmanın ve en azından İnter Toto yoluyla da olsa Avrupa Kupaları'na katılmanın, önümüzdeki sezon da asıl hedefimize koşmanın planlamasını yapacağız" dedi.
"SICAK PARA HAZIRLIĞINI YAPTIK"
Şener, sunulan mali tabloda kulübün içinde bulunduğu ekonomik koşulların zorluğunun herkesçe bilindiğini belirterek, "Kısa vadede futbolcu alacakları, diğer borçlar ve olası temliklerin gerektirdiği sıcak para ve sezon sonu transfer faaliyetleri için hazırlığımızı yaptık. Trabzonspor gibi dünya markasından bir futbolcu parasını alamadığı için kaçmamalı, bu markayı UEFA'ya, FİFA'ya şikayet etmemeli. Bizim dönemimizde futbolcu artık kaçmayacak, artık şikayet edemeyecek" diye konuştu.
"İCAZET ALMADIM"
Sadri Şener, Trabzonspor'un bugününün iyi değerlendirilemediği takdirde geleceği yaşayamayacaklarını da vurgulayarak, "Tehlike bu kadar büyüktür. Bu tehlikeyi bertaraf etmenin en önemli yolu kurumda bütünlüğü sağlamaktır. Faruk Özak'la görüştüm, 'İcazet' yakıştırması yaptılar. Mehmet Ali Yılmaz'ın evine gittim, başka şey dediler. Bunları aşmalıyız. Başta bu ikiliyi bir araya getirip halkayı genişletmeliyiz. Eski - yeni yönetici ayırımı yapmaksızın tek amaç için gücümüzü birleştirmeliyiz. Sözde değil özde samimi olmalıyız. Bu amaçla geçmişte önemli görevler üstlenmiş kişilerden bir Danışma Kurulu oluşturup onlarla her ay toplanarak bilgi ve deneyimlerinden yararlanacağız. Trabzonspor'un zamanla yitirildiğine tanık olduğumuz, Anadolu'nun Abisi ya da sevgilisi sıfatını yeniden kazandırılmalıdır. Trabzon'daki profesyonel kulüplerin hepsi desteklenmeli, hepsine gereken değer verilmelidir. Yıllardan beri var olan ancak yılan hikayesine dönen Trabzonspor Koleji projesini geliştirecek ve Trabzonspor Üniversitesi için ilk adımı biz atacağız" dedi.
KAVGACI DEĞİL, UZLAŞMACI OLACAĞIZ
Şener, uzlaşmacı bir tutum izleyeceklerini de ifade ederek, "Trabzonspor Kulübü'nün koşullar ne olursa olsun Türk Futbolu'nu yöneten kurumla savaş halinde olmaması gerekir. Kurumun haklarını sonuna kadar savunma yolu çatışmadan değil, iyi ilişkilerden geçer. Buna dikkat edilecektir. Olası seçimde kurumun çıkarlarına en uygun duruş sergilenmelidir" diye konuştu.
Şener, Akyazı Projesi konusunda an yargılı olmadıklarını da belirterek, "Bu proje sadece Trabzonspor'un değil, tüm Trabzon'un projesidir. Olabilirliği konusundaki olanakları, ilgili kuruluşlarla temasa geçerek değerlendireceğiz. Ancak bir gerçek var ki Avni Aker Stadı bizim mabedimizdir. Ve şu anda ihtiyaca cevap verecek durumda değildir. Yıkıp yapmak, restore etmek, dahil her türlü alternatifler dikkate alınacaktır. Mevcut tesislerimizle ilgili gündeme gelmeyen ancak önümüzdeki süreçte çok konuşulacak olan bir durum vardır, o da havalimanının ikinci pist projesidir. Bırakın karşı çıkmayı bu projeyi desteklemeliyiz. Çünkü havalimanında tek pist vardır ve ihtiyacı karşılamamaktadır. Kısa sürede bakıma alınması gerekmektedir. Bakım demek, en az bir yıl ki bu süre daha da uzar, uçak seferlerinin iptali demektir. 6 il bu havalimanından yararlanmaktadır. Dolayısıyla siyasilerimizle birlikte çalışarak tesislerimizin bir an önce istimlak edilip parasının alınması ve yeni tesis yapılmasıdır. Yeni tesislerde, antrenörler, hakemler, eski futbolcular, dahası futbolla ilgili her birimi bir çatı altında toplamayı planlıyoruz" dedi.
TEKNİK DİREKTÖRÜMÜZ KENDİNİ KANITLAMIŞ BİR KİŞİLİK
Şener, borçların da belli bir program dahilinde ödeneceğini ifade ederek, "Ama bu yapılırken de yarışmacı kimliğimizden taviz verilmeyecektir. Bunun için kaynaklar yaratılacaktır. Bu anlamda çok ciddi projelerimiz var. Trabzonspor bu ülkenin 4 büyük kulübünden biridir. Hedefi daima üst sıralar, şampiyonluk ya da Avrupa Kupaları olmalıdır. Bizim dönemimizde de durum değişmeyecektir. Ancak bu iş kuru vaatlerle ya da yanlış tercihlerle sağlanabilecek iş değildir. Tabi ki yarın şampiyonluk sözü veremeyiz. Önce sağlıklı, olabilirliği mümkün proje üretilecek ve oluşturulacak kadroyla 24 yıllık özleme son verecek adım atılacaktır. Burada kullanılacak futbolcu kıstası, yıldız değil, yararlılığı olan, hedefe ulaşmada katkısı olabilecek oyuncuları bulmaktır. Bunun çabası içinde olacağız. Son görev dönemimizde hiç yıldız almadan 6'sı A, 5'i Ümit ve 3'ü de Gürcü Milli olmak üzere 14 milli futbolcusu bulunan bir kadro oluşturmuştuk. Bu kadar 1996'da malum nedenlerle şampiyonluğu kaçırmıştır. Hedefimiz böyle bir kadrodur. Kurumlarda devamlılık esastır. Kaldı ki teknik direktörümüz ülkede kendini kanıtlamış bir kimliktir. Dolayısıyla kendisinden yararlanacağız. Karşılıklı oturup birbirimize projelerimizi aktaracağız. Sanırız ortak bir noktada buluşacağız" diye konuştu.
KULÜBE KİMSE SİYASET SOKAMAZ
Şener sözlerinin sonunda kulüp - siyaset ilişkilerine de değinerek, "Kurumumuz son yıllarda maalesef sahada kazandığını masada kaybetmek dahil, bir çok haksızlığa uğramıştır. Trabzonspor büyüktür. Sorumluluk ve yetki sahibi kişiler, onu hiçbir şekilde ezdirmemeli, haklarının korunmasına çok büyük özen göstermelidir. En önemlisi bütün bunları kurallar ve yönetmelikler çerçevesinde gerçekleştirmelidir. Gerektiğinde tabi ki elimizi masaya vurmalıyız. Ama aslolan elinizi masaya vurmak zorunda kalmamaktır. Trabzonspor'a siyaseti kimse sokamaz. Ama Trabzonspor siyasetten tabi ki yararlanmalıdır. Bunun için bütün siyasi partilere eşit mesafede olmalı, siyasetçilerle ilişkilerde kurumun çıkarları ön planda tutularak hareket edilmelidir. AKP'li genel iktidarla da, CHP'li yerel iktidarla da kulübümüzün çıkarları gereği ortak çalışacağız" dedi.
HACIOSMANOĞLU: MİNİ DEVRİM YAPACAĞIZ
Trabzonspor Başkan Adayı İbrahim Hacıosmanoğlu ise kulübü şahsi çıkarlar, ihtiras uğruna yapılan samimiyetsiz davranışların bu duruma getirdiğini ileri sürdü. Trabzonspor'a hiçbir siyasi ve ticari beklentisi olmadan başkan adayı olduğunu ifade eden Hacıosmanoğlu, "Ben camianın saygın ve samimi insanların karşısına kimsenin teşviği ile çıkmadım. Trabzonspor'un asıl sahibi olanlarının desteği ile çıktım" dedi. Kulübü, şahsi çıkarlar, ihtiraslar uğruna yapılan samimiyetsiz davranışların bu duruma getirdiğini savunan Hacıosmanoğlu, "Yoksa plan programlarda eksikler olabilir ama samimi olursanız samimi bir aile oluşturursanız bu sorunların üstesinden çok daha kolay gelirsiniz" diye konuştu. Başkan adayı Sadri Şener'in kendisinin stajyer olduğu yönünde yaptığı açıklamalara da değinen Hacıosmanoğlu, "Bizim stajyer olduğumuzu söyleyen Şener'i, elbette başkanlık yaptığı dönemleri de dikkate alarak bugüne kadar hiçbir şekilde eleştirmemiştim. Kendisi bizim stajyer olduğumuz yerde üstat sınıfına giriyor. Bizim stajyer olduğumuz yerde üstat olan Şener, kulüp ibra edilirken acaba neden dışarıya çıktığını söyleyebilir mi? Çıktıktan sonra da Şener'in yönetim kurulu, yani Trabzonspor'u yönetmeye talip olanlar, kulübün mahkeme kapılarında sürünmesine neden olabilecek şekilde el kaldırılmışlardır. Bunun açıklamasını Trabzonspor'un gerçek sahiplerine yapma zorunlulukları vardır. Trabzonspor gerçek sahipleri kimin üstat kimin stajyer olduğunun değerlendirmesini yapacaktır" dedi.
Trabzonspor'un güçlü bir camia olmasına rağmen sportif başarılar yakalayamamasının düşündürücü olduğunu da vurgulayan İbrahim Hacıosmanoğlu, "Bu güçlü camiayı bir araya toplamak zor değildir. Onun için bağımsız aday olmalısınız. Birleşme adına yola çıkanlar kutuplaşmaya neden olmuştur. Samimiyetsizlik uzun yıllardır Trabzonspor'un başarısızlık sürecini yaşatmıştır. Samimiyetsizliği kaldıramazsak şampiyonluklar tesadüflere bağlı olacak. Kalıcı başarılar yakalanması kolaydır. Ancak bunun için samimi bir aile ortamına ihtiyaç vardır. Bunların yapılabilmesi için irade lazım. Bizde bu irade ve yürek var. Bunun için mini devrim yapacağız. Devrimler de yeni yüzlerle yapılır, eski yüzlerle yapılmaz. Gelecek yıl şampiyon olacağız diye kahin gibi konuşamayız. Ama şampiyon olunacak kadar hazırlıklı olunmalı. Mücadeleyi had safhaya ulaştırıp başa güreşilmeli" diye konuştu.
Seçilmesi halinde Trabzon'dan İstanbul'a bir süre dönmeyeceğini da vurgulayan Hacıosmanoğlu, "Devrimler gerçekleşene kadar, samimiyetsiz unsurları Trabzonspor'un iç bünyesinden atıp, Trabzonspor'un ismini kullanarak şahsi çıkarlarına hizmet edenleri uzaklaştırana kadar Trabzon'da duracağım. Büyük Trabzonspor'u yaratabileceğime, fırtınayı kasırgaya dönüştüreceğime inanıyorsanız bana oy verin" dedi.
Daha sonra Divan başkanlığının çağrısı üzerine başkan adayları Şener ve Hacıosmanoğlu 12 nolu sandıkta birliktke oy kullandılar ve basın mensuplarına poz verdiler. Bunun ardından da oy verme işlemine geçildi.
ALBAYRAK: MİSİLLEME YAPTILAR
Kongre salonuna gelmeyen ve bu sabah Trabzon'dan İstanbul'a döndüğü öğrenilen Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak, yönetiminin ibra edilmemesiyle ilgili olarak, "2005 kongresinin misillemesini yaptılar" dedi. Albayrak, Trabzon'da yerel bir gazeteye yaptığı açıklamada, "Tabloya baktığımızda, göreve geldiğimiz Aralık 2005 kongresinin bir misillemesi olduğu açıkça görülmektedir ve Trabzonsporumuz'a hiç yakışmamıştır. Hiç bir bilgiye sahip olmadan ibra etmemenin ne anlam taşıdığını hala anlamış değilim. Aklıselim insanların hepsinin bildiği gibi Trabzonspor'un faaliyetleri ve hesapları çok açık ve nettir. Ayrıca bağımsız denetçiler tarafından da denetlenmektedir. Hatta borsada işlem gören bir anonim şirket olması dolaysıyla uluslararası bağımsız denetleme kuruluşları tarafından da 3 ayda bir denetlenmektedir.Bugünkü tabloyu şehrin dinamikleri açısından değerlendirdiğimizde, Trabzonspor'un menfeatlarinin değil, iç hesaplaşmaların sonucu olduğu ortadadır. Biz yönetim kurulu olarak, her platformda görevde olduğumuz dönemin hesabını verdik ve her zamanda vermeye de hazırız. Büyük Trabzonspor camiası, Trabzonspor'un imajını ve marka değerini zedeleyecek bu tür davranışlara hiç bir zaman prim vermemiştir, vermeyecektir" dedi.