Güvenlik karmaşası

SPOR müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesine ilişkin 5149 sayılı kanunun 5. maddesinin yürürlüğe girmesi, güvenlik tartışmalarını da beraberinde getirdi. 5 yıl önce çıkmasına rağmen önceki gün yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle birlikte, spor müsabakalarının yapıldığı sahalarda güvenliği bundan sonra polis yerine kulüplerin anlaşmalı oldukları özel güvenlik şirketleri sağlayacak.

Beşiktaş, Denizlispor ve G.Birliği’nin yetkilileri yeni uygulama için, "Biz hazırız" derken, kulüplerin büyük çoğunluğu polisin sahalardan çekilmesini sakıncalı buluyor. Güvenliğin yanı sıra işin bir de ekonomik boyutu var. Kulüp yöneticileri, özel güvenliğin maliyetinin polisten daha fazla olacağı konusunda görüş belirtiyorlar.

 Bülent Deriş (Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi): "Türk halkı özel güvenliği fazla benimsemiyor. Uygulamanın Anadolu’da sıkıntılar doğuracağını düşünüyorum. Özel güvenliğin polise göre kulüplere maliyeti daha fazla. Elimizde 500 kişilik bir ekip var. 2 bin personeli olan bir şirketle anlaşmamız var."

 Sinan Kılıç (G.Saray Yönetim Kurulu Üyesi): "Türk seyircisinin özel güvenliği çok fazla ciddiye alacağını sanmıyorum. Otoriteyi sağlamakta güçlük çekilebilir. Özel güvenlik görevlilerin, bu iş için yetiştirildiği iddia ediliyor ama çok fazla polisliğe soyunan oluyor. Ali Sami Yen Stadı’nda maçların önemine göre 300-550 güvenlik görevlisi mesai yapıyor."

 Faruk Taşseten (Sivasspor Yöneticisi): "Kulüpler Birliği toplantısında, polisin iaşesinin artırılarak en azından sezon sonuna kadar bu görevi sürdürmeleri konusunda tavsiye kararı alındı. Bu, federasyona iletilecek. Sezon sonuna kadar eski uygulamanın devam edeceğini düşünüyoruz. Biz yine de hazırlıklıyız. Stat içinde ve dışında görev yapan anlaşmalı özel güvenlik elemanlarımız var. Gerekirse bu sayıyı artırabiliriz."

 Hasan Yener (Trabzonspor Genel Sekreteri): "Polislerin saha içerisindeki görevlerine devam etmesi gerekiyor. İçişleri Bakanlığı’na da başvuruda bulunmuştuk. Dilekçemizin sonucunu bekliyoruz. Statlarda mutlaka özel güvenlik güçleri olmalı ama ben onların tek başına gerekli önlemleri alabileceğine inanmıyorum. Trabzon’da birçok özel güvenlik birimi var. Bu konuda gerekli çalışmaları yapıyoruz. "

 İbrahim Yazıcı (Bursaspor Kulübü Başkanı): "Bursa gibi hassas ve de son derece heyecanlı taraftara sahip olan bir kulübün maçlarındaki güvenliğini sağlamak üzere kulübün bu işi üzerine alması zordur. Kararın hassas bölgeler için düzenlenerek yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Olası bir büyük olayda bu işte kulüp sorumluluğu üzerine alamaz."

Ali İpek (Denizlispor Kulübü Başkanı): "Biz yasa yürürlüğe girmeden hazırlığımızı tamamladık. Üç sezondur Denizli Atatürk Stadı’nda özel güvenlik elemanları görev yapıyor. Türkiye’de tel örgüleri ilk önce biz kaldırdık. Stadımız polissiz maç oynamaya müsaittir. Atatürk Stadı’nda yetişmiş 200 güvenlik elemanı hizmet verecek."

Rıza Zeydan (Eskişehirspor Basın Sözcüsü): "Kulübümüzün özel bir güvenlik şirketiyle anlaşması var. Atatürk Stadı’nda oynan maçlarda 100 özel güvenlik görevlisi bulunuyor. Biz sezon sonuna kadar özel güvenlik elemanlarının yanı sıra maçlarda polis desteğinin de olmasını istiyoruz."

Cengiz Topel (Ankaragücü Kulübü Başkanı): "Yasanın bu hafta devreye gireceğini bildiğimiz için her türlü hazırlığı yaptık. Önlemlerimizi aldık. Özel güvenlik elemanı sayısını artıracağız. Doğal olarak kulüplere parasal anlamda bir yük gelecek. Resmi güvenlik görevlilerinin de belirli alanlarda ve zamanlarda desteğinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum."

 Enis Safi: (G.Birliği Basın Sözcüsü) "Avrupa’da da benzer uygulamalar var. Yasa artık çıktı, bize bunu en iyi şekilde uygulamak düşüyor. Sorumluluğumuzu biliyoruz. İlk günlerde belki bazı aksaklıklar olabilir ama zamanla düzene girer."

Fenerbahçe’nin güvenlik şirketi var

20 Mayıs’ta oynanacak UEFA Kupası finaline ev sahipliği yapacak Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda şu aşamada bir güvenlik sorununun yaşanmayacağı belirtiliyor. Şampiyonlar Ligi ve lig maçlarında seyirci atmosferine göre güvenlik görevlilerinin sayısı değişiyor. Lig maçlarında 400 civarında güvenlik elemanı bulunuyor. Büyük maçlarda (derbiler ve Avrupa kupası) bu sayı 800’e çıkıyor. Fenerbahçe’nin kendi kurduğu güvenlik şirketi var. Eleman sayısı günlük takviyelerle dengeleniyor.

MİNİ YORUM

Polise mecburlar

BU konuda Hürriyet’te son iki yıldır en az dört yazım çıktı. Kesinlikle kulüplere verilen bu süre uzatılmamalı. Kulüpler, kendi güvenliklerini resmi polisin nezaretindeki özel güvenliğe vermeliler. Benim paramla benim polisim bir sandviçle, bir kolayla kulüplerin bekçiliğini yapamaz, yapmamalı. Eğer İçişleri Bakanı ile hükümet bu konuda kulüplerin lehine karar verirlerse, "Benim verdiğim vergiyi çarçur ediyorlar" diye insanların isyan etmeleri gerekir.

Bankaların günahı ne?

O zaman bankaların veya diğer kuruluşların günahı neydi? Bugün bakanlıklarda bile özel güvenlikler var. Ama bu kulüpler insanları aldatıyorlar. Sebebi, bu özel güvenlik kendi başına bu işi yapmıyor, yapmayacak. Resmi polisin nezaretinde ve emrinde bu işleri yapacaklar.

Not: Zaten hükümet diyor ki: "Eğer benim polisimi kullanacaksan okkalı bir şekilde parasını da vereceksin." O zaman da bu göreve giden polislerle gitmeyenler arasında bir ikilem olacaktır. Bu sefer büyük tehlikelerden biri de burada başlayacaktır.

Statlardan kademeli çekileceğiz

POLİSİN iş yükünü azaltmak ve asli görevine dönmesini sağlamak için spor müsabakalarında güvenliğin özel güvenlik personeline devri kademeli olarak gerçekleşecek. Emniyet Güvenlik Daire Başkanı İsmail Çalışkan, "Riskli, gerginliği yüksek müsabakalarda polis yine stat içinde ve tribünlerde güvenlik önlemi almaya devam edecek. Ancak, tansiyonu düşük maçlarda boş yere personel bekletmeyeceğiz. Statların özel güvenliğe bırakılması kademeli olarak gerçekleşecek" dedi.