Güney Amerika şanssız geldi
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2010 15:03
Arjantin ve Şili topraklarında 1-17 Ocak tarihlerinde bu yıl 32.'si gerçekleştirilen Dakar Rallisi'nde, Kemal Merkit ile birlikte Türk takımında yer alan Kutlu Torunlar, üst üste ikinci yarışı da bitiremediği Güney Amerika'da şanssızlıklar yaşadığını ifade etti.
KTM 690 Enduro motorlarıyla bu yıl ilk kez yer aldıkları efsane rallinin 5. etabında düşerek sağ el bileğini kıran ve yarışı bırakmak zorunda kalan Torunlar, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Yeni motorlarıyla büyük bir heyecanla iyi bir başlangıç yaptıkları rallide 5. etapta yaşadığı düşüşü anlatan Torunlar, “Aklıma bileğimde kırık olduğu gelmemişti. Düşüşün ardından önce motorumu kontrol ettim. Sorun yoktu. Çünkü motorum bitmiş olsa her şey bitecekti. 300 kilometre kadar öyle gittim. Sonuna doğru bir arıza oldu. 10 dakika kadar durdum ve bileğim kilitlendi. O an benim için işin bittiğini anladım. Geçen yıl da motor arızası nedeniyle kaldım. Galiba Güney Amerika bana şanssız geldi. Bu yıl geçen yıla göre çok daha iyi hissediyordum kendimi. Motorum daha kuvvetliydi. İyi tempo tuttuk. Her şey oturmaya başladı derken bileğim kırıldı. Yarış dışı kalmak acı bir duygu” diye konuştu.
Dakar'a 3. kez katıldığını hatırlatan Torunlar, ilk macerasında 2007'de yarıştığı motor sınıfı 450cc'de 2. olduğunu belirterek, “Dakar da her şey olabiliyor. Çok zorlu bir mücadele. Bunu kabul etmek lazım. Öldük, bittik diyemeyiz. Bütün bunlara hazır gittiğim için büyük bir çöküntü yaşamadım. İlk katıldığım yıl bunlar başıma gelseydi daha çok üzülebilirdim. Daha evvel büyük ralliyi bitirmiş olmak biraz olsun moralimi düzeltiyor” şeklinde konuştu.
“HAYATIMIN SON 10 YILINDA MOTOR VAR”
Spor yaşantısında aslında bir yelkenci olan Kutlu Torunlar, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda windsurf kategorisinde Türkiye'yi temsil etti.
Bir spor tutkunu olduğunu vurgulayan 42 yaşındaki Torunlar, motosikletin yaşamının son 10 yılında yaşamına girdiğini anlatarak, “Motora binmeye 30 yaşımda başladım. Windsurf'te 2 kez olimpiyatlara katıldım. Daha sonra Camel Trophy organizasyonuyla birlikte motor sporlarına yöneldim. Ardından snowboard gibi sporlarda yarıştım. Belli bir yaştan itibaren motor sporlarına ilgim daha da arttı. Hayatımın büyük bölümünü spor oluşturuyor. Bana enerji veriyor. Mümkün olduğunca doğayla, sporla, yarışmalarla iç içeyim. Rekabeti seviyorum. Ancak şu anda çok da artık motor üzerinde değilim. Dakar biraz daha veteran olduğunuz zamanda bile yapabileceğiniz tarzda bir yarış. Tutkumuz devam ediyor, yeni maceralar bizi bekliyor” diye konuştu.
“BU BİR İNSANLIK MACERASI”
Torunlar, Dakar Rallisi'nin zorluğu ve macera ruhunun kendisini çektiğini ifade etti.
Ralli'de yarışan sporcuların yüzde 20'sinin profesyonel, yüzde 80'sinin de amatör olduğunu kaydeden Torunlar, “Bu bir insanlık macerası. Beni çeken de bu. Salt bir yarışma değil. Ben oraya derece yapmak için gitmiyorum. Hem ülkemi temsil ediyorum, hem Türk bayrağını dalgalandırıyorum. Bu yaşa geldiğimde artık profesyonel bir sporcu olmadığım ve hayatımı da bunun üzerine kurmadığım için belli bir seviyede yapmaya çalışıyorum. Ancak baktığımızda da Türkiye'de bu işi en iyi yapan insanlarız. Başkalarının gelmesine de zemin hazırlıyoruz. Başkaları geldiğinde de bayrağı onlara teslim edeceğiz” şeklinde konuştu.
“MOTOR ÜSTÜME DEVRİLDİ”
Kutlu Torunlar, elinin kırıldığı 5. etap öncesinde, bütün yarışmacıların çok zorlandığı 3. etapta da ciddi bir tehlike atlattığını bildirdi.
Kum etaplarda giderken destek almak için zaman zaman ayağın yere koyulduğunu anlatan Torunlar, “Bir noktada düştüm. Boyum biraz uzun olduğu için arka lastik ayağımı kaptı. Motor da üzerime düştü. Kendi kendime o durumdan kurtulmam zordu. Tek ihtimal bir yarışçının bana yardım etmesiydi. İlk gelen araca bağırdım. Herkes durmaz. Özellikle araçların motorlara durması olası değil. Ancak bacağımın sıkıştığını görünce durdular. Motoru kaldırdılar. Rota dışında olsaydım benim için büyük sorunlar oluşabilirdi” diye konuştu.
Yeni motorlarıyla büyük bir heyecanla iyi bir başlangıç yaptıkları rallide 5. etapta yaşadığı düşüşü anlatan Torunlar, “Aklıma bileğimde kırık olduğu gelmemişti. Düşüşün ardından önce motorumu kontrol ettim. Sorun yoktu. Çünkü motorum bitmiş olsa her şey bitecekti. 300 kilometre kadar öyle gittim. Sonuna doğru bir arıza oldu. 10 dakika kadar durdum ve bileğim kilitlendi. O an benim için işin bittiğini anladım. Geçen yıl da motor arızası nedeniyle kaldım. Galiba Güney Amerika bana şanssız geldi. Bu yıl geçen yıla göre çok daha iyi hissediyordum kendimi. Motorum daha kuvvetliydi. İyi tempo tuttuk. Her şey oturmaya başladı derken bileğim kırıldı. Yarış dışı kalmak acı bir duygu” diye konuştu.
Dakar'a 3. kez katıldığını hatırlatan Torunlar, ilk macerasında 2007'de yarıştığı motor sınıfı 450cc'de 2. olduğunu belirterek, “Dakar da her şey olabiliyor. Çok zorlu bir mücadele. Bunu kabul etmek lazım. Öldük, bittik diyemeyiz. Bütün bunlara hazır gittiğim için büyük bir çöküntü yaşamadım. İlk katıldığım yıl bunlar başıma gelseydi daha çok üzülebilirdim. Daha evvel büyük ralliyi bitirmiş olmak biraz olsun moralimi düzeltiyor” şeklinde konuştu.
“HAYATIMIN SON 10 YILINDA MOTOR VAR”
Spor yaşantısında aslında bir yelkenci olan Kutlu Torunlar, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda windsurf kategorisinde Türkiye'yi temsil etti.
Bir spor tutkunu olduğunu vurgulayan 42 yaşındaki Torunlar, motosikletin yaşamının son 10 yılında yaşamına girdiğini anlatarak, “Motora binmeye 30 yaşımda başladım. Windsurf'te 2 kez olimpiyatlara katıldım. Daha sonra Camel Trophy organizasyonuyla birlikte motor sporlarına yöneldim. Ardından snowboard gibi sporlarda yarıştım. Belli bir yaştan itibaren motor sporlarına ilgim daha da arttı. Hayatımın büyük bölümünü spor oluşturuyor. Bana enerji veriyor. Mümkün olduğunca doğayla, sporla, yarışmalarla iç içeyim. Rekabeti seviyorum. Ancak şu anda çok da artık motor üzerinde değilim. Dakar biraz daha veteran olduğunuz zamanda bile yapabileceğiniz tarzda bir yarış. Tutkumuz devam ediyor, yeni maceralar bizi bekliyor” diye konuştu.
“BU BİR İNSANLIK MACERASI”
Torunlar, Dakar Rallisi'nin zorluğu ve macera ruhunun kendisini çektiğini ifade etti.
Ralli'de yarışan sporcuların yüzde 20'sinin profesyonel, yüzde 80'sinin de amatör olduğunu kaydeden Torunlar, “Bu bir insanlık macerası. Beni çeken de bu. Salt bir yarışma değil. Ben oraya derece yapmak için gitmiyorum. Hem ülkemi temsil ediyorum, hem Türk bayrağını dalgalandırıyorum. Bu yaşa geldiğimde artık profesyonel bir sporcu olmadığım ve hayatımı da bunun üzerine kurmadığım için belli bir seviyede yapmaya çalışıyorum. Ancak baktığımızda da Türkiye'de bu işi en iyi yapan insanlarız. Başkalarının gelmesine de zemin hazırlıyoruz. Başkaları geldiğinde de bayrağı onlara teslim edeceğiz” şeklinde konuştu.
“MOTOR ÜSTÜME DEVRİLDİ”
Kutlu Torunlar, elinin kırıldığı 5. etap öncesinde, bütün yarışmacıların çok zorlandığı 3. etapta da ciddi bir tehlike atlattığını bildirdi.
Kum etaplarda giderken destek almak için zaman zaman ayağın yere koyulduğunu anlatan Torunlar, “Bir noktada düştüm. Boyum biraz uzun olduğu için arka lastik ayağımı kaptı. Motor da üzerime düştü. Kendi kendime o durumdan kurtulmam zordu. Tek ihtimal bir yarışçının bana yardım etmesiydi. İlk gelen araca bağırdım. Herkes durmaz. Özellikle araçların motorlara durması olası değil. Ancak bacağımın sıkıştığını görünce durdular. Motoru kaldırdılar. Rota dışında olsaydım benim için büyük sorunlar oluşabilirdi” diye konuştu.