Hacısalihoğlu, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Trabzonspor'un geçen yıl ligde şampiyonluk arzu etmesine rağmen, Türkiye Kupası'nı alarak ligi tamamladığını dile getirerek, “Trabzonspor, daha sonra da Süper Kupa'yı aldı. Türkiye'deki 3 kupadan 2'sini alma başarısını gösterdi. Gönül isterdi ki, üçünü de almış olsun” diye konuştu.
Trabzonspor'un Türkiye Kupası'nda sağladığı başarıdan dolayı Avrupa Kupalarına katıldığını kaydeden Hacısalihoğlu, “Türkiye'de de ligler başlamış oldu. Hazırlık maçları oynadı.
Fenerbahçe gibi güçlü bir rakip, peşine de Avrupa'nın en güçlü ekiplerinden biri Liverpool ile karşılaştı. Üst üste kısa dönem içinde 20 günde 6 maç oynamak mecburiyetinde kaldı. Gayet tabii ki Trabzonspor gibi bir takımın bunlara hazırlıklı olması lazım. Futbolcuların, teknik kadronun, seyircinin hazır olması lazım. Ancak ortaya bir yorgunluk çıktığı gerçek” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta golsüz berabere kaldıkları Antalyaspor maçında teknik direktör Şenol Güneş'in takımın durumuna ilişkin açıklamalarda bulunduğunu anlatan Hacısalihoğlu, şöyle devam etti:
“Artık biraz da futbolculara sitemkar konuştu. Ancak şu da bir gerçek Liverpool ve Fenerbahçe maçlarının arkasından kadroyu Antalya maçına motive etmek çok da kolay bir hadise değil. Çok yüklenmesi, mesuliyeti ağır, motivasyonu ağır maçların akabinde bu tür hadiseler zaman zaman yaşanıyor. O tarz bir şansızlık yaşadık diyebilirim. Ancak bizim kadromuzun bu tür zorlukları da aşacak tecrübede ve güçte olması lazım. Çünkü Trabzonspor, büyük kulüpse büyük takımsa başarılı kulüpse bu zorlukları da aşması gerekirdi. Kaybedilmiş çok birşey yok. Ancak beklentilerimizin biraz gerisinde kaldık diyebiliriz.”
LIVERPOOL MAÇIHacısalihoğlu, UEFA Avrupa Ligi play-off turunda eşleştikleri rakipleri Liverpool karşısında tura çok yaklaştıklarını, ancak bunu gerçekleştiremediklerini belirterek, “Turu çok arzuluyorduk. Çünkü Trabzon şehri, Trabzonspor camiası Avrupa kupalarında gruplara kalmayı, birçok maç yapmayı, orada Trabzon'u, Trabzonspor'u yeniden temsil etmeyi çok arzuluyordu. Hakikaten başarılı da giden, çok da yanaştığımız bir konumda maalesef bir şanssız gol yedik, peşine bir gol daha yedik ve bütün umutlar o anda kayboldu. Ancak
futbol bu. Kazanmak, kaybetmek, berabere kalmak, bunlar sporun doğasında olan hadiseler. Biz de bir dahaki sene kaybetmeyecek şekilde hazırlanmamız daha güçlü olmamız, daha güçlü kadro kurmamız gerekiyor. Biz de o şekilde kulüp olarak, camia olarak hazırlanmamız gerekiyor” diye konuştu.
Ligin ilk 3 haftasının değerlendirmesini yapan Hacısalihoğlu, şöyle devam etti:
“Bursaspor geçen yıldan olan başarısını devam ettiriyor. Hakikaten iyi bir kadroları var. Takımın ferdi olarak iyi futbolculardan kurulmasından öte, iyi bir ekip oluşturmuşlar. Başarının en büyük anahtarı iyi bir ekip haline gelebilmek zaten. Ertuğrul hoca bunu başarmış, onu kutluyoruz. Ama Trabzonspor da Bursaspor ile birlikte ligin en iyi ekiplerinden biri. Hatta daha da kaliteli oyunculardan kurulmuş bir ekip. O nedenle Trabzonspor'da özellikle Liverpool ve Fenerbahçe ile hazırlık maçlarına bakıldığında bu sezon geçen seneden daha uyumlu, alışmış kadrosuyla başarıyı yakalayabilecek mesajı veriyor.”
Hacısalihoğlu, 'bu yıl da şampiyonluğun Anadolu dışına çıkma şansını nasıl değerlendiriyorsunuz' sorusu üzerine de “Fenerbahçe de şampiyon olursa Anadolu'dan çıkmış oluyor. Trabzonspor, defalarca Türkiye ligi, kupa, Cumhurbaşkanlığı ve diğer kupaları İstanbul dışına çıkarmıştı. Bir kez de olsa bu yıl Bursaspor bunu başarmıştı” diye konuştu.
Trabzonspor taraftarının çok özel bir taraftar olduğunu kaydeden Hacısalihoğlu, “Takımına çok sahip çıkıyor, çok bağlılık gösteriyor. Ancak bunun yanında çok çabuk da eksiksiz, kusursuz bir takım halinde değerlendirme yapıyorlar. Oysa tüm takımlar gibi Trabzonspor'un da kötü oynayacağı, başarısız olacağı, başarılı olacağı haftalar olacak. Ama genelde iyi bir kadro, çok iyi bir hoca ve iyi bir camia var. Bu şartlar ortaya koyulduğunda Trabzonspor'un başarılı olamaması gibi bir durum söz konusu değil diye düşünüyoruz. Ama herhangi bir maçta berabere kalınması ve hatta arzu edilmeyen şekilde mağlup olunmasını da dünyanın sonu olarak görmemesi lazım. Uzun vadedeki yarışta uzun vadede değerlendirme yapmak lazım. Takıma güvenmemiz, desteklememiz, güven vermemiz gerekiyor. Trabzonspor camiası da bunu her zaman yapıyor zaten” diye konuştu.
UMUT BULUT OLAYIHacısalihoğlu, Liverpool maçı öncesi Fransa'nın Touluse takımından
transfer teklifi alan Umut Bulut konusunda yaşanan gelişmeler konusunda teknik direktör Şenol Güneş ile bir fikir ayrılığı yaşamadıklarını belirterek, “Teknik heyet ile bizim hiçbir şekilde Şenol hocamızla fikir ayrılığı olmaz. Her konuda oturup birlikte konuşuyoruz. Başkan, hocamız, yöneticilerimiz, divan başkanımız, camiayla bir araya geliyoruz. Sonuçta biz Trabzonspor camiası olarak bu işi yürütüyoruz. Onların fikirleri, değerlendirmeleri çok önemli. Hocamız da Trabzonspor olarak bu işin geçmişini, bugünün ve geleceğini planlayan, bilen çok özel bir teknik direktör. Trabzonspor'da görev yapan başka bir teknik direktörle mukayese etmemek lazım. Onun da yöneticiler kadar planlama yapma, gelecekle ilgili tasarrufta bulunma, görüşlerini söyleme hakkı ve yetkisi var. Zaten o şartlarda göreve getirildi” dedi.
“Umut Bulut hadisesi arzu edilmeyen olmaması gereken bir hadiseydi” diyen Hacısalihoğlu, şöyle devam etti:
“Bizim biraz dışımızda gelişti. Basına da başka türlü yansıdı. Ancak profesyonel futbol içinde böyle şeyler olacak. Kulüpler, futbolcular, hocalar, yöneticilerin hazırlıklı olması ve bu zorlukları aşması lazım. Trabzonspor da öyle yaptı. Oturdu, görüştü, konuştu, sonuçta teknik kadrosuyla, yönetimiyle Umut Bulut'un transferinin en azından bu dönem için uygun olmayacağı, Trabzonspor'un menfaatine olmayacağı şeklinde karar verildi. Bunlar olmasa daha iyiydi ama oldu. Şimdi bundan oturup başta yöneticiler, sonra teknik direktörler, basın, Trabzonspor taraftarları, Trabzonspor camiası, velhasıl bu işle ilgili kimseler, herkes üzerine düşen dersi alması gerekir. Bu hadiselerin yaşanmaması mümkün değil ama tekrar karşımıza çıkarsa en az tahbiratla atlatacak tecrübeyi kazanmamız lazım.
Futbolcu da bakacak ki, biri istedi mi elimi kolumu sallayarak gidemem. Yöneticilerimizin böyle bir ortam yaratmaması, seyircimizin futbolculara zaman zaman kötü oynasa da beğenmese de onları olumsuzluğa, psikolojik rahatsızlığa sürükleyecek tepkiler göstermemesi ya da gösterecekse kırıcı olmaması lazım. Basınımızından tenkitlerini futbolcularla ilgili yazarken gururlarını kıracak şekilde, takımda gitmelerine sebebiyet verecek anlayışta olmaması gerekir. Bütün bunları 'biz Trabzonspor'u seviyoruz' diye lafa başlayanlara söylüyoruz. 'Trabzonspor, ne olursa olsun beni ilgilendirmiyor' diyenler için bu sözlerin hiçbir önemi yok. Onları dikkate alarak söylemiyoruz zaten.”
Umut Bulut'a taraftar tepkisi olmaması gerektiğini kaydeden Hacısalihoğlu, “Her şeyi kendi içinde, mecrasında değerlendirmek lazım. Burada futbolcunun başında teknik ekip var, teknik direktörü var. Bunların gerekeni yapacağının bilinmesi gerekir. Hoşgörüde olunması gerek. Aksi takdirde futbolcuyu kaybeder, kulübe zarar veririz. Futbol adına doğru iş yapmamış oluruz. Böyle hadiseler olacaktır. Gerekenleri teknik direktör başta olmak üzere yöneticiler harfiyen yaparlar. Ama bunları zaman zaman kamuoyuyla paylaşmayabilirler. Ama gereğinin yapılacağından kimsenin şüphesi olmaması gerekir. Oyuncunun da 'böyle hadise geldi geçti' diye düşünmesi lazım. Çünkü Trabzonspor'da geçmişte şu anda futbolu bırakmış birçok oyuncunun yöneticiliğim zamanında buna benzer hadiseleri yaşadık. Sonradan da kupayı birlikte kaldırırken gözyaşı döktük. O gün yaşanır geçer. Onun için onları çok önemsememek lazım” diye konuştu.
Sezon sonunda teklif konusunda bütün futbolcular için gerekli şartların Umut için de geçerli olacağını ifade eden Hacısalihoğlu, “Önemli olan hocasıyla anlaşma zemini bulmaları, hocasının anlayışla karşılaması, affetmesi, başkanımızın, yönetimimizin o konuda hoş gorülü olması. Önemli olan bunlar. Bunlar da sağlanmış oldu. Herkesin de bundan gereken dersi çıkarmış, üzerine düşen hisseyi almış olması olması gerekir. Ama tüm kesimler, bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Maçlarda insanları darıltacak, gücendirecek, belki daha az paralara buradan gitmelerine sebep verecek davranışlar sergilenmemesi kulübün hayrınadır diye düşünüyorum” dedi.