Güllenin “altın” çocuğu Hüseyin Atıcı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2012 11:22
Türk atletizminde güllenin “altın” çocuğu olarak gösterilen Hüseyin Atıcı, Avrupa Şampiyonası ve 2012 Londra Olimpiyatları hazırlıklarını sürdürüyor.
Londra Olimpiyatları'nda Türkiye'nin madalya umutlarından olan Atıcı, gülle atmaya başladığı 2007 yılında bu yana Türkiye şampiyonluğunu kimseye kaptırmıyor. Güllede 20 metre ve üstü atan ilk Türk sporcu olan Atıcı, hem Avrupa Şampiyonası hem de olimpiyatlarda madalya hedefliyor.
23 yaş altı, büyükler ve salon rekorlarını elinde bulunduran milli atlet, son olarak Ankara'da yapılan Süper Lig final yarışmalarında 20.42'lik derecesiyle, 20.30 ile kendine ait olan Türkiye rekorunu geliştirdi.
AA muhabirinin görüştüğü 1986 doğumlu Hüseyin Atıcı, ilk kez olimpiyatlarda mücadele edeceğini belirterek, “Çok mutluyum. Dünyanın en iyi sporcularını yakından görmekle kalmayıp, onlarla yarışacağım. Türk bayrağını olimpiyatlarda göndere çektirmek için elimden geleni yapacağım” dedi.
Olimpiyat barajını tahmin ettiğinden daha erken geçtiğini ve bunun kendisine sürpriz olduğunu kaydeden Atıcı, “İlk hedefim 20 metrenin üstünde atmak ve finale kalmak. Burada zaten 20 metreyi geçtim ama oradaki atmosfer nasıl olur bilmiyorum. İlk defa katılacağım bir organizasyon, 20 metreyi geçersem benim için büyük başarı olacak. Finale kaldıktan sonra da en iyi derecemi yapmak için var gücümle asılacağım. Umarım ülkeme madalya ile dönerim” diye konuştu.
“İlk atışımı takım elbiseyle yaptım”
Atletizme 2000 yılında cirit atarak başladığını anlatan Atıcı, şöyle devam etti: “Aslında bugün gülle atmamın en önemli sebebi babam. Okula gitmek istemediğim bir günde beni zorla okula yolladı. Babamla kavga edip evden çıktığım için eşofmanımı evde unutmuştum ve beden eğitimi dersine takım elbiseyle girdim. O gün de okula bir öğretmen gelmiş. Bir yarışma için cirit atacak öğrenci seçmek istiyormuş. Herkese tek tek attırdı. Ben de ilk atışımı takım elbiseyle yaptım. En iyi atışı yaptığım için beni seçti ve atletizm maceram başlamış oldu.”
3 yıl cirit ardından da 4 yıl disk attığını dile getiren Atıcı, “Üçüncüde doğru yolu buldum. Cirit ve diskte çok başarılı değildim. Diskte Türkiye ikincisiydim ama derecem çok iyi değildi. Zaten yurt içinde derece yapmak bana pek bir şey ifade etmiyor. Gözüm hep uluslararası alandaki başarılarda oldu. Daha sonra şimdiki antrenörüm Dimitry Mindov ile tanıştım. O bana gülle attırmaya başladı. Güllede çok hızlı yükseldim” diye konuştu.
Gülle atmaya başladıktan yaklaşık 1 ay sonra Türkiye şampiyonu olduğunu ve rekorların ard arda geldiğini kaydeden milli atlet, “Geçtiğimiz kış 19.25 ile salon rekorunu kırdım. Ardından Bursa'da Nurullah İvak Atmalar Türkiye Şampiyonası'nda 20.30 atarak, Türkiye'de 20 metre ve üstü atan ilk sporcu oldum. Ankara'daki finallerde ise bu derecemi 20.42 ile geliştirdim” dedi.
23 yaş altı, büyükler ve salon rekorlarını elinde bulunduran milli atlet, son olarak Ankara'da yapılan Süper Lig final yarışmalarında 20.42'lik derecesiyle, 20.30 ile kendine ait olan Türkiye rekorunu geliştirdi.
AA muhabirinin görüştüğü 1986 doğumlu Hüseyin Atıcı, ilk kez olimpiyatlarda mücadele edeceğini belirterek, “Çok mutluyum. Dünyanın en iyi sporcularını yakından görmekle kalmayıp, onlarla yarışacağım. Türk bayrağını olimpiyatlarda göndere çektirmek için elimden geleni yapacağım” dedi.
Olimpiyat barajını tahmin ettiğinden daha erken geçtiğini ve bunun kendisine sürpriz olduğunu kaydeden Atıcı, “İlk hedefim 20 metrenin üstünde atmak ve finale kalmak. Burada zaten 20 metreyi geçtim ama oradaki atmosfer nasıl olur bilmiyorum. İlk defa katılacağım bir organizasyon, 20 metreyi geçersem benim için büyük başarı olacak. Finale kaldıktan sonra da en iyi derecemi yapmak için var gücümle asılacağım. Umarım ülkeme madalya ile dönerim” diye konuştu.
“İlk atışımı takım elbiseyle yaptım”
Atletizme 2000 yılında cirit atarak başladığını anlatan Atıcı, şöyle devam etti: “Aslında bugün gülle atmamın en önemli sebebi babam. Okula gitmek istemediğim bir günde beni zorla okula yolladı. Babamla kavga edip evden çıktığım için eşofmanımı evde unutmuştum ve beden eğitimi dersine takım elbiseyle girdim. O gün de okula bir öğretmen gelmiş. Bir yarışma için cirit atacak öğrenci seçmek istiyormuş. Herkese tek tek attırdı. Ben de ilk atışımı takım elbiseyle yaptım. En iyi atışı yaptığım için beni seçti ve atletizm maceram başlamış oldu.”
3 yıl cirit ardından da 4 yıl disk attığını dile getiren Atıcı, “Üçüncüde doğru yolu buldum. Cirit ve diskte çok başarılı değildim. Diskte Türkiye ikincisiydim ama derecem çok iyi değildi. Zaten yurt içinde derece yapmak bana pek bir şey ifade etmiyor. Gözüm hep uluslararası alandaki başarılarda oldu. Daha sonra şimdiki antrenörüm Dimitry Mindov ile tanıştım. O bana gülle attırmaya başladı. Güllede çok hızlı yükseldim” diye konuştu.
Gülle atmaya başladıktan yaklaşık 1 ay sonra Türkiye şampiyonu olduğunu ve rekorların ard arda geldiğini kaydeden milli atlet, “Geçtiğimiz kış 19.25 ile salon rekorunu kırdım. Ardından Bursa'da Nurullah İvak Atmalar Türkiye Şampiyonası'nda 20.30 atarak, Türkiye'de 20 metre ve üstü atan ilk sporcu oldum. Ankara'daki finallerde ise bu derecemi 20.42 ile geliştirdim” dedi.