Güncelleme Tarihi:
Galatasaray için bir teknik direktörden fazlası olan Fatih Terim’le yolların ayrılması, ayrılışın şekli ve sonrasındaki gelişmeler, takvim yılında 6 güne sığmış gibi görünen sürecin çok daha fazla hissedilmesine yol açtı ve bu maç, daha başlamadan salt bir puan ihtiyacının çok ötesinde anlam kazandı.
GERGiN KONJONKTÜR
Geçen haftayı mağlubiyetle kapatan iki takım arasında, her iki tarafın da kazanmak zorunda olduğu, Galatasaray için puan ihtiyacının çok ötesinde anlam ifade eden bu 90 dakika, normal bir ortamda takımla fazla çalışma imkanı bulamayan Domenec Torrent’in nasıl bir teknik adam olduğunu değerlendirmeye yetmezdi. Ancak takımın içinde bulunduğu son derece gergin konjonktür yüzünden İspanyol teknik adamın biraz olsun nefes alabilmek adına skorda ya da en azından oyunda gözle görünür bir değişiklik yapma zorunluluğu vardı. Olmadı.
KOLEKTiF HATALAR
Her iki takımın da önemli eksiklerle çıktığı maç, çok yüksek tempoda, kırmızı kart, penaltı, atılan ve kaçan goller ile her türlü aksiyonun olduğu bir mücadele sundu izleyenlere. G.Saray iki kez öne geçtiği maçta, başta İsmail’in bireysel, ama salt onun sırtına yüklenemeyecek kadar kolektif hatalar sonucu ‘Bu sezon daha yaşanacak ne kaldı’ diye düşünenlerin şaşkın bakışları altında, ilk kez 4 gol yiyerek kaybetti.
BU DENKLEMDEN ÇIKILAMAZ
Guardiola’nın yanında bir hafta antrenman izlemeye gidenlerin özgeçmişlerine büyük harflerle bunu yazdıkları bir ortamda, dünyanın en iyi teknik direktörüyle 10 seneyi aşkın bir süre beraber çalışmak, oyun stratejisini şekillendirmesinde katkıda bulunmak, Türkiye’nin futbol ikliminde normal şartlarda en az birkaç aylık krediyi sağlardı. Ancak içinde bulunulan bu ortamda artık bu bile şüpheli... Değil eski yardımcısı, Guardiola’nın kendisi gelse, bu denklemin içinden çıkması zor.