"Gözgeç beni satmıştır"
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2010 14:14
Boks Federasyonu'nun eski başkanı Caner Doğaneli, mevcut başkan Eyüp Gözgeç'in, AIBA'nın (Uluslararası Amatör Boks Birliği) 1-2 Kasım 2010 tarihinde Kazakistan'da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde, kendisine ihanet ettiğini belirterek, “Gözgeç yaptıklarıyla Türk spor tarihindeki en büyük 'Brütüs' olmuştur” dedi.
Doğaneli, Türkiye Spor Yazarları Derneği Ankara Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, AIBA başkanlığına aday olduğunu, fakat Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç'in kendisini “sattığını” söyledi.
Eyüp Gözgeç'i ve tüm yönetim kurulunu, basın toplantısına davet ettiğini, ancak hiç kimsenin toplantıda yer almadığını vurgulayan Doğaneli, basın toplantısında söylediği her şeyi belgelere dayandırarak kamuoyuna sunduğunu ifade etti.
Doğaneli, 22 yıl boks federasyonu başkanlığı yaptığını, Eyüp Gözgeç'in de bu sürenin 15 yılında kendisiyle birlikte olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Gözgeç, AIBA seçimleri sırasında AIBA Başkanı Ching Kuo Wu'ya bir mail gönderiyor. Bu mailde de, 'En büyük dileğim, sizi tekrar yeni dönemde AIBA'nın lideri olarak görmektir. Size ve takımınıza güveniyoruz. Size en iyi dileklerimi iletiyorum ve kongreden önce talimatlarınızı bekliyorum' ifadelerine yer vermiştir. Bu ifadeler, bir Türk federasyon başkanının şu ana kadar hiç kullanmadığı ve kullanamayacağı utanç dolu ifadelerdir. Sonradan öğreniyorum ki, Gözgeç, kendisine verilen AIBA üyeliği vaadiyle beni satmıştır. Kapalı kapılar ardından satılıyordum, elimdeki bu belgelerin sonunda görüyorum ki artık alenen satılıyorum. AIBA'yı başkan ve genel sekreter yönetir, ardından da asbaşkan ve üyeler gelir. Ben, AIBA'da genel sekreterlik görevini yapmış, dünya boksunu yönetmiş bir insanım. Keşke üyelik gibi basit bir vaat yerine, daha önemli bir görev için beni satsaydı.”
AIBA seçimlerinde 27 üyenin kendisini desteklediğini, ancak Türk federasyonun kendisine destek vermeyerek yarı yolda bıraktığı belirten Doğaneli, “Kural olarak kendi ülkenizin yanı sıra 20 ülke tarafından aday gösterilmek gerekiyor. Kaç üye size destek verirse versin, kendi ülkeniz bunu yapmazsa aday olamıyorsunuz. Gözgeç, böylece beni 'taça attığını' tüm dünyaya açıklamış oldu” dedi.
2050 yıl sonra yeni bir 'Brütüs' olayını belgeleriyle gözler önüne serdiğini söyleyen Doğaneli, “Ben şahsen düzenlediğim basın toplantısına kendisini ve tüm yönetim kurulu üyelerini çağırdım. Kendilerine mail attım, faks çektim ve cep telefonlarına mesaj gönderdim. Ancak hiçbiri gelmedi. Belki başkan Gözgeç bu söylediklerime bir cevap vermek için basın toplantısı düzenler. O toplantıya, çağrılsam da, çağrılmasam da gideceğim. Tüm belgeler burada. Bütün bunlara verilecek cevaplar olması gerekiyor. Böyle bir insanı başkan seçtirdiğim için, tüm spor kamuoyundan özür diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Eyüp Gözgeç'i ve tüm yönetim kurulunu, basın toplantısına davet ettiğini, ancak hiç kimsenin toplantıda yer almadığını vurgulayan Doğaneli, basın toplantısında söylediği her şeyi belgelere dayandırarak kamuoyuna sunduğunu ifade etti.
Doğaneli, 22 yıl boks federasyonu başkanlığı yaptığını, Eyüp Gözgeç'in de bu sürenin 15 yılında kendisiyle birlikte olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Gözgeç, AIBA seçimleri sırasında AIBA Başkanı Ching Kuo Wu'ya bir mail gönderiyor. Bu mailde de, 'En büyük dileğim, sizi tekrar yeni dönemde AIBA'nın lideri olarak görmektir. Size ve takımınıza güveniyoruz. Size en iyi dileklerimi iletiyorum ve kongreden önce talimatlarınızı bekliyorum' ifadelerine yer vermiştir. Bu ifadeler, bir Türk federasyon başkanının şu ana kadar hiç kullanmadığı ve kullanamayacağı utanç dolu ifadelerdir. Sonradan öğreniyorum ki, Gözgeç, kendisine verilen AIBA üyeliği vaadiyle beni satmıştır. Kapalı kapılar ardından satılıyordum, elimdeki bu belgelerin sonunda görüyorum ki artık alenen satılıyorum. AIBA'yı başkan ve genel sekreter yönetir, ardından da asbaşkan ve üyeler gelir. Ben, AIBA'da genel sekreterlik görevini yapmış, dünya boksunu yönetmiş bir insanım. Keşke üyelik gibi basit bir vaat yerine, daha önemli bir görev için beni satsaydı.”
AIBA seçimlerinde 27 üyenin kendisini desteklediğini, ancak Türk federasyonun kendisine destek vermeyerek yarı yolda bıraktığı belirten Doğaneli, “Kural olarak kendi ülkenizin yanı sıra 20 ülke tarafından aday gösterilmek gerekiyor. Kaç üye size destek verirse versin, kendi ülkeniz bunu yapmazsa aday olamıyorsunuz. Gözgeç, böylece beni 'taça attığını' tüm dünyaya açıklamış oldu” dedi.
2050 yıl sonra yeni bir 'Brütüs' olayını belgeleriyle gözler önüne serdiğini söyleyen Doğaneli, “Ben şahsen düzenlediğim basın toplantısına kendisini ve tüm yönetim kurulu üyelerini çağırdım. Kendilerine mail attım, faks çektim ve cep telefonlarına mesaj gönderdim. Ancak hiçbiri gelmedi. Belki başkan Gözgeç bu söylediklerime bir cevap vermek için basın toplantısı düzenler. O toplantıya, çağrılsam da, çağrılmasam da gideceğim. Tüm belgeler burada. Bütün bunlara verilecek cevaplar olması gerekiyor. Böyle bir insanı başkan seçtirdiğim için, tüm spor kamuoyundan özür diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.