Güncelleme Tarihi:
Küçük yaşta geçirdiği katarakt rahatsızlığı nedeniyle yüzde 85 görme engelli olan ve ilkokuldaki bir arkadaşı sayesinde satrançla tanışıp bu spora sevdalanan Bulgaristan göçmeni Aksu, 25 yaşında Bulgaristan Görme Engelliler Satranç Milli Takımı'na seçildi.
Ailesiyle 1989 yılında zorunlu göç döneminde Türkiye'ye gelip sıfırdan bir hayat kuran Aksu, yaptığı açıklamada, şubat ayında düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda 8 turda 7 galibiyet ve 1 beraberlikle birinci geldiğini anlattı. Bugüne dek 3 antrenörle çalıştığını, son 15 yıldır ise yoluna antrenörsüz devam ettiğini ifade eden Aksu, "Ancak eğitime her zaman ve her yaşta ihtiyaç var. Bilinmeyen sonsuzdur, öğrenmenin de yaşı yoktur. Satrancın üstadı Garri Kasparov bile 'hala öğreniyorum' diyor. Bir kampta hocamızdan duyduğum bilgileri daha önce duymuş olsaydım belki daha fazla şampiyonluğum olabilirdi. Yeni nesil sporcular, bu bilgileri benden duyuyor. Başarıyı erkenden yakalasınlar istiyorum" diye konuştu.
Satranç antrenörlerine vefa borcunu ödüyor
Antrenörlük de yaptığını belirten Aksu, satranç kulüplerinde gönüllü olarak görme engelli çocuklara deneyimlerimi aktardığını söyledi. Aksu, "Küçük yaşta bana bu eğitimi verenlere vefa borcumu ödemek istiyorum. Üç yıl önceki Bulgaristan ziyaretimde satrançla tanışmama vesile olan sınıf arkadaşımı buldum ve kendisine bu sporla tanıştırdığı için teşekkür ettim" şeklinde devam etti.
Aksu, satranç sayesinde birçok arkadaş kazandığını dile getirerek, "Şampiyon olduğumdan değil, şans eseri aldığım satranç eğitimden dolayı mutluyum. Bu sayede cesaret kazandım, huzur buldum ve en önemlisi dostlar edindim. Bu yaşlı günlerimde kendimi hiç yalnız hissetmiyorum. Eğer satrancı bilmiyor olsaydım ne yapardım bilemiyorum" dedi.
Satrançla ilgili bir anısını da anlatan Aksu, "Her oyuncunun düşünme süresi toplamda 2,5 saattir. Bir turnuvada o sürenin 48 dakikasını sadece bir hamle için harcadım. Rakibime yenilmemek için bir hamleyi 48 dakika düşünmüştüm. Taşlarımın etrafı sarılmıştı, çıkış yolu aramak için bu süre bile yeterli gelmemişti. Maç sonunda rakibimi yenemesem de rakibimle berabere kalmıştım" ifadelerini kullandı.
"Türkiye, görme engelli satrancında geride"
Bulgaristan ve Türkiye'deki görme engelliler satrancını karşılaştıran Aksu, Türkiye'nin bu dalda 30 yıl geriden geldiğini savundu. İki ülke arasındaki satranç eğitiminin çok farklı olduğunu belirten Aksu, sözlerini şöyle tamamladı:
"İlk resmi Türkiye Satranç Şampiyonası 1992 yılında 32 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Artık ülkelerle aramızdaki mesafeyi kapatmaya,
kendimizi kanıtlamaya başladık. Bir zamanlar "Avrupa'da sonlarda mı kalacağız' derken, şimdi 'bizim ilk 10'a girmemiz gerekir' diyebiliyoruz. Destek ve çabayla belki 3 yıl sonra ilk 5'e bile girebiliriz. Olmaz diye bir şey yok.
Görme engellilerde ise satrancın ivme kazanması için ilköğretim okullarında satranç zorunlu seçmeli ders haline getirilmeli. Satranç, zekayı geliştirmesi özelliğiyle öğrencilerin akademik başarısında da önemli rol oynayacaktır."