Gol attım, güvenim arttı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2010 17:13
Stuttgart'tan Beşiktaş'a sezon başında transfer olan Alman futbolcu Roberto Hilbert, Avrupa Ligi'nde ikinci maçta attığı golün, özgüvenini artırdığını söyledi.
Hilbert, “11 Freunde” (11 arkadaş) adlı derginin internet sayfasında yayımlanan röportajında, Beşiktaş'a geldiğinde çok iyi karşılandığını, ancak Avrupa Ligi elemelerinde ilk maçta basında eleştirilmesine çok şaşırdığını belirtti.
Bu durumda Beşiktaş'a gelişinin yanlış olup olmadığını düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Hilbert, “Hayır, teknik direktör ve kulübün bana güvendiğini biliyordum. Aynı zamanda Fabian Ernst ve Michael Fink'in, İstanbul'da farklı bir futbol büyüsü olduğunu söylemeleri ile ne demek istediklerini anladım” dedi.
İstanbul'da yaklaşık 1 düzine futbol gazetesi ve dergisinin olduğuna, her takıma sayfalar ayrıldığına ve bu sayfaların doldurulması için haber yazıldığına dikkati çeken Hilbert, Avrupa Ligi'nde ikinci maçta Beşiktaş için attığı golün hatırlatılması üzerine de, “Bu gol özgüvenim için iyi oldu. Ayrıca, cadı kazanı gibi kaynayan İnönü Stadı'nda taraftarlara 'ben buradayım ve futbol oynamayı biliyorum' demek için önemliydi” ifadesini kullandı.
İstanbul'a gitmeden önce hiç bir ön yargısı olmadığını ve İstanbul'u da çok beğendiğini kaydeden Hilbert, Beşiktaş'ta bir Alman grubu oluştu mu sorusuna karşılık da, “Sadece bizim birlikte olduğumuz söylenemez. Özellikle yeni gelen biri olarak, her şeye açık ve meraklı olmak lazım. Bunun için Türkçe öğreniyorum. Bu benim için çok önemli. Ancak ülke vatandaşlarımın da takımda olması çok güzel” dedi.
İstanbul'da hiç bir zaman bir Fenerbahçe ya da Galatasaray taraftarının kendisine sataşmadığını, tam aksine çoğu zaman diğer kulüplerin taraftarlarının kendisi ile hatıra fotoğrafı çektirdiğini anlatan Hilbert, taraftarların şiddeti konusunda yanlış bir imaj verildiğini kaydetti.
Hilbert, takımda tecrübesiyle lider bir futbolcu olup olmadığının sorulması üzerine de, bunu hiç düşünmediğini, performansında sürekliliği yakalaması gerektiğini, Stuttgart'taki form krizinden sonra iyi bir yolda olduğunu ifade etti.
Form krizinin geçmişte yaptığı hatalardan kaynaklandığını belirten Hilbert, yüksek düzeyde oynayan her futbolcunun milli takımı düşündüğünü, ancak şu an Beşiktaş'a konsantre olduğunu, milli takım teknik direktörü Joachim Löw'ün de kendisini aramadığını söyledi.
Beşiktaş'ın teknik direktörü Bernd Schuster ile ilgili yorumda da bulunan Hilbert, Schuster'in çok kibar bir insan olduğunu, aynı zamanda bazen içine dönük, sakin, bununla birlikte varlığını hissettiren, dikkatli biri olduğunu sözlerine ekledi.
Bu durumda Beşiktaş'a gelişinin yanlış olup olmadığını düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Hilbert, “Hayır, teknik direktör ve kulübün bana güvendiğini biliyordum. Aynı zamanda Fabian Ernst ve Michael Fink'in, İstanbul'da farklı bir futbol büyüsü olduğunu söylemeleri ile ne demek istediklerini anladım” dedi.
İstanbul'da yaklaşık 1 düzine futbol gazetesi ve dergisinin olduğuna, her takıma sayfalar ayrıldığına ve bu sayfaların doldurulması için haber yazıldığına dikkati çeken Hilbert, Avrupa Ligi'nde ikinci maçta Beşiktaş için attığı golün hatırlatılması üzerine de, “Bu gol özgüvenim için iyi oldu. Ayrıca, cadı kazanı gibi kaynayan İnönü Stadı'nda taraftarlara 'ben buradayım ve futbol oynamayı biliyorum' demek için önemliydi” ifadesini kullandı.
İstanbul'a gitmeden önce hiç bir ön yargısı olmadığını ve İstanbul'u da çok beğendiğini kaydeden Hilbert, Beşiktaş'ta bir Alman grubu oluştu mu sorusuna karşılık da, “Sadece bizim birlikte olduğumuz söylenemez. Özellikle yeni gelen biri olarak, her şeye açık ve meraklı olmak lazım. Bunun için Türkçe öğreniyorum. Bu benim için çok önemli. Ancak ülke vatandaşlarımın da takımda olması çok güzel” dedi.
İstanbul'da hiç bir zaman bir Fenerbahçe ya da Galatasaray taraftarının kendisine sataşmadığını, tam aksine çoğu zaman diğer kulüplerin taraftarlarının kendisi ile hatıra fotoğrafı çektirdiğini anlatan Hilbert, taraftarların şiddeti konusunda yanlış bir imaj verildiğini kaydetti.
Hilbert, takımda tecrübesiyle lider bir futbolcu olup olmadığının sorulması üzerine de, bunu hiç düşünmediğini, performansında sürekliliği yakalaması gerektiğini, Stuttgart'taki form krizinden sonra iyi bir yolda olduğunu ifade etti.
Form krizinin geçmişte yaptığı hatalardan kaynaklandığını belirten Hilbert, yüksek düzeyde oynayan her futbolcunun milli takımı düşündüğünü, ancak şu an Beşiktaş'a konsantre olduğunu, milli takım teknik direktörü Joachim Löw'ün de kendisini aramadığını söyledi.
Beşiktaş'ın teknik direktörü Bernd Schuster ile ilgili yorumda da bulunan Hilbert, Schuster'in çok kibar bir insan olduğunu, aynı zamanda bazen içine dönük, sakin, bununla birlikte varlığını hissettiren, dikkatli biri olduğunu sözlerine ekledi.