Güncelleme Tarihi:
2022-2023 sezonunda Süper Lig'e fırtına gibi bir giriş yapan ve adını üst sıralarda tutmayı başaran Adana Demirspor, Dünya Kupası arasını Antalya'daki çalışmalarıyla değerlendiriyor.
Tam 26 yıllık aradan sonra 2021 yılında Süper Lig’e yükselmeyi başaran Adana ekibinin 38 yaşındaki deneyimli orta saha oyuncusu Gökhan İnler, kamp otelinde Misli TV'ye özel açıklamalar gerçekleştirdi.
“GENÇKEN VERDİĞİM EMEKLERİN KARŞILIĞINI ALIYORUM”
*Şu anda 38 yaşında futbol oynamaya devam ediyorsun. Bu performansını neye borçlusun?
Gökhan İnler: Bu yaşta oynamaya devam etmek beni de mutlu ediyor, neden? Çünkü gençken çok emeğim var. Ekstra idmanlar, programlar yapardım. İdman bu sonuçta ama onu performansınla maç sahasında göstermek benim için çok önemliydi. - Birkaç gün önce arkadaşlarımla konuşuyordum. Onlar da söylüyor, "Bu yaşta nasıl devam ediyorsun?" diye... Mesela... İdmanlarda hoca 10 diyorsa ben 10 yapardım, 9-8 yapmazdım. Hocanın minimum istediğini tam yapardım. Koşularda git-geller olur ya istasyon çalışmaları... Ben mesela çizgiye basmadan dönmezdim. Her şeyi tam yapardım. Bazı arkadaşlar 1 metre, yarım metre önceden geri dönerdi. Fakat ben biliyordum bu yarım metre beni bir gün daha ileriye götürecek. Bence küçük yaşlarda yaptıklarımın meyvelerini topluyorum.
“ADANA DEMİRSPOR’A %100 KALBİMDEN İSTEYEREK GELDİM”
* Adana Demirspor armasını temsil etmek nasıl bir his? Buradaki hedeflerin neler?
Gökhan İnler: Adana Demirspor'u ben seçtim. Buraya gelmeyi ben istedim. Çünkü biliyorsunuz 2 sene önce 26 yıldır üst lige çıkmamış bir takım... Hep uğraştılar, hep uğraştılar... Kolay bir şey değil TFF 1. Lig'den üste çıkmak... İnişler çıkışlar çok yaşanıyor. Adana Demirspor taraftarı süper! Her maçı yenmek istiyorlar. Tabii ki 26 senedir çıkamamaları ve bunu başarmak istemeleri benim kararımda çok etkili oldu. Kalbimle yüzde 100 buraya geldim ve 1 sene sonra da çıkmayı başardık.
“ADANA ŞEHRİ İLE ÇOK İYİ KAYNAŞTIK”
* Adana şehri ve takımın taraftarı senin için ne anlamlar ifade ediyor?
Gökhan İnler: Onların beklentileri vardı benimle ilgili... Sonuçta hedefimiz ligden üste çıkmaktı. Ben de onun için geldim. Bence taraftarlarla çok iyi kaynaştım. Biz tüm beklentileri takım olarak süper yaptık. En başta başkanımız Murat Sancak sağ olsun bize çok destek oldu. Ve Metin Korkmaz, Gökhan Göktürk... Bugüne kadar çok işler başardılar. Bu bir ekip çalışması... Şehirle birlikte çok iyi kaynaştığımızı düşünüyorum.
“İYİ Kİ MURAT SANCAK İLE TANIŞMIŞIM DİYORUM”
* Başkan Murat Sancak'ın pozitif başkanlık stilini nasıl yorumluyorsun?
Gökhan İnler: Başkanımız özel biri. Çok cana yakın bir insan. Kendisini hep olduğu gibi ifade ediyor. Sahalara, idmanlara geliyor, bizimle yemek yiyor. Ailelerle birlikte yemekler yiyor. Ben hep pozitif görüyorum kendisini... Son kararlar hep onun tarafından alınıyor, o böyle bir başkan çünkü... Stili gerçekten, olumlu anlamda çok farklı... Başkanımızın üzerimizde emeği çok... İyi ki onunla tanıştım diyorum hep.
“TÜRKİYE FORMASINI GİYMEK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPTIM AMA…”
* Türkiye Ümit Milli Takımı'nda oynamak istediğini söylemiştin. Türk Milli Takımı'nda oynayamamak kalbinde bir yara mıdır?
Gökhan İnler: Yara derken; ben de söylemiştim. Her Türk çocuğunun bir hedefi var. Futbol oynayan bir çocuk kendini bildiği andan itibaren Türk Milli Takımı formasını giymek ister. Ben de bunu çok gönülden isterdim. Herkes o yerleri göremiyor tabii... Ne tarz olduğunu ve ne dengeler olduğunu... Her zaman her şey konuşulduğu gibi değil. Ben her şeyi gördüm. Sonuçta benim de bir emeğim var. Bugüne kadar her şeyimi verdim. Olmadı, kısmet değilmiş. Sonra da İsviçre bana değer verince, ben de onlara geri değer verdim. Sonuçta ben profesyonelim. Futbolumda ilerlemek istiyorum. Ve bence doğru bir karardı. Çünkü ben elimden geleni yaptım Türkiye adına oynamak için...
“İTALYA’DA HER MAÇA 1 DEĞİL, 2 SİSTEMLE HAZIRLANIRDIK”
* İngiltere Premier Lig ve İtalya Ligi'nde oynadın. Sonra Türkiye'ye geldin. Aradaki en temel farklar neler sana göre?
Gökhan İnler: İlk düşündüğüm an, taktiksel farklar var. İtalya'da mesela Napoli zamanı Mazzarri döneminde biz her hafta maçlara 2 sistemle hazırlanıyorduk, 1 değil... Yani ilk 20 dakika ya da yarım saat sonrasında rakibin durumuna göre değişiklikler yapacak şekilde hazırlanıyorduk. İki sistem denerdik. Bence İtalya taktiksel açıdan 1 numara... O da beni kariyer açısından epey etkiledi. Çünkü orada bugüne kadar taktikle epey iş çözebiliyorsun. - Türkiye'de bence futbol baya gelişti. Zor bir lig... Hatta biz de bu yaz Napoli'ye karşı oynamıştık. O farkı gördük ama onlar da söylüyor, "Türkiye'de baya bir rekabet var. Sert bir lig" diye... İtalyanlar da burada kolay oynayamaz. Fiziksel olarak biz, sertliğimizden de ötürü farklıyız. Türkiye'de bu sertlik epey var.
“GENÇ FUTBOLCULARIMIZA SAHİ ÇIKMAMIZ GEREKİYOR”
* Hayatında pek çok ülkede spor kültürlerini yaşadın. Türkiye'deki spor kültürünü nasıl değerlendirirsin?
Gökhan İnler: Bu kıyaslama konusunda pek bir şey söyleyemem. Ama benim için en çok önem verilmesi gereken konu gençlerimizi öne çıkarmamız... Benim için gençler çok önemli... Biliyorsunuz ben 20 yaşında da geldim kimse bana bakmadı. Ama şimdi geldim şimdi bakıyorlar... Bu doğrusu değil. Bizim yetenekli çok gencimiz var. Onlara şans tanımak lazım. 16-18 yaşına kadar bizdeki çocuklar süper geliyor, ondan sonra ne oluyor? - Orada bir şey yapmak, gençlere destek olmak gerekiyor. Ben de zorluklar yaşadım, bu sebeple onlara destek vermek lazım. Çok dengeler var bu futbol dünyasında... Sadece futbol oynamak değil. Aile var, menajerler var, yatırımlar var... Bunları öğretmek lazım. Ben de yaşadım bunları... Beni de o zamanda o yönlerden desteğim yoktu.
“BEŞİKTAŞ’TA OYNAMAK HAYALİMDİ. ŞENOL GÜNEŞ’İN YERİ AYRIDIR”
* Beşiktaş günlerini, taraftarı nasıl hatırlıyorsun? Şenol Güneş ile alakalı görüşlerin nelerdir?
Gökhan İnler: Beşiktaş zamanları muazzamdı. Leicester City'den şampiyon gelip sonra Beşiktaş'ta şampiyon olmak benim için süper bir histi. Hayalim hep Türkiye'ye geldiğimde Beşiktaş'ta oynamaktı. 1 sene harika bir sene geçirdik, taraftar da sağ olsun bizi çok destekledi. - Şenol Güneş ile ilgili de her şey pozitif. Biz ara sıra görüşüyoruz kendisiyle yine... Futbol ayrı bir şey, saygı ve insanlık başka bir şey. Ben de isterdim belki daha fazla oynamak ama bazen olmayınca onlara karşı bir şey yapamazsın. Sen çalışmaya ve her şeyini vermeye devam edeceksin. Saygım herkese aynı... Kiminle konuşsanız aynısını söyler. Şenol Güneş benim için çok önemli bir insan. Ondan da çok şey öğrenebildim, güzel tecrübelerdi.
“GENÇ GÖKHAN’A, ‘İKİ GÖZÜNÜ BİRDEN AÇ!’ DERDİM”
* Yıllar öncesine gidip genç Gökhan İnler'e bir tavsiye verecek olsaydın bu ne olurdu?
Gökhan İnler: Ona derdim ki; "Gökhan, gözlerinin ikisini de aç..." Neden öyle derdim? Bazen oyuncular güveniyor. Tamam güven iyi ama kontrol daha iyidir. Tabii ki zor bir şey bu... Ama ben yaşadığım için gençlere de tavsiye ederim; her şeyi öğrensinler.
- Futbol yeteneğin var tamam ama gelecekteki baskı, menajer olsun, yatırımlar olsun az önce de söylemiştim. Bunlar çok önemli faktör... En önemli faktör aile... Aileyi çok iyi yönetmek lazım bu süreçlerde... Bir yeteneği bir aile de başka yerlere götürebiliyor. Onun için en önemlisi Gökhan'a tavsiyem; "Gözlerinin ikisini birden tamamen aç ve öğren..."
“KAPTAN OLMAK KOLAY BİR ŞEY DEĞİL, ÇÜNKÜ…”
* Kaptan olmanın özetini yapacak olsa Gökhan İnler neler söylerdi?
Gökhan İnler: Kaptan olmak bence kolay bir şey değil. Bunu hemen de yapamazsın. Tecrübe lazım... Her yönü görebilmek lazım. Başkan, hoca ve takım arasında bir bağ olması lazım. Bence dil de önemli... Biliyorsunuz takımlarda yabancı diller var. Bazen bazıları iletişim kuramıyor. Çok maç oynamış olmak, milli takımda oynamış olmak bir kaptan için en önemli faktörler... Bir de tabii ki karakter... Bazıları daha heyecanlı, enerjili kaptanlar oluyor. Bazıları daha sakin ve yönetici kaptanlar oluyor. Liderlik özelliği olanlar kaptanlık yapabilir.
“KARİYERİMDEN SONRA FUTBOLUN İÇERİSİNDE KALACAĞIM”
* Kariyerini noktaladıktan sonra yine futbolda mı devam edeceksin?
Gökhan İnler: Bu yüzde 100... Ben futbolda kalmak istiyorum çünkü bu benim hayatım... Neresi olur o daha belli değil... Tabii ki yönler ya antrenörlük olabilir ya da direktörlük... Başkan, takım, hoca arasında bağ kurmak veya akademi olabilir. Gençlere yönelik bir şey... Bu biraz benim resmim gibi futboldan sonra... Fakat belki başka bir şey de olur. Ama futbolu çok seviyorum. Orada kalmak isterim.
“İDOLÜM, BREZİLYALI FENOMEN RONALDO’YDU…”
* Hayatta idolün var mıydı? Birlikte ya da karşı karşıya oynayıp hayran olduğun futbolcular kimlerdi?
Gökhan İnler: Rol modelim Brezilyalı Fenomen Ronaldo... Küçükken bütün duvarlarım onun resmiyle doluydu. Saç tıraşımdan da belli biraz... O benim en sevdiğim oyuncuydu. Mevkii olarak aynı değildik ama en sevdiğim oyuncu oydu. - Rakip olarak bir sürü büyük rakiplerim oldu. Lampard, Gerrard, Pirlo, hocamız Montella'ya karşı da oynadım. Drogba, Totti vardı... Ronaldinho'ya karşı bile oynadım. Gattuso da var. Onunla biraz savaştık sahada, o da güzeldi. Şimdi tek bir kişiyi odaklayamıyorum. Çünkü kendimi geliştirip onlar gibi kariyer yapmak istiyordum. Bence bugüne kadar elimden geleni yaptım. Ve birkaç sene daha Allah izin verir de mental, fiziksel açıdan iyi olursam devam etmek isterim futbola...