Gezgin

Güncelleme Tarihi:

Gezgin
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 1999 00:00

Mehmet YASIN
Haberin Devamı

Gezilerin rotasi degisiyor

Alisveris turlari yerini macera, kesif, kultur turlarina terk ediyor.. Turizm sirketlerimizin cogu henuz bu yeni talepleri karsilamaya hazir degil.. Bilinen kent gezilerinin yerine daha yaratici turlar duzenlemek nedense kimsenin aklina gelmiyor.

Sanirim defalarca yazdim. Klasik geziler, yerlerini artik yavas yavas macera, keyif ve bilimsel gezilere terk ediyor. Bundan 10-15 yil onceki dis gezilerimi hatirlarim. Yurtdisina gitmek, insana ayricalik kazandirirdi. Gidenler, hem gitmeden once hem gittikten sonra, bunun cakasini gunlerce satarlardi. O zaman bir Bati kentini gormek, biz Turkler icin oldukca heyecan verici bir eylemdi. 5-10 katli alisveris merkezleri, muzelerden daha cok hayranlik uyandirirdi. Bu magazalarin yerini bilmek, hangi katta ne satildigini bir cirpida soyleyebilmek, onemli maharet sayilirdi.

Ben de cebimdeki uzun siparis listelerinde yazili olanlari bulup alabilmek icin, en az uc-dort gunumu bu magazalarin arasinda kosusturarak gecirirdim. Onun cocuguna biberon, su akrabaya sakal makinesi, bu akrabaya t-shirt, bluejean, gomlek, ayakkabi, takim elbise, iccamasiri, ilac, viski, sigara derken, sakli gizli yurt disina cikardigim paranin cogu harcanip giderdi.

O zamanlar otel odalarinda bavullari kapatmak, gezilerin en onemli sorununu olustururdu. Hesapsiz alis veris yuzunden fermuarlar kapanmaz, kayislar kopar, kilitler bozulurdu.. Sigmayan esyalar icin ucuz bir canta aldigim ve ekstra bagaj parasi verdigim cok olmustur.

KENTTE NE GORDUN?

Geziye cikacak olanlara magaza tarif etmek, tezgahtara selam soylemek, onlara lokum gondermek ayricalikli kisilerin yapabilecegi islerdi. Bu alsveris cilginligi yuzunden, gidilen kent dogru durust gorulemezdi.. Turkiye'den gelenler, kentlerin sadece bir-iki caddesini cok iyi bilirlerdi. Buralar da genellikle alisveris merkezlerinin bulundugu caddeler olurdu.

Ne yerel lezzetler merak edilir, ne arka sokaklardaki yasamlara ilgi duyulur ne de muze onlerindeki uzun kuyruklarda beklenirdi. Magazalar arasi kosusturmaktan bitap dusmus vucutlar, erkenden yataga duser, gece yasaminin renkleri hicbir zaman gorulemezdi.

Donuste hep ayni seyler anlatilirdi; ' O kadar ucuzdu ki, keske iki tane daha alsaydim.. Bir cift daha almadigima o kadar pismanim ki..' Bu soylemlerin ardindan adresler havalarda ucusurdu; 'Oxfort'tan Regent'a sap, hemen solda..Champ Elize'den yukari cik, Zafer Taki'na gelmeden saga sap, kosede buyukce bir kahve var..'

Zaman su gibi akti. Buyuk boyutlu alis-veris merkezleri, yurdumuzun her kose basinda mantar gibi bitti. Raflar marka marka mallarla doldu. Sigaralar, yabanci marka ickiler mahalle bakkalarina kadar dustu. Hal boyle olunca da, alisveris amacli yurtdisi gezileri biraz olsun azaldi. Ama tamamen bitmedi.. Uzun surede bitecegi yok.

OZEL ALIS VERISLER

Gozledigim kadari ile, zamanimiz alis-verisleri daha ozel sahalari kaydi.. Ornegin ben, yurtdisina gittigim zaman mutlaka gurme dukkanlari ziyaret eder, degisik sarap, degisik peynir arastiririm. Almasam da o raflara, vitrinlere bakmak ayri bir keyif verir bana. Ayrica kirtasiye dukkanlari, mutlaka ugranmasi gerekli adreslerin basinda gelir.. Oralardan degisik boyutlarda defterler, dolmakalemler, rengarenk murekkepler, mektup zarfi ve kagitlar almak kadar zevkli bir sey var midir?.. Bir de kitapcilari ve muzik magazalarini cok severim. Kitaplar yuzunden agirlasan bavulumu tasimaktan bel agrilari cekerim.

Bir zamanlar magaza reyonlarinda karsilastigim vatandaslara artik gurme dukkanlarda, kitapcilarda, muzik magazalarinda rastlamak beni mutlu ediyor.

Yurt disi gezilerde son zamanlarda konser, macera, cevre, tarih, kesif amacli geziler agirlik kazanmaya basladi. Turizm sirketlerimiz bu degisime cok hazirlikli olmadiklari icin, isteklere cevap veren yaratici turlar duzenlemekte zorlandilar.. Cesitli yayin organlarinda cikan gezi ilanlarina bakiyorum da, dunle bugun arasinda pek bir fark goremiyorum. Yine liste basinda Paris, Londra, New York, Roma gibi alisveris agirlikli kentler yer aliyor. Prag ilaninin altinda, kentteki konserlerin bir listesini asla goremiyorum.. Viyana'ya gideceklerin, Strauss'un besteleriyle vals yapacaklarini okuyamiyorum. New York'taki, Londra'daki rock konserlerinin, muzikallerin anonslarina hic rastlayamiyorum.

YARATICI TURLAR

Ozellikle genc okurlarimin bana en cok sorduklari sorular sunlar oluyor: 'Hindistan'a, Tibet'e, Vietnam'a, daglara, collere, kutuplara, pampalara, nasil gideriz?.. Kaca Gideriz?.. Nerede kaliriz?.. Ne yer ne iceriz?..' Ben bu sorulara bildigimce yanit vermeye calisiyorum ama onlara daha profesyonelce yardim edecek turizm sirketi adresi vermekte zorlaniyorum.

Birakalim dunyayi.. Turkiye'ye yonelik yaratici turlara rastladigimi da soyleyemem. Acaba bir 'Zeytinyagi Yolu' turu adi altinda, zeytinyagi ile birlikte tarih, kultur, cevre, yemek turlari duzenlenemez mi?.. Veya gezinin basligini 'Tanrilar ve Felsefe' koyup, Harran, Urfa, Nemrut'a gidilemez mi?.. 'Yaylanin Yesili' ni bahane edip Karadeniz'e bir kesif turu yapilamaz mi?.. Ornekler istenildigi kadar cogaltilabilir. Acaba ben mi cok romantik dusunuyorum, yoksa boyle turlara ragbet mi yok?.. Veya turizmci bir arkadasimin dedigi gibi, bu tur geziler daha pahali oldugu icin musteri mi bulunamaz?..

Yeri gelmisken hemen Bati'dan orneklere gececegim.. Ingiltere'de yayimlanan Independent Gazetesi'nin haftasonu ekinde rastladigim bir ilan, cok hosuma gitmisti.. Bu ilan, bir gezi firmasinin Viyana'ya duzenledigi turla ilgiliydi.. Gezinin temasi ise 'Viyana Kahveleri' idi. Yani her gun birkac unlu Viyana kahvesi gezilecek, degisik kahvelerin tadina bakilacak, aksamlari da konsere gidilecekti.. Bu gezide ayrica, Avusturya mutfagindan da ornekler sunulacakti.

SARAP SATOLARI

Bana gonderilen bir brosurde ise daha da ilginc bir gezinin tanitimi yapiliyordu. Gezinin basligi, 'Burgundy'nin Tadlari' idi. Yani Fransa'nin Burgundy bolgesinde, sarap ureten unlu satolar gezilecek ve bu saraplarin tadina bakilacakti. Satolarin arasinda Pompard, Romain, Rominee Conti, St. George gibi devlerin de bulunmasi, geziyi cok cazip kiliyordu. Ayrica 6 gun surecek olan bu tur bisiklet ile yapilacakti..

Yine bir Amerikan gazetesinin turizm ekinde gordugum ilanda, Rusya'daki kozmonot egitim merkezine yapilacak olan tur tanitiliyordu. Gagarin adli bu merkeze gidecek olanlar, uzay muhendisleri ve diger uzmanlar tarafindan egitilecek, yercekimsiz ortamda cesitli deneyler yapilacak, simulator araciligi ile uzayda araclarin kenetlenmesi ve gezegene inis heyecani yasanilacakti. Diger bir ilanda ise 'Vikinglerin Pesinde' basligi ile ilginc bir deniz yolculugu pazarlanmaya calisiliyordu. Bu yolculuk Edinburg kentinden basliyor, en kuzeydeki Orkney ve Shetland adalarinin arasindan gecip, Faroe adasina ugradiktan sonra, Izlanda'da sona eriyordu. Bu tura katilanlarda Vikingler'in izine dusecekti.. Hatta yolcular gezi boyu o devrin giysilerini giyecek, gemide cesitli islerde calisacaklardi.

DENIZIN ALTINDA

Bir baska ilan ise yolcularini denizin derinliklerine davet ediyordu. Bu turlarin biri Guney Kutup Denizi'ne duzenleniyordu. Burada kucuk denizaltilara binecek olan yolcular, 1853 yilinda batan Breadalbane gemisini yakindan izleme firsatini bulacaklardi. Bir diger gezide ise dunyanin en unlu batigi Titanic gozler onune seriliyordu. Yine kucuk denizaltilara binecek olan yolcular, bu unlu gemiyi 5 saat boyunca cok yakindan gorme firsatini bulacaklardi.

Bir baska ilanda ise gezginler, Buyuk Okyanus'taki Solomon adalarinin aciklarinda, 2. Dunya Savasi sirasinda batan savas gemilerinin batiklarini izlemeye cagriliyordu. Bu ilani gosterdigim Tugrul Savkay, benimle ayni duygulari paylasip, 'Bizim turizm sirketleri Gelibolu'ya bir tur duzenleyip, denizin dibindeki Canakkale Savasi batiklarini gostermeyi akil etmezler.. Hem orasi icin denizaltina da gerek yok.. Dalis icin snorkel bile yeterli olur.. Bu gezi yurt disinda ilgi gormez mi?..' diye yakinmisti.

Bir ilanda da Mogolistan'da kagni ile yapilacak bir tura musteri araniyordu.. Bu ornekler Batili yayin organlarina bakildikca daha da cogalabilir. Iste birkac gezi basligi: 'Sina Colunde Treking', 'Darwin'in Laboratuvarina Yolculuk', 'Kartallarla Avlanmak', 'Bisikletle Kasmir', 'Kaybolan Kabilelerin Pesinde', 'Gauguin'in Topraklari'.. Bu basliklar bile beni heyecanlandirmaya yetiyor.

Yeni bin yilda, Turkiye'de de bu tur yaratici turlarin duzenledigini gormek ve turlara katilarak izlenimlerimi sizlerle paylasmak en buyuk dilegim..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!