Güncelleme Tarihi:
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, geçtiğimiz günlerde Meclis’ten geçen yeni Spor Yasası’nın ekonomik ve sportif açıdan çıkmazda olan kulüpler için tek kurtuluş yolu olduğunu söyledi. Kulüpler Birliği Vakfı’nın eleştirilerine karşın yasanın Meclis’ten oy birliğiyle geçtiğine dikkat çeken Bakan Kasapoğlu, Hürriyet’e verdiği bayram röportajında başta bu olmak üzere pekçok konuda sorularımızı yanıtladı ve gündemi değerlendirdi...
Spor camiasını çalıştayda bir araya getirdik
· Kulüpler Birliği’nin, “Yeni Spor Yasası’nda bizim görüşlerimize yer verilmedi” eleştirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sporun her alanında rekor başarılar gelirken, kulüplerin ve federasyonlarının yönetimsel anlamda sürdürülebilir olması için düzenlemeler yapılması gerekiyordu. Bakanlık olarak 13-17 Ocak 2020 tarihinde Türk sporunun değerlendirilmesi ve gelecek stratejilerinin belirlenmesi amacıyla bir çalıştay düzenledik. 181 kulüp, 91 federasyon ve diğer ilgili yerlerden toplam 457 kişi katıldı bu çalıştaya.
Tüm katılımcıların fikirleri dinlendi
Çalıştayda tüm katılımcıların fikirleri, önerileri dinlendi ve yasa taslağı hazırlanırken bu öneriler dikkate alındı. Görüşlerimiz önemsenmedi demek tüm bu çalışmalara karşı bir haksızlık olur. Çalışma arkadaşlarım çalıştaydaki tüm önerileri de içeren bir web sitesi hazırladı (https://sporkanunu.gsb. gov.tr) orada tablo net. Bizi sevindiren bir yön de bu kanunun Meclisimizde oy birliğiyle kabul edilmiş olması. Bu, ne kadar sağlam bir zemin üzerinde inşa edildiğini ve ihtiyaçları doğru karşıladığını da gösteriyor.
Yeni yasa kulüp yöneticilerinin sayısını artıracak
· Spor Yasası’nın hangi özelliğini, sporun geleceği açısından daha önemli görüyorsunuz?
Spor kulüplerine şirketleşme hakkı veriliyor. Şirket demek sorumluluk demek. Artık o kimsenin sorumluluk almadığı, mali anlamda gelenin gideni arattığı dönemler geride kalıyor. Temeli sağlam olmayan bina çöker. Bizde hem zemin sorunlu, hem temel sağlam değil, kalkmışız bina niye çöküyor diye düşünüyoruz? Artık yeni yasayla birlikte Türk sporu sağlam zemin üzerine, sağlam temelle inşa edilecek. Kulüpler şeffaf şekilde yönetilecek ve herkes yönetici olduğu dönemden de sorumlu olacak.
· Kulüp başkanlarının, “Bu yasa ile kulüpleri yönetecek adam bulamayız” sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu ülkenin müthiş bir insan kaynağı var. Yeni yasa yöneticileri mali anlamda disiplinli davranmaya mecbur bırakacak ama mali sorunlar ortadan kalkacağı için daha verimli bir çalışma ortamı oluşacak. O yüzden bu ülkenin yetkin insan gücünün spor yöneticiliğine daha fazla katılım göstereceğine inanıyorum.
KULÜPLERiN BORCU 17 MiLYARA ULAŞTI iFLASIN EŞiĞiNDELER
· Mevcut durumda kulüplerin finansal durumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Finansal tablolar özellikle 4 büyük kulübün teknik olarak mali yapısının sürdürülebilir olmaktan uzak olduğunu gösteriyor. Mali tablolar ortada. 2020 Ekim ayı itibariyle, toplam 15.08 milyar TL; 2021 Mayıs ayı itibariyle toplam 17,38 milyar TL borçları olduğunu görüyoruz. Bu tablonun açıklaması şu: Kulüplerin borçları varlıklarını ve öz sermayelerini yok ediyor ve artan zararlar dolayısıyla kulüpler teknik anlamda iflasa sürükleniyor. Kulüpler bunları kendileri açıklıyorlar zaten.
ÜLKENiN HER YERi MODERN SPOR TESiSLERiYLE DOLU
“Doğusundan batısına; kuzeyinden güneyine ülkemizin her köşesi modern spor tesisleriyle dolu. Sporun kolay ulaşılabilir olması, farklı branşlardaki sporcu sayımızı da artırdı. Son Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunlar’da gelen başarılar bu bütünsel bakış ve bilimsel sürecin ürünü.”
· Özellikle olimpik branşlarda yakaladığımız başarıların ardında hangi etkenler var?
Ben iki şeye inanırım: Hayatta hiçbir başarı tesadüf değildir ve içinde çok çalışma, emek olmayan da bir başarı hikayesi yoktur. Olimpik branşlarda gelen başarıları yorumlarken bu perspektiften bakmak gerekir. Fotoğrafa detaylı bakınca tabii orada çok önemli noktalar var.
SPOR ARTIK BiR LÜKS DEĞiL
Birincisi, Türkiye son 20 yılda bir tesis devrimi gerçekleştirdi. Doğusundan batısına; kuzeyinden güneyine ülkemizin her köşesi modern spor tesisleriyle dolu. Spor artık ülkemizde bir lüks değil. Biz sporu hem rekabetçi seviyede önemsiyoruz hem de sporun 7’den 77’ye tüm vatandaşlarımızın hayatının bir parçası yapmak için çalışıyoruz. Sistemimiz bu iki bakış açısı üzerinde kurulu.
BRANŞ VE SPORCU SAYISI ARTTI
Sporun kolay ulaşılabilir olması, farklı branşlardaki sporcu sayımızı da artırdı. Böylesi geniş bir havuz içinde bilimsel tarama yöntemlerini de devreye alarak, elit sporcu yetiştirme konusunda çok önemli başarılar elde ettik. Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunlar’da gelen başarılar bu bütünsel bakış ve bilimsel sürecin ürünü. Modern tesis, bilimsel tarama, doğru antrenman teknikleri ve sporcu psikolojisini ve performansını önemseyen 4 ayaklı bir planlama olarak özetleyebiliriz başarının arkasındaki sırrı.
BÜTÜNCÜL BiR BAKIŞ AÇIMIZ VAR
Türkiye’de yediden yetmişe herkese spor yaptırma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Kasapoğlu, “Bir yanda modern komplekslerimiz bir yandan mahalle aralarında butik spor alanlarımız, sporun kitlelere ulaşımı konusunda bütüncül bir bakış açımız var” dedi.
CUDi CUP BiR TURNUVADAN ÇOK DAHA FAZLASI OLACAK
· Ülkemiz birçok uluslararası organizasyonu başarıyla gerçekleştiriyor. Henüz kamuoyu ile paylaşılmayan yeni organizasyonlar için bir sürpriz olacak mı?
Bizim organizasyon kabiliyetimiz çok yüksek. Geçen sene pandemiye rağmen 169 uluslararası turnuvaya ev sahipliği yaptık. Bu sene de çok sayıda turnuva düzenleyeceğiz. Mayıs ayında Şırnak’ta Cudi Cup düzenliyoruz. Bu organizasyonu bu ülkenin Gençlik ve Spor Bakanı olarak çok önemsiyorum. Takvimde bundan büyük çapta organizasyonlar elbet var ama bir dönem terörün, silah seslerinin hakim olduğu yerlerde bugün uluslararası tenis turnuvası düzenlenmesi bu ülkenin tarihinde çok önemli bir nokta. Bu sadece bir tenis turnuvası değil; zihinlerde çiçekler açmasını sağlayacak olan bir gelişme.
ÖNEMLi OLAN GÖNÜLLERDE KAZANMAK
· Gençlik ve Spor Bakanı olarak kendinize 10 üzerinden kaç puan verirsiniz?
İnsanın kendini notlaması doğru olmaz. Ben zaten sayısal olarak bir derece koymak yerine, kalplerde, gönüllerde ne kadar yer edinebilmişiz ona daha çok önem veriyorum. İnsanın fazlası olur, eksiği olur, bazıları yaptıklarınızı sever, bazıları eleştirir ama günün sonunda kalplerde nasıl bir iz bıraktığınız önemlidir. İnsanın her şeyi aynı anda yapması mümkün değil, önemli olan rasyonel bir planlamayla ilerlemektir.
TOKYO’DAKi SiSTEM PARiS’TE DE BiZE BAŞARI GETiRECEK
· Tokyo, en çok madalya aldığımız olimpiyattı. 2024 Paris’teki hedef ne?
Bizi Tokyo’da başarıya götüren sistemimiz aynı şekilde devam ediyor. Hatta sporun gelişen tüm metotlarını da bu hazırlıklarımıza entegre ediyoruz. Daha bir ay önce Antalya’da bir “Spor Psikolojisi Zirvesi’ topladık. Başarının sürdürülebilir olmasının saha dışı etkenlerini de masaya yatırmak, o konuda da hazırlıklarımızı yapmak için. İnşallah herhangi bir olumsuz durum da yaşanmaz ve 2024, 2020’nin başarılarının bir üst basamağa çıktığı bir yıl olur.
GENÇLERiN HER BAŞARISININ KALBiMDE ÖZEL BiR YERi VAR
· Arda Güler, Emirhan İlkhan gibi gençlerin çıkışı için neler söylersiniz?
Bakanlığımızın “Spor” tarafı olduğu gibi bir de çok önemli “Gençlik” tarafı var. Gençlik ve Spor Bakanı olarak, bu ülkenin gençlerinin kazandığı her başarının benim kalbimde ayrı yeri var. Üstelik bu başarılar sporla alakalı olunca mutluluğum haliyle bir kat daha artıyor.
Kasapoğlu, “Bu sene bisiklette Cumhurbaşkanlığı Turu, teniste İstanbul Cup gibi önemli organizasyonlara ev sahipliği yaptık. Eskrim ve kickboks’ta Avrupa şampiyonaları ülkemizde düzenlenecek. Yine İslami Dayanışma Oyunları’na ev sahipliği yapacağız” diye konuştu.