Gençleri hedeflemezsek yaÅŸlanır müÅŸterilerilerimizle ölüp gideriz

Güncelleme Tarihi:

Gençleri hedeflemezsek yaşlanır müşterilerilerimizle ölüp gideriz
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 22, 2001 00:00

Lacoste'u nasıl bilirsiniz? Dünyada en fazla taklit edilen ürünlerden biri olan polo tişörtleri ve göğsündeki timsah amblemiyle deÄŸil mi? Klasik Lacoste tişörtler yeni koleksiyonun da bir parçası olarak hala varlar. Ancak yeni tasarımlarda ne timsah amblemi kalmış, ne de kimi zaman eleÅŸtirilere neden olan Lacoste muhafazakarlığı. 2002 Ä°lkbahar-Yaz koleksiyonundan anlaşılan o ki, Lacoste kancayı gençlere takmış. Bu deÄŸiÅŸimi babasının ardından ÅŸirketin başına geçen Bernard Lacoste anlattı.Modada kiÅŸisel tercihiniz nedir?- KiÅŸisel olarak kısa dönem moda trendleri beni heyecanlandırmıyor. Daha çok rahat, yüksek kalitede, fonksiyonel, giyimi kolay ve hoÅŸ renklerin kullanıldığı kıyafetleri tercih ediyorum. Hangi renkler mesela?- Mavinin tüm tonları, ana ve pastel renkler. Herkesi heyecanlandıran ve trend haline gelen güçlü renkleri sevmiyorum. Oranj ve parlak turkuvaz gibi. Ama bunların içinde kırmızıyı saymıyorum, o temel renklerden biri. Bence giyimde aranması gereken ÅŸey rahatlık olmalı.Sizin kiÅŸisel zevkinizle Lacoste stili örtüşüyor sanırım. Peki kimler Lacoste giymek istiyor?- Onlar sanırım Lacoste'un imajıyla ilgileniyorlar. Dünyanın en geniÅŸ renk skalasına sahibiz. Yaklaşık 40 ayrı renkte pike tişört üretiyoruz. Bu aralar kendimizi modaya biraz daha yakın tutmaya çalışıyoruz. Bu ürünlerin stilinden çok renklere yansıyor. Çünkü müşterilerimiz Lacoste'ta modaya daha yakın birÅŸeyler bulmayı umuyorlar. Biz modanın içinde deÄŸiliz, modanın kuzeniyiz. EÄŸer trendlere uyarsak ürünlerimiz modası geçti diye birkaç ay sonra kenara atılır. O zaman da kaliteli üretimin bir mantığı kalmaz. Pek çok kiÅŸi Lacoste'un muhafazakar bir marka olduÄŸunu düşünüyor. Siz buna katılıyor musunuz?- Evet bir miktar muhafazakar olduÄŸumuz söylenebilir. Ama bizim koleksiyonlarımız birkaç bölüm. Basic ve yarı basic ki, bu modeller son birkaç yıldır dizayn ediliyor. Bunlar modaya daha yakın ürünler. Böylece daha fazla insanı kucaklayabiliyoruz. Genç insanlar Lacoste satın almaktan vazgeçmiÅŸti. Åžimdi Lacoste modaya geri döndü. Gençleri de hedeflemek ve kendimizi yenilemek zorundayız. Aksi halde müşterilerimiz ile yaÅŸlanıp, onlarla beraber ölür gideriz. Tokyo'daki yöneticilerimizden biri oranın en meÅŸhur caddelerden birinde yürürken bir bakışta Lacoste giyen 30 genç insan gördüğünü anlattı bize. Durum Fransa'da da aynı mı? Soruyorum çünkü uçakta 19 yaşında bir gence Lacoste giyip giymediÄŸini sordum. Sadece büyükbabasının Lacoste giydiÄŸini söyledi.- Pek çok genç insan Fransa'da da Lacoste giymeye baÅŸladı. Lacoste özgün bir marka. Babam bu iÅŸe 1933'te baÅŸlamış. O günden bu yana her yıl biraz daha fazla ürün satıyoruz. Bizim yerleÅŸmiÅŸ bir tabanımız var ve onlar Lacoste aldıklarında kaliteyi satın aldıklarını biliyorlar. Åžimdi ise sadece tişörtlerden oluÅŸmayan daha bütün bir silüetimiz var. BABANIN TAKMA ADITimsahın ünlü hikayesini sizden dinlemek isterim- Babam Rene Lacoste'un takma adı timsahtı. Bir tenis ÅŸampiyonuydu ve korta çıkarken üzerine timsah resmi iÅŸlenmiÅŸ beyaz blazer giyerdi. Daha sonra 1933'te bunu ticari bir iÅŸe çevirmeye karar verdi. Kendisi için dizayn ettiÄŸi tişörtleri üretip satmaya baÅŸladı. Babanız takma adını nasıl haketmiÅŸ?- Bir tenis ÅŸampiyonası öncesinde Boston'daymış. Fransız kaptanıyla birlikte bir caddede yürürken babam vitrinlerden birinde bir çanta görmüş. Timsah derisinden yapılma bu çantayı çok beÄŸenmiÅŸ. Kaptan, ‘‘eÄŸer yarınki maçı kazanırsan belki bu çantayı hakettiÄŸine karar verebilirim’’ demiÅŸ. Ama babam maalesef maçı kazanamamış ve çantayı da alamamış. Fakat bir gazeteci hikayeyi öğrenmiÅŸ ve ona timsah adını takmış. Bu olay olduÄŸunda yıl 1927'ymiÅŸ. Sizin bir takma adınız var mı?- Yok, çünkü ben o kadar ünlü bir ÅŸampiyon deÄŸilim. Lacoste'un sporla olan aktif bağı nedir?- Kökleri zaten spordan geliyor. Babam tenis, annem golf ÅŸampiyonuydu. Kız kardeÅŸim 1967'de en iyi golf oyuncusu seçildi. Bizim ürünlerimizi giyen dünyaca ünlü ÅŸampiyonlar var. Bu nedenle insanlar biliyor ki, Lacoste ürünleri otantik ve fonksiyoneldir. Sizin sporla aranız nasıl?- Ben biraz golf, biraz basketbol, biraz ralli, biraz plaj voleybolu oynarım. Birbirinden farklı pek çok spor dalıyla ilgilenmekten zevk alıyorum. Tek birinde uzmanlaÅŸmaya gerek duymadım. TAKLÄ°TLE MÃœCADELEEn iyi Lacoste taklitlerinin Türkiye'de yapıldığına dair bir efsane var. Bu doÄŸru mu?- Ben buna katılmıyorum. Henüz Türkiye'de üretilmiÅŸ yeterince iyi bir kopya göremedim. Bence en iyi taklitler Asya ülkelerinde yapılıyor. Sanırım en çok taklit edilen markasınız...- Dünya çapındaki markaların başına böyle ÅŸeyler geliyor. Sıkı mücadele etmek gerekiyor. Ama sadece kendi iÅŸimizi korumak için deÄŸil, bizim ürünlerimizi tercih eden müşterilerimizi korumak için. Ayrıca gizli saklı kurulan ve taklit üreten fabrikalar var. Buralardaki işçileri de korumuÅŸ oluyorsunuz. Nasıl mücadele ediyorsunuz?- Mesela 1996 yılında marka tescili ve sahtecilik konusunda Türk hükümeti ile pek çok görüşmelerimiz oldu. Bizi ve problemlerimizi anladılar. O günden bu yana yasaları en iyi ÅŸekilde uygulamaya çalışıyoruz. Bu bence hükümet için de önemli. Turistler bir ülkeye gelip kandırıldığında, o ülke hakkında olumlu fikir sahibi olmazlar.TÄ°MSAH DERÄ° DEĞİŞTÄ°RDÄ°Lacoste'un 2002 Ä°lkbahar-yaz defilesi pek çok ilkin yaÅŸandığı bir ÅŸaÅŸkınlık fırtınası halinde geçti. Bir defa bu, 68 yaşındaki timsahın basına açık yapılan ilk defilesiydi. Defile, Paris'in biraz dışında bir manejde yapıldı. Manej alanı podyum niyetine mini bir tenis kortuna dönüştürülmüş, izleyiciler için tribünler kurulmuÅŸtu.Hepsi sıradan görünümlü ve sanki oradan geçerken uÄŸramış gibi podyuma çıkan mankenleri gördüğünde izleyiciler gözlerine inanamadı. Panodaki dev timsah resmi olmasa ortada Lacoste'a dair bir delil hiç olmayacaktı. Bol pantolonlar, armasız ürünler, duble paçalar, farklı kumaÅŸlar, parmak arası sandaletler, parlak pop-art renkler... Lacoste ilk defa modayı bu kadar yakından takip ediyordu. Ancak defile sonrası yapılan sohbetlerden anlaşılan o ki, kimse durumdan ÅŸikayetçi deÄŸil. Gerçi armaların yokluÄŸu Türk müşterilerin canını sıkabilir. Çünkü Fransız tüketicinin aksine Türkiye'de müşteriler Lacoste'u mutlaka armalı tercih ediyor. Hatta armasız modellere satın aldıktan sonra timsah iÅŸletenler bile var. Elbette bu Lacoste'un toptan deÄŸiÅŸtiÄŸi anlamına gelmiyor. Lacoste'u Lacoste yapan ürünler yine var. Türkiye üreticilerden 2000 yılı sonu itibariyle dünyadaki Lacoste butik sayısı 677. Buna ek olarak bin 651 tane de Lacoste Corner var. Türkiye'de butik sayısı 24, corner sayısı 1. Lacoste 80'den fazla ülkede satışa sunuluyor. Toptan fiyatlar bazında cirosu 800 milyon Euro'ya yakın. Her yıl yaklaşık 25 milyon ürün satıyor. Sistem içinde 33 distribütör ve 9 lisansör ülke var. Türkiye'de yılda 400 bin civarında ürün satılıyor. Türkiye, Lacoste için önemli pazarlardan biri.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!