Güncelleme Tarihi:
İki hafta öncesine kadar F.Bahçe şampiyon adaylarından birisiydi. İçerde dışarda, her maçı gişe rekorları kıracak kadar tribünleri dolduruyordu. Ne zaman ki F.Bahçe şampiyonluğa veda etti, sahasındaki G.Birliği maçına seyirci itibar etmedi. Edeni de bir avuç insan topluluğu diyebiliriz. Yani 5-6 bini geçmiyor. Seyirci F.Bahçe'ye küsmüş değil. Sadece şampiyonluk kaçtı, onu hazmedemiyor. Tepkilerini gündeme getirmesi de çok doğal.
F.Bahçe, G.Birliği karşısında ilk kez çok ayrı bir tertiple sahaya çıktı. Örneğin Kemalettin, Saffet Sancaklı ve Boliç kadroda yoktu. Bu boşluktan faydalanan Kubilay'ı sanıyorum Otto Bariç sık sık oynatsaydı çok akılcı bir hareket etmiş olurdu. Topla alışverişi bana göre iyi geldi. Top tekniği iyi yani. Top ayağındayken oyunu iyi okuyor, verdiği paslar, oyundaki aktivitesi bayağı futbolcu gibiydi. Elbette eksikleri de vardı. Ama bu kadar unutulmuş bir futbolcunun eksikleri olması da çok doğaldı.
F.Bahçe savunması bir tek Uche ile ayakta duruyor. Högh, Mustafa Doğan, Halil İbrahim ve Erol ne yazık ki bu takımın oyuncusu gözükmüyorlar. Zaten maçın hemen başında, 2. dakikada G.Birliği golü Nihat'ın ayağından gelirken Rüştü ile beraber tüm savunma iyi bir seyir görüntüsü verdi. Kısacası gole izin veren adamlar oldu. Daha sonra Moshoeu'nin enfes güzel hareketleri sonucu atmış olduğu beraberlik golü, ardından M.Doğan'ın golüyle F.Bahçe öne geçince gazozuna olan maçı kazanan oldu.