Gülşah Erkaya
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2010 22:45
Gaziantepspor başkanı İbrahim Kızıl stratejik hatalar yapıyor. Sezon biter bitmez bombalar patlamaya başladı.
Ligler bitmezden önce hakkında “Arkasındayız” açıklaması yapılan Couceiro daha sezonun son maçının bitiş düdüğü Kamil Ocak tribünlerinde yankılanırken gönderildi.
Bülent Uygun ile anlaşıldığı ve Gaziantep’te imza töreni düzenleneceği açıklandı. Komuoyu imza töreni beklerken, takımın internet sitesinden Bülent Hoca ile hiç kesişmeyen yolların ayrıldığını öğrendi.
Peşinden Gaziantep’te spora ağırlık veren önemli gazetelerden birisinin sahibi ile polemiğe girildi. Faturalar, tahsilat makbuzları, hakaretler havada uçuştu. Cümle alem öğrendi ki, o ya da bu sebeple, o ya da bu makbuzla ve tarihle Gaziantepspor ve Kızıl Gurup yerel bir gazeteye 15 bin dolar artı 14 bin lira para ödemiş. İddalar bu yönde. Zaten olayın alıcı muhatabı “almadım”, verici muhatabı da vermedim demiyor. Anlaşılan odur ki gerekçeler farklı olsa da bu paralar ödenmiş. İşte dananın ilk kuyruğu burada kopar. Zaten pamuk ipliğine bağlı olan Gaziantepspor ve yerel basın arasındaki ilişkiler bu noktada kopar.
Konuşulan paralar cidi paralar. Kızıl gurup başkanın şahsi malı. Ona kimse karışamaz. Ancak kulüpten ve kulüp adına verilen paraların nedenini başkan ciddi bir şekilde açıklamak zorunda. Çünkü ortada görünen faturalar hem Kızıl Gurup, hem de Gaziantepspor adına kesilmiş. Tediye makbuzlarında ise isim ve imzalar dışında hiçbir emare yok. Parayı ödeyen Gaziantepspor mudur, Kızıl Gurup mudur belli değil. Parayı alan şahsın ismi belli. Ancak bu parayı kendi adına mı almıştır yoksa çalıştığı gazete adına mı o da belli değil. Antet yok, kaşe yok. Kırtasiyeden alınmış matbu, gayrıresmi bir belge. Kişilerin kendi şirketlerini ya da gazetelerini nasıl yönettikleri, muhasebelerini nasıl tuttukları bizi ilgilendirmez. Ama söz konusu olan Gaziantepspor ise sorarız. Bu paraları kim ödedi? İbrahim Kızıl mı yoksa Gaziantepspor mu?
Gaziantep’te cevap bekleyen pek çok konu var. Belki de sırf bu yüzden Kızıl kardeşleri uzun süredir Gaziantep’te göremiyoruz. Hatta gündemin son bombası olan Tolunay Kafkas transferinin imzası bile belkide bu yüzden İstanbul’da atıldı. Tolunay Hoca Gaziantep’te ancak 15 gün sonra basının karşısına çıkacak. Tabi ki Sayın Kızıl da.
Yani Bülent Hoca olayının ardından Gaziantep’te ciddi bir prestij kaybı yaşayan Kızıl ve ekibi için ciddi bir şov fırsatı olan Tolunay hocanın imza töreni Gaziantep’ten çok uzaklarda yapıldı. Garip. Çok garip...
Gaziantep kamuoyunun uzun süredir merakla beklediği ve hatta uğruna taraftarın “Kızıl istifa” diye bağırdığı, belediye başkanına tribünlerden sitemlerin yapıldığı bir proje var. Kamil Ocak Arena. Bu projede zafer “Kamil Ocak eski yerine yeniden yapılsın” diyenlerin oldu. Ortaya muhteşem bir proje çıktı. Türkiye’nin en güzel stadı Gaziantep’e yapılacak. Ancak Kızıl yönetimi bırakın Antep’i, Türkiye’yi sallayacak bu projeyi bile bir basın toplantısı ve gövde gösterisi yerine yine internet sitesinden açıkladı. Bu 2 kere garip... 2 kere çok garip...
Türkiye’nin, belkide dünyanın en güzel statlarından birisi Gaziantep’e yapılacak. Ancak bu olay yerel basında gereken yeri bulmayacak. Son zamanlardaki olayların özetine baktığımızda bu durum için ancak “Normal, çok normal” diyebiliriz.
Bu saatten sonra Gaziantepspor ve basının ilişkisi hiçbir zaman eskisi gibi olmaz. Gaziantep’te sular kolay kolay durulmaz. İbrahim Kızıl ve ekibi son günlerde ortaya dökülen bilgilerin diyetini yerel basına kolay kolay ödeyemez. Belki bu yüzden Tolunay’a imzayı İstanbul’da attırdılar. Belki ödemek zorunda olduğu bir
diyet bulunmadığını düşünüyordur. Ama kimin haklı olduğunu kısa zamanda göreceğiz.
Bu sezon çoğu karşılıklı açılan davalarda geçecek yoğun bir mesai bizleri bekliyor gibi görünüyor... Bakacağız ve göreceğiz...
NOT: Köşe yazısı formatı dışında bile olsa, yazımın içinde belirttiğim yeni Kamil Ocak Arena’nın projesini de merak edenler için ekledim. Bakalım beğenecek misiniz?