Güncelleme Tarihi:
DROGBA'NIN BOMBA TERİM ANISI!
Didier Drogba: "Real Madrid ile ilk maçı 3-0 kaybetmiştik ve rövanş İstanbul’daydı. Ancak turdan umudumuzu kesmemiştik. İlk yarıyı 1-0 yenik kapattık ve devre arasında Fatih Terim beni oyundan çıkarmak istedi..."
"Ona ‘Bunu yapamazsın’ dedim. ‘Maçı hala kazanabiliriz ama beni oyundan alırsan hala kazanabileceğimize olan inancın yok demektir. Ben inanıyorum’ dedim ve 2. yarıda sahaya çıkıp maçı kazandık. Elendik ama Galatasaray için unutulmaz bir maçtı"
"OĞLUM NE OLDU? KAFAYI MI YEDİN?"
Yılmaz Vural: Antalyaspor'da antrenmandayız. Burak da daha yeni A takımda oynuyor. Tabii oynatmıyorum. Çok genç çünkü. Hucüm oyuncularının hepsi de deneyimli oyunculardı. Antrenman bitti...
"Yorgunuz, yanımda geçerken ağzıyla hareketler yaptı. "Oğlum ne oldu, kafayı mı yedin dedim. Hocam ne olacak ağzımla kuş tutsam oynatmazsın sen" diye cevap verdi. Ertesi hafta oynattım. Gol de attı"
"15 YILDIR MAÇLARA GELİYORUM HEP YEDEKSİN"
Beşiktaş malzemecisi Süreyya: "Galatasaray’la Efes Kupası’nı oynayacaktık. Bir taraftar oradan başladı önce hocaya bağırdı, "değişiklik yapamıyorsun, sen git yaramaz adamsın" diye. Tayfur’a bağırdı 1yaşlandın artık, futbolu bırak sen" diye. Okan’a bağırdı "sen Galatasaraylısın git orada oyna" diye. Sergen’e "git at yarışı oyna" diye bağırdı. Baktım herkese geliyor sıra..."
"Kendi kendime dedim Süreyya sıra şimdi sana da gelecek. Kalktım gittim adamın yanına, “Herkes rahatsız oluyor, daha gol yok bir şey yok hemen başladın sıradan hepsini rahatsız etmeye, otur efendi gibi maçını seyret yoksa polis çağırıp seni attıracağım” dedim. Bana baktı, “Bıyıklı sen çok konuşma, 15 senedir maçlara geliyorum hep yedeksin, insan bir gün oynamaz mı?” dedi.
"SENİN DİLİNDE VARMIŞ!"
Burak Yılmaz: "Manisaspor'da hocamız Yılmaz Vural. Trabzon'u 2-0 yeniyoruz. Son 15 dakikada "Hocam oyuncu değiştir" dedik. Hoca da oyuncu değişlikliği yaptı. Aldığı oyuncuyu, daha önce ne Ersun Hoca ne de Giray Hoca oynatmamış. Oyuncuya da arkadaşlarına söyle, bunları yapsınlar demiş. Maç 2-2 bitti. Yılmaz Hoca deliriyor, çok sinirlendi..."
"Oyuncunun yanına gitti, "Ağzını aç" dedi. Çocuk da ağzını açtı. Hoca "Senin dilin de varmış. Neden dediklerimi söylemiyorsun" dedi. Sonra da "Tabii Yılmaz sen cinsin. Kimse oynatmamış, Türk futboluna oyuncu kazandıracaktın" dedi.
"SPEAK LAN KAPTAN!"
Hasan Şaş: "Çin'i yendik, Japonya'ya gideceğiz. Sabah uyandım, Ergün ağabeyi gördüm. Yüzü bembeyazdı. "Ne oldu" diye sordum. "Hasan sorma çok kötü rüya gördüm" dedi. Sorunca "Dişlerim elime geliyor" dedi. Ben de rüyaları takip ederim, "Ergün ağabey toplu ölüm gittik" dedim. Ergün ağabeyi ilk defa böyle görmüştüm. Korkmuştu...
"Uçağa bindik. Aklımda rüya var. Türbülansa girdik. Hostesle koltuğun altına girmeye başladı, ağlıyor. Uçağın burnu yere doğru gidiyor... Arif ağabey "Speak lan kaptan" diyor. Dua ediyorum ama bitiyor, başa dönüyorum. Hakan ağabey önümde, o da çok dua ediyor. Ben de "Allah'ım Hakan ağabeyin ettiği bütün dualara katlıyorum" dedim.
"SAAT YOK KRAMPON GETİRDİM"
Beşiktaş malzemecisi Süreyya: "Schumacher’in Fener’e ilk geldiği seneydi. ‘Bana ilk golü atana altın saat hediye edeceğim’ diye açıklama yapmıştı. Kadıköy’de biz de Fenerbahçe’yle oynuyoruz. Ben de soyunma odasında uyumuşum. Arkadaş geldi, “Leslie Ferdinand Schumacher’e gol attı 3-1 yendik” dedi. Ferdinand, herkesi çalımlayıp golünü atmış. Malzemeci Halil Ağabey, ‘Süreyya, Ferdinand seni sever, söyle de o saati sen al’ dedi..."
"Maç bitince Ferdinand’a söyledim, “Tamam gidin alın saat sizin olsun” dedi. Ben de gittim Schumacher’in yanına, işaret edip saati istedim. Elinde krampon vardı, kafama bir geçirdi, bağıra bağıra kovaladılar beni. Ferdinand saati sordu, ben de ‘Saat yerine krampon getirdim’ dedim.
"Lazio maçının dönüşünde Sergen’e birkaç gün sonra oynanacak Fenerbahçe derbisinin nasıl olacağını sordum, “Sabaha kadar oynasak biz kazanırız” dedi. ‘Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?’ dedim. ‘30 bin dolar bastım’ dedi, maçta iki gol attı."
"YAA NE ORTASI İBO"
Sergen Yalçın: Göztepe maçında, İbrahim soldan kesti ben de en arkada golü attım. Bana "Ne orta yaptım be!" dedi. Ben de "Yaa Ne ortası İbo, saçma sapan bir yere gidiyorum, top oraya gidecek belli. Ben senin oraya atacağını biliyorum, oraya koştum" dedim.
LUCE'YE KİM YAKIŞIKLI SORUSU!
İbrahim Üzülmez: Bir UEFA Kupası maçından önce ter idmanında Sergen'le şakalaşıyoruz. Hangimizin daha yakışıklı olduğunu konuşuyorduk. Daha sonra konuştuk, Lucescu karar versin diye. Hocanın odasına girdik, "Hocam, biz böyle bir tartışmaya girdik, siz ne diyorsunuz" dedik. Lucescu, "İkiniz de kötüsünüz be, sabah karar versem olur mu?" dedi!
BAROS'A ŞAKA YAPTILAR
Tercüman Musa Mert Çetin: "Milan Baros'un çocuğu İstanbul'da doğdu. Harry Kewell'la kendisine bir şaka yaptık." Oğlun burada doğdu. Askerliğini de burada yapması gerekiyor, dedik. Milan Baros inanılmaz korktu. Daha sonra doğruyu söyledik."
"BENİ ARAŞTIRDILAR ALMADILAR"
Sergen Yalçın: "Avrupa'ya gitmek kolay değil. Almanya maçından sonra Bayern Münih'e transferim vardı. Adamlar araştırmışlar, almadılar"
GÖKHAN KESKİN'İN SERGEN ANISI
"Sergen 17 yaşında Beşiktaş'a ilk geldiğinde yanıma verip, 'Bu çocuğa dikkat et at yarışı oynuyor' dediler. Aradan 2 hafta geçti bir baktım, Sergenle birlikte at yarışı kuponu dolduruyoruz."
SERGEN'İN İLK ARABASI
Sergen Yalçın: "Eskiden kulüplerin piyangoları vardı. Beşiktaş da o zaman Tempra veriyordu. Piyangoda bir tane beyaz Tempra kalmıştı.
Ben de dedim ki, "Bu arabayı bana verin. A takımda oynuyorum, otobüse binip eve gidiyorum. Maçta 11 oynuyorum. Çok uzaktan gidip geliyorum, zor oluyor. O hafta da Bursa maçı var İnönü'de, sakatım bir de. Dediler ki, "Sen bu hafta bir gol at, arabayı sana verelim..."
"AYNI ADAMDAN İKİ TANE ALMIŞLAR"
Faruk Özak: "Şota ve Arçil’i getirdik. Bunlar 6 ay önce bizde kiralık oynamışlar ve çok gol atmışlardı. Biz de düşünmeden aldık. Ama kötü oynuyorlardı. Artık 4. maça geldik. Biz önde oturuyoruz. Arkadan biri bağırıyor. 'Ha bu yönetim ne kadar geri zekalıdır. Aynı adamdan iki tane almış' diye."
ZİCO 4 GÜN İZİN VERDİ AMA YILDIRIM...
Alex De Souza: “13 Mayıs 2007’de Galatasaray berabere kaldı, Beşiktaş kaybetti ve biz şampiyon olduk. Zico bize 4 gün izin verdi. Ama başkan diktatör edasıyla, ‘Hayır 2 gün yapacaksınız’ dedi. Nedenini sorduk ve ‘Haftaya Galatasaray ile oynayacağız’ dedi. Zico da ona, ‘Ben antrenman yaptırmam’ yanıtını verdi.”
"ABİ BU SOYUNMA ODASINI YAKACAK!"
Hasan Şaş: "Ben Fenerbahçe maçlarına çok farklı hazırlanırdım. Stresten uyku uyuyamaz, koridorda gezerken kapıların altına bakardım. Ayakta olan biri varsa, gideyim yanına diye. Fenerbahçe Stadı'nda büyü mü var bilmiyorum ben anlamadım? Bir gün çok iyi oynuyoruz..." Fenerbahçe’yi 30 dakika sahasına hapsettik. Kezman topu aldı vurdu auta giden top Ergün Abi’nin poposuna çarptı gol oldu. F.Bahçe’yi yenmek için her şeyi yaptık. Mondragon bir sürü mum yaktı yine olmadı. Bülent Tulun’a ‘Abi bu soyunma odasını yakacak yine yeniliyoruz’ dedim.
"GALATASARAYLILAR SAMANDIRA'YI BASTI"
Eski Fenerbahçeli Stephen Appiah 2006’daki 4-0’lık derbiden önce gördüğü kâbusu anlattı: "O maçın gecesinde Samandıra’da kimse uyumuyordu. Gece 02.00’de bile Daum, futbolcu arkadaşlar ve teknik kadro hâlâ ayaktaydı. Büyük bir heyecan vardı. Galatasaray maçlarına herkes çok farklı bakıyordu. 02.30-03.00 gibi uyumuşum. Ama enteresan bir kâbusla uyandım..."
"Şaşkına dönmüştüm, ter içindeydim. Rüyamda Galatasaraylı futbolcular ve taraftarlar Samandıra’yı basmıştı. Hatta birçoğu savaş boyaları bile sürmüştü. En net hatırladığım Hakan Şükür ve Mondragon’du. Herkesin elinde kesici aletler var ama Mondragon’un elinde otomatik büyük bir silah vardı."
İMAM: ŞOTA-ARÇİL TAMAM MI?
Faruk Özak: "Ben Trabzonspor’da başkanım, Şota ve Arçil’i o ara aldık, alıyoruz. İmam da çok hasta Trabzonsporlu, genç bir çocuk. Şenol Güneş, Ünal, birlikte imamın sol tarafında cuma namazını kılıyoruz. İmam, ‘Ey cemaati Müslim, safları sıklaştıralım’ dedi..." "Bu sırada bana eğildi, ‘Faruk Ağabey’, ‘Buyur’ dedim. ‘Şota-Arçil işi tamam mı?’ ‘Tamam, geliyorlar’ dedim. ‘Peki’ dedi. ‘Allahuekber” diyerek namaza başladık"
"MİLLET KAVGA EDERKEN BİZ SONG'LA SOHBET ETTİK"
Ümit Özat: "Ali Sami Yen’de Galatasaray’ın ceza almasına neden olan ’sulu derbi’de Song’la sahadaki sohbetim unutulmaz. Biz o maçı oynarken, ben Köln’le anlaşmıştım. Song da bu transferi öğrenmiş..."Olaylar nedeniyle maç durunca sahanın ortasına oturduk ve transferimle ilgili konuştuk. Daha önce Köln’de oynadığı için şehri ve kulübün yapısını anlattı. O sırada ne ilginçtir ki, tribünlerdeki olaylar sürüyordu."
"HASAN ŞAŞ KÜFRETMEK İSTEDİ, AMA BENİ GÖRÜNCE..."
Ümit Özat: "Galatasaray derbileriyle ilgili anılarım içinde Hasan Şaş’ın yeri ayrı. O benim kardeşim. Maçlardan önce çok konuşmazdık. Ama sahada birbirimizi kızdırırdık. Örneğin 4-0’lık maçın sonunda ona bir pozisyonda sert girmiştim..."
"Hasan yerden kalktı bana döndü, küfretmek istedi. Sonra beni görünce ”Hadi ya, işine bak“ dedi ve gitti. Sonra bu olaya çok gülmüştük.”
PİŞMANLIK!
Rüştü Reçber: "Hayatta her türlü hatayı yapabilirsiniz. Ama benim şu anki aklım olsaydı, Barcelona'dan geri dönmezdim."
KALECİ YAŞAR'IN İNGİLİZCE ANISI
Rıdvan Dilmen, Bülent Korkmaz'ın yabancı dil ile ilgili söylemleri üzerine, 8-0'lık İngiltere maçından bir örnek verdi. Kaleci Yaşar'ın, 8. golden sonra topu hakeme vermek istemediğini anlatan Dilmen, "İngiltere maçı, 8-0 oluyor..."
"Daha maçın bitimine de 8-10 dakika var. Maalesef bende oyundayım. Santra yapacağız ama Yaşar topu vermiyor. Hakem buna sarı kart gösterdi. Yaşar hakeme, 'Referee finish please' diyormuş. Ne yapsın, İngilizcesi o kadar" açıklamasını yaptı.
(2014 BREZİLYA) "BİZ Mİ ANLAMIYORUZ"
Cüneyt Çakır: "Antrenmanlar ve eğitimlere devam ettik. Maçlara 48 saat kala hakemler açıklanıyordu. İlk maç hangisi olacak, ne zaman alacağız, bize kim söyleyecek, bekliyorduk. Tebligatlar şöyle yapılıyordu. Salon düzeninde oturuyorduk. Atamalar hakem kurulu tarafından yapılıyordu. Hakem atamaları yapan ise Arjantinli bir FIFA üyesiydi. Gelip her gün hakemleri anons ediyordu..."
"Herkes bize 'ne zaman maçınız var' diye soruyor. Arjantinli üyenin İngilizcesi iyi değildi. Benim ismim de çok zor söyleniyor. Yabancılar doğru söyleyemiyor. Birkaç gün geçti ve bize maç çıkmadı. Bahattin Hoca'ya döndüm 'acaba bize maç veriyorlar da biz mi anlamıyoruz' dedim. Allah'a şükür yedinci gün maçımızı aldık."
TÜRK POLİSİ VE KÜPE!
Tolgay Arslan: "Neden dövme ve küpeye uzak durduğunu, "6 yaşındaydım ve küpe istedim. Babam kabul etti, delik deldirdik ve küpeyi taktım. Daha sonra Türkiye'ye tatile gittik ve bir polis bana bakarak 'sen kız mısın?' dedi. Bu olaydan sonra bir daha takmamak üzere küpeyi çıkardım" sözleriyle anlattı."
TANJU VE HATIR ŞİKESİ
"Ben genç milli takımdan dönmüşüm, Samsun Yol Spor'da oynuyorum. 16-17 yaşındayım. Çarşamba Belde Spor'un Yol Spor ile maçı vardı. Bizi yendikleri taktirde, ancak kümede kalıyorlardı, Amatör Ligde. Karşı tarafın oyuncusu da beni yetiştiren hocaydı. Ben atıyorum onları bekliyorum. O günkü maç 4-3 bitti. Üçünü ben attım artık daha atmamayım dedim. Onlar bizi yenip ligde kaldılar." (Posta)