KALABALIK AMA SAVUNMASIZ!
Burada dikkat edilmesi gereken nokta tuzağa düşmemekti. Rakibin amacı ilk golü atmaktı. İstedikleri maçın başında gerçekleşti. O zaman planlarını devreye sokması için zemin erken oluşmuştu. Zenit’in hızlı ve etkili çıkışlarla hucum gücü yüksek bir kadrosu sahadaydı. İşte, tuzak dediğim de rakibin bize topu vermiş olmasıydı. Biz topa ve oyuna hâkim olmaya çalışırken, rakip de hızlı hucum planını uyguladı. Aslında Zenit, ‘top ve oyun bizde derken gol atabilen” bir rakip. Evet, topa sahip olmaya başladık; hatta yerden ve hızlı oyuna geçtik. Tehlike boyutumuz da artınca dengeyi kurduk ve oyuna ortak olduk. Penaltı diye beklediğimiz bir pozisyonda yakaladık, fakat hakem es geçti. Maalesef bu arada tuzağa düştük ve 2. golü de yemiş olduk. Yanal, orta saha da kalabalık oynamayı seçerken bu bölgedeki futbolcuların defansif görevlerinden uzakta olmasını anlayamadım. Neyse ki bizleri ümitlendiren harika bir gol geldi. Mehmet Topal, kariyerinin en güzel gollerinden birini, hem de sol ayağı ile attı.