Spor yazarları Galatasaray-Akhisarspor maçı için neler dedi? 'Diagne dün gece...'
Güncelleme Tarihi:
Galatasaray'ın Mitroglou'nun son saniye golüyle kazandığı maç sonrası yazar görüşleri...
Hakan Ünsal: G.Saray'ın gücü ve kalitesi için test maçıydı
Akhisarspor, gücü, konumu ve kalitesi belli bir takımdı ve buna göre planladığı oyunda, sahasında çok adamla kalıp Manu ile pozisyon yakalamaya çalıştı. Galatasaray ise gücünü, kalitesini ve konumu göstermek için oynayacak bir takımdı ve Akhisar’ın planını bozmak için fazlaca ofansif kadro ile oynadı.
Rakibin savunma oynadığı maçlar hem zordur hem kolay. Eğer erken gol atarsanız ki bu fırsat Mitroglou’nun ayağına geldi, iş kolaylaşır ve farka gidilir. Ama mücadele seviyesi düşük olur ve sorun çözecek ayaklar gününde olmazsa mağlubiyetler bile yaşanır. Dolayısıyla Belhanda, Feghouli ve Emre Akbaba’nın sahne alması gereken bir maçtı. Akhisar maçı aslında bu isimlerin kalite ve sorun çözme becerilerinin test maçıydı. İlk yarının büyük çoğunluğunu kendi sahasında geçiren bir rakibe karşı girilen pozisyon sayısının az olmasını sebeplerini şöyle sıralamak mümkün:
BAKMADAN GEÇME!
1- Akhisarspor’un kendi alanına giren oyunculara karşı dirençli, sert ve yakın mücadelesi.
2- Belhanda ve Emre Akbaba’nın ceza sahasına uzak oynaması yada rakibin baskısı yüzünden uzak oynamak zorunda kalması.
BAKMADAN GEÇME!
3- Manu’nun hızı ve çabukluğu ile topu Galatasaray alanına taşıması ve orada tutması.
4- Topun rakibin ayağında kalma süresinin fazla olması ve rakibe sert baskı yapılmaması.
BAKMADAN GEÇME!
5- Oyunu rakip alanda oynamanın ve topa hakim olmanın etkisiyle, bu tip maçlarda çok etkili olan şut kozunun kullanılmaması.
TAM DIAGNE’NiN ARADIĞI ORTAM!
AKHİSARSPOR’un ligdeki durumu ve iç saha maçı olduğu için fazlaca ofansif oyunuyla çıkılması normaldi. Fakat bu ofansif oyuncular üretemeyince, dezavantaj tarafı öne çıkmaya başladı ve orta sahada kaybedilen topu hemen kazanma sorunu yaşandı. Bunlar, Galatasaray için kalesinde tehlike yaşamasına sebep olacak durumlar değildi ama rakibi baskı altında tutup, bunalıp hata yapmasını sağlayacak kadar rakip alanda kalmayı ve üst üste atak yapılmasını engelledi. İlk yarıdaki oyun ve kenar ortalarının sayısına bakınca Diagne’nin beklediği ortam vardı ama kendi yoktu. İkinci yarı başlangıcından itibaren baskıyı arttırıp oyunu tamamen rakip alana yığdı ama bu sefer direkler izin vermedi.
BAKMADAN GEÇME!
Mehmet Demirkol: Hikayeler ayakta tutar
Bu baskı oyununun, ona en çok direnen oyuncunun korkunç bir hatasıyla 3 puanı alışı üzerine efsaneler yazılır. Ve böyle bir hikayeyle gelen geri dönüşün sonunun nereye varabileceğini de son yıllarda çok kez gördük. Rakip Başakşehir için ise neredeyse anlatılabilecek hiçbir hikaye yok. Bazen sizi hikayeleriniz hayatta tutar. O hikayeler koca bir tarihi oluşturur çünkü. Galatasaray’ın dün oynadığı ilk yarı son haftalarda pasla gol bölgesine inen takım olmaktan orta yapan takım olmaya dönüştü.
Bu zemin ya da Mitroglou’nun varlığıyla bir seçim miydi? Yoksa Ndiaye topu geç oyuna soktuğu için Feghouli ve Onyekuru’nun markajdan kaçamaması sonucu bir zorunluluk muydu bilmek zor. Ancak Selçuk oyuna girip takımı yönetmeye başladıktan sonra baskının daha da sıkılaştığı bir gerçek. Biraz olsun pasla kale içine girmeye başladı ev sahibi. Golü bu yolla bulmasalar da Lukac’ı maçın kahramanı yapmak üzere olan pozisyonlar çıktı. Dedim ya hikaye başka türlü yazıldı. Kahraman olacakken en büyük hatayı yapan oldu.
BAKMADAN GEÇME!
Kanat Atkaya: Cümleten geçmiş olsun!
Mitroglou’nun düdük çaldı çalacakken attığı gol 3 puanı getirdi fakat yaşanan stresi bir ben bilirim bir de diğer sevgili Galatasaraylılar!
BİRİ zirve yarışında, diğeri can pazarında iki takımın da puan ve umut kotarmak için sahaya çıktığı bir maç. Akhisar ekibi problemler yumağında, eksikleri çok, işler yolunda gitmiyor fakat G.Saray’a karşı üst üste elde etiği galibiyetler de hafızasında henüz taze. G.Saray hızlı başlıyor, ilk 10 dakikada Akhisar’ın üstüne topla tüfekle yürümeye çalışıyor, mesela Onyekuru ile net pozisyon da yakalıyor. Mariano ve Fegholui’ye az da olsa Emre Akbaba’nın da katıldığı sağ kanat atakları etkili olacağa benziyor; Onyekuru-Nagatomo hattı ise aynı düzeyde verim sağlayamıyor. İlk yarının en heyecan verici anı ise “Yine mi uyum aşamasında santrfor?” dedirtecek türden: 23’üncü dakikada Feghouli, Mitroglou’ya bonkörce bir top indiriyor. Hani kahve sohbetinde “Ben bile atardım” deseniz, “Atma birader” diye itiraz eden çıkmaz ya, tam öyle bir pozisyon fakat basireti bağlanıyor Mitroglou’nun.
İkinci devre de Galatasaray’ın rakip kaleyi “korkutmayan türden” kuşatmasıyla başladı. Bu “beyhude ataklar” sırasında çoğu zaman anlamını ayaktan çıktığı anda kaybeden “ortalar”, savunma duvarında eriyen isabetsiz paslar gördük. Bu süreçte iki kez direğe takıldı Galatasaray ancak beklenen golün gelmemesi talihsizliğe bağlanarak açıklanamaz. Galatasaray’ın 7 eksikle gelen rakibini son saniye mucizesine kadar aşamamasını ne talihsizlik ne de yorgunluk bahanesi açıklayabilir.
BAKMADAN GEÇME!
BİR ATTI, PİR ATTI MÜBAREK
MITROGLOU’nun dünkü genel performansına bakıp da “Aranan golcü bulunmuştur, rahat!” Diyecek biri çıkmaz herhalde. Fakat bir attı, pir attı mübarek! Özgüvenini kazandı, 3 puanı kazandı, taraftarın yüreğine su serpti, gecenin kahramanı oldu. İlk yarıda kaçırdığı golü atmış olsa etkisi bunun yanından geçmez.
NE SEYRETTİK BİZ?
İKİSİ de kendince hayati öneme sahip bir hedef için sahaya çıkan Galatasaray ve Akhisar arasındaki maçın ilk yarı istatistiklerine bakınca bile futboldan soğuyabiliriz! 21 faul yapılmış.3 ofsayt var. Taç, korner vesaire; bir de üzerine çoğu “emniyetli alanda” yana yana yapılan 300-400 pas.
BAKMADAN GEÇME!
Heyecan yaratan bir veya iki atak dışında durgun, durağan, coşkudan, heyecandan uzak koca bir 45 dakika izledik dün akşam. Maç sona ererken Galatasaray’ın hedefini bulmayan orta sayısı 40’a ulaşmıştı herhalde; 30’dan sonra saymayı bıraktım. Bu “adressiz mektuplar” dün geceki maçın özeti sayılır. Düzensiz ordu görünümünde rakibin hatasına muhtaç bu görüntü Galatasaray’a hiç ama hiç yakışmadı Sağ olsun, Sürekli duran, durdurulan bu maçın ilk yarısını sadece 2 dakika uzattı hakem. Herhalde “Madem düdük bende, bu sıkıntıyı daha fazla yaşattırmayayım” diye düşünmüş olacak.
Evren Turhan: Hayata dönüş
Avrupa'dan elenen ve artık lige dönen Galatasaray, soğuk ve karlı İstanbul akşamında Akhisar karşısına mutlak galibiyet için çıktı. Diagne'nin sakatlığı yüzünden Mitroglou ile maça başlayan Galatasaray erken golü bulup rahatlamak istiyordu. Mariano ve Feghouli sağ kanadı çok etkili kullandılar. Bütün posizyonlar ordan geldi. Daha ofansif bir kadroyla maça başlayan Galatasaray'da Belhanda oyunu yönlendiren oyuncuydu, ama kapalı savunmanın arkasına ilk yarıda iyi toplar atamadı.24.dakika Mitroglou yüzde yüz posizyonu gole çeviremedi. Onyekuru da ilk yarıda etkili olamayan oyunculardandı. Fatih hoca 2.yarıda Emre'nin yerine Selçuk'u oyuna aldı.
BAKMADAN GEÇME!
POZİSYON DA VERDİ
Galatasaray sağlı sollu ataklarla rakibi abluka altına alsada golü bir türlü bulamıyordu. Golü erken bulamamanın sıkıntısını dakikalar ilerdikçe daha çok çeken Galatasaray kontra ataklarda da rakibine pozisyon da verdi. Aslan adeta ölüp ölüp dirildiği maçta son dakikada Mitroglou ile galibiyet golünü buldu. Sarı-Kırmızılılar son dakikada gelen bu golle adeta hayata yeniden döndü ve zirve yarışının içerisinde kaldı..
Ömer Üründül: Her şey hayal olacaktı ki
Galatasaray, maça beklendiği gibi yüksek tempo ile oyunu karşı alana yıkarak başladı. İlk 15 dakika Akhisar'ın geride yerleşme hatalarından çok tehlikeli ataklar gelişti. İki önemli fırsat kaçtı. İlerleyen bölümlerde Galatasaray'ın baskısı kırıldı. Akhisar'ın savunma kurgusu toparlandı. Fırsat buldukça da ileriye çıkışlar yapmaya başladılar. Fatih Terim, risk alarak Belhanda ve Emre Akbaba'yı orta sahada birlikte görevlendirmişti. Bu bölgede pres rahatsızlığı, rakibe kazandığı toplarla öne çıkış şansı verince oyun sahanın bütününe genişledi. Bu durumda da Galatasaray, sürekli yerleşmiş savunmaya hücum etmek zorunda kaldı. Bu yarıda maçın en net pozisyonuna Mitroglou girdi. Ama acemice kaçırdı. İkinci yarıda Fatih Terim gereken değişikliği yaparak maça başladı.
BAKMADAN GEÇME!
Emre'yi oyundan çıkarıp, Selçuk'u sahaya sürdü. Bu şekilde orta sahaya hem pres yapan birisi gelmiş oldu hem de oyunu yönlendiren bir oyuncu. Bu yarıyı baştan sona domine eden Galatasaray'dı. Alan daraltan kalabalık savunma karşısında üçüncü bölgede set oyununda her şeyi denediler. Sürekli tehlikeler de yaşatmaya başladılar. Bu arada riskli oyun anlayışında rakibin kontrataklarına da iki stoper özellikle Luyindama, izin vermedi ve kale önü tehlikeleri yaşamadılar. Galatasaray bütün teşebbüslerine rağmen golü bulamıyordu bunda da en önemli faktör Akhisar'ın Cocalic'in yönetimindeki savunma kurgusunun üstün başarısıydı.
Ancak, son saniyede rakibin yaptığı defans ve kaleci hatasını gecenin en durağan ismi Mitroglou affetmedi ve 3 puan geldi. Bu son saniye galibiyeti, aslında şampiyonluk yarışında 'Devam' demekti. Aksi takdirde her şey bir hayal ürününe dönüşebilirdi. Suat Arslanboğa maça etki edecek yanlış yapmadı ama kartlarını ve takdir haklarını büyük takım lehine kullandı.
BAKMADAN GEÇME!
Levent Tüzemen: En kötüden çok kritik gol
Diagne'nin sürpriz sakatlığı, Galatasaray'ın oyun düzenine büyük zarar verdi. Mitroglou, defansın önünde pas istasyonu olamayınca Belhanda, Onyekuru ve Feghouli, kendi aralarında pas yapmak zorunda kalıyordu. Mitroglou'nun görüntüsü tükenmişlik sendromu sergiliyordu. 23. dakikada Feghouli'nin 'Al golü sen at' dercesine verdiği mükemmel pası, gol yapabilecek gücü bile yoktu. Terim'in ısrarla Mitroglou'yu oyunda tutmasını anlayamamıştım. Çünkü 'İlk değişiklik kim olur' diye sorsalardı, cevabım 'Mitroglou' olurdu. Diagne belki gol atmıyordu ama rakip savunmalara heybetiyle korku salıyor; Belhanda, Feghouli, Onyekuru üçlüsünün daha rahat oynamalarına yardımcı oluyordu.
Ayrıca Galatasaraylı oyuncuların Diagne varmış gibi davranıp sağdan ve soldan yüksek ortalar yapmaları büyük bir taktiksel hataydı. Geriye yaslanan ve neredeyse topa dokunmayacak yüzdeyle oynayan Akhisar'ın savunması, bu yüksek topları kolay savuşturdu. Oysa üç gün evvel Lizbon'da Benfica bütün hücumlarda topu yayın üzerine kesip tehlikeli olmuştu. O maçı oynayan Galatasaraylı futbolcular, ribaunt bölgesine yerden pas kesmeyi bile düşünemediler. Çünkü kapanan savunmalara karşı en doğru hamle ceza alanı dışından atılan şutlardır.
BAKMADAN GEÇME!
Ne yazık ki Belhanda- Feghouli ikilisi, dışarıdan şut atmak yerine Akhisar kalesinin dibine kadar girmeye çalıştı. Galatasaray baskılı görünmesine rağmen Onyekuru'nun etkili şutu ile Feghouli'nin direkte patlayan vuruşu dışında net pozisyon üretemedi. Başakşehirlilerin havaya zıpladığı, Galatasaray taraftarının karamsarlığa düştüğü anlarda gecenin yıldızı Akhisar'ın kalecisi Lukac, öyle büyük bir hata yaptı ki gecenin en kötüsü Mitroglou, bir büyücü gibi sahne alıp mükemmel bir vuruş sonucu attığı golle Galatasaray'ı şampiyonluk yarışında tuttu. Eğer Galatasaray, sezon sonunda hedefine ulaşırsa Mitroglou'nun golü tarihe geçer.
BAKMADAN GEÇME!
"Hak ettiğimiz bir galibiyet oldu"
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, 1-0 kazandıkları Akhisarspor maçının ardından açıklamalarda bulundu...