Fenerbahçe'nin transferin son gününde Basel'den renklerine kattığı Kemal Ademi, 1.98'lik boyuyla dikkatleri üzerine çekti… Sarı-lacivertli takımdan Lazio'ya giden Vedat Muriqi gibi onun da kökleri Kosova'ya dayanıyor ancak savaş nedeniyle İsviçre'nin yolunu tutmuş. Savaştan kaçarken annesinin karnında olan Ademi, Almanya'nın Villingen şehrinde doğmuş. 24 yaşındaki oyuncuya, hayallerini hedeflerini, Fenerbahçe'yi anlattı. İşte Sabah Gazetesi'nde yer alan Kemal Ademi röportajı... Ne kadar yükseğe çıktığımı, sıçradığımı bilmiyorum ama yüzde yüz hazır olduğumda Ronaldo'dan daha yükseğe sıçrayabilirim. Kulüpteki antrenörlerle çalışıyoruz. Uzun boyluyum ve hızlı bir oyuncu olduğumu düşünüyorum çalışmalarımız sürüyor. Zlatan İbrahimovic (1.95) çok büyük bir oyuncu. Premier Lig'de forma giyen Andy Carroll (1.93) gibi uzun boylu forvetlere göre daha hareketli ve teknik bir oyuncu. Premier Lig'deki uzun boylu forvetleri izlediğimde Zlatan'daki tekniğin onlarda olmadığını görüyorum. Defanslar bu oyunculara dikkat etmeliler. Zlatan'a benzetilmek güzel ancak ben tamamen kendi adıma yapabileceğim en iyi şeyleri hedefliyorum. Samatta ve Cisse birbirlerine benzeyen santrforlar. Ben ise farklı tipte santrforum. İkisi de fantastik oyuncular ve Premier Lig'de görev yapmışlar. Kendilerinden çok fazla şey öğrenebileceğimi düşünüyorum. İdmanlarda onları seyredip, neler öğrenirim diye bakıyorum. F.Bahçe'de aile ortamı var. Samandıra'da çok güzel bir hava mevcut. Hem çok çalışıyoruz hem de çok eğleniyoruz. Vedat Muriqi ile daha önce tanışmadım. Ama mükemmel bir oyuncu olduğunu biliyorum. Hem Fenerbahçe'de hem Kosova Milli Takımı'nda çok sayıda gol attı. Büyük işler başardı. Mükemmel bir performans, onun 20 milyon Euro'ya Lazio'ya transferini sağladı. Bence gittiği takım da gayet iyi. Ona İtalya'da başarılar ve bol bol gol diliyorum. Bu sene Vedat yok ama biz sorumluluğumuzun farkındayız. Büyük bir camia şampiyonluk bekliyor. Elimizden geleni yapacağız. Şu an itibariyle hangi ülkenin milli takımında oynayacağım net değil. Kosova da olur İsviçre'de. Ailemle bu durumu konuştuğumda onların bana söylediği beklemem gerektiği… Yeni bir kulüpteyim ve buraya konsantre olmak zorundayım. Kendimi strese sokmadan düşünüp en doğru kararı vermek istiyorum. Şu an sadece anneannem konuşabiliyor Türkçe'yi. Benim bir Türk kimliğim yok. Herhangi bir milli takım hayalini taşımıyorum. Çünkü şu anda kulüpte yapacağım şeyler benim için önemli. Burada oynayıp katkı vermek istiyorum. Sonrasında en doğru kararı vereceğim. Basel'de düzenli oynuyordum. Sportif direktör değişikliği oldu. Beni oraya getiren sportif direktör ayrılıp başkası geldi. Kendi oyuncularını getirmek istedi, Ben başka oyuncularla çalışmak istiyorum dedi. Teknik direktör olarak Sforza geldi. İlk hocam Avusturyalıydı. Futbolda bunlar normal şeyler. Basel'deki teknik yönetimden ayrılabileceğimi öğrendikten sonra harekete geçtim. Bu süreçte Fenerbahçe'nin santrfor aradığını duyduk. Kulüp benim menajerlerimle temasa geçti ve çok uzun bir süreç olmadan transfer gerçekleşti. Şu anda Fenerbahçe'deyim... Vedat'ın yaptığı gibi bir transfer benim de hayallerimde. Ama öncelikli olarak yüzde yüzümle Fenerbahçe'ye katkı vermek istiyorum. Ben bir forvetim ve gol atarak takımıma katkı vermek görevim. Geçen yıl Fenerbahçe'yi izledim. Şimdi de bu takımla idmandayım. Süper Lig, İsviçre futboluna göre zor. Burada hızlı bir oyun oynanıyor. Hocalarımla bu dinamikler çerçevesinde bu oyuna adapte olmaya çalışıyorum. Daha önce 2 kez İstanbul'a gelmiştim. Çok güzel şehir. Play-Station oynamayı ve alışverişi seviyorum. Küçük bir de köpeğim var onunla da vakit geçiriyorum. Kosova'da savaş vardı, annem ve kardeşimle Almanya'ya gitmişiz. Annem hamileymiş bana. Ben orada doğdum. Daha sonra pasaport işlemleri için yeniden Kosova'ya döndük. 3-4 yıl orada kaldık daha iyi bir hayat yaşamak için bu kez İsviçre'ye Zürih'e gittik. Orada göçmen kampında kalmıştık.