Uğur Meleke, Mert Hakan Yandaş'ın Fenerbahçe'ye transferi hakkında değerlendirmelerde bulundu... Ali Koç’un çözmesi gereken ilk konu; bu garip yetki-sorumluluk kargaşasını çözecek, karizması, CV’si, gücü tartışılmayacak bir teknik direktör. Aynen 1995 yazında Kadıköy’e adım atan Carlos Alberto Parreira gibi. Parreira’nın öğrencisi Erol Bulut bu özelliklere sahip mi, sanırım herkesin kafasındaki soru da bu. Aykut Kocaman, Tayfun Korkut, Erol Bulut, Bülent Uygun’un hepsi Parreira’nın öğrencileri. Hepsini de bir parça Parreira’ya benzetiyorum ben. Aslında bugünkü Fenerbahçe de 1995 yazındaki takıma fena halde benziyor. Kulüpte sanki yüzde 95 azot, yüzde 1 oksijen mevcutmuşçasına zor nefes alınan garip bir ekosistem var. O gün bu kötü enerjiyi Carlos Alberto Parreira yok etmiş, kulübü düzlüğe çıkarmıştı. Fenerbahçe’nin bugünkü ihtiyacı da bence Parreira gibi güçlü ve karizmatik bir lider. Parreira’nın öğrencisi Erol Bulut bu özelliklere sahip mi, sanırım herkesin kafasındaki soru da bu. Fenerbahçe’nin 2019-2020 sezonu bence üniversite tezlerine konu olabilecek garip bir hikâye. Takım, yüzde 58,5 ile ligin en fazla topla oynayan ekibi. Topla da boşuna oynamamışlar, OPTA verilerine göre 34 maçta 437 şutla bu alanda da açık ara liderler. Şampiyon Başakşehir 403, ligin en golcüsü Trabzon 358 şutla bitirmişler sezonu. Fenerbahçe’yse yedinci! Üstelik sezon bittiğinde hepimizin hissettiği şey, Fenerbahçe’nin şanssız olduğu değil, bu yedinciliği hak ettiği, belki bir-iki basamak daha yukarıda olabileceği idi ancak... Doğrusu ben de Fenerbahçe’nin ligi yedinci bitirmesini garipsemiyorum ve bunun sebebi de topla oynama yüzdesi ya da şut isabeti filan değil. Mevzu taktiksel değil, mental. Fenerbahçe’de yeni yönetimin göreve gelişi ve kararsız tutumları sebebiyle bir ‘yatay yapılanma’ havası oluştu. Beş-altı liderli bir eşbaşkanlık gibi adeta! Bugün Fenerbahçe’ye yeni transfer olacak bir futbolcu, kulüpte başkanla mı, sportif direktörle mi, Tahir Hoca’yla mı, Emre’yle mi, Volkan’la mı, yoksa bir başkasıyla mı muhatap olacak? Yanıtını hiçbirimiz bilmiyoruz galiba. F.Bahçe bu sezon 34 maçın 5’inde kalesini gole kapayabilmiş. Ve bu alanda lig sonuncusu. Şüphesiz ki bu istatistik, başlı başına bir kaleci/savunma sorununa işaret ediyor. Ancak veriler detaylı incelendiğinde daha derinlemesine analiz yapma şansınız oluyor. Öncelikle F.Bahçe, ligdeki diğer takımların aksine son 15 dakikalarda çok fazla gol yiyen bir ekip değil. Opta verilerine göre 76’ncı dakikanın ardından Trabzon 17, Galatasaray 15, Başakşehir ve Beşiktaş 10’ar gol yerken, Fenerbahçe bu bölümde kalesinde 7 gol görmüş. Bu da bence, maç içinde aşırı iniş-çıkışlar yaşanan konsantrasyon seviyesine işaret ediyor. Son bölümde çok daha konsantre bir Fenerbahçe oluyor genelde sahada. Bir başka enteresan istatistik de, duran toplarda ön plana çıkıyor. Korner+frikik+taçlardan 14 gol yemiş F.Bahçe. Bu sayı Başakşehir’de 3, Beşiktaş’taysa 5... Altay’ın yan top sıkıntısı olduğunu sezon boyu hep dile getirdik. Sezon sonu verileri de, kalede bu konuda bir problem olduğunu işaret ediyor. Bu sezon Fenerbahçe futbol takımının bir numaralı sorunu, başarısız kadro mühendisliğiydi. Sezon tek bir sol bek, iki orijinal stoper ve 9 merkez orta saha oyuncusuyla bitirildi. Halen kadroda orta saha merkezindeki 3 formaya talip olan 9 futbolcu var: Jailson, Gustavo, Tolga, Tolgay, Ozan, Zajc, Alper, Ekici, Ömer Faruk... Emre’nin bir yıl daha devam etme ihtimali söz konusu. Aynı bölgeye Mert Hakan’ın da transfer edildiği söyleniyor. Fenerbahçe’nin bence bu sezonu da merkez orta saha oyuncularını bir yerlere devşirerek geçirme ihtimali yok. Kadronun matematiği sıkıntılı. Fenerbahçe’ye transfer olacağı söylenen Mert Hakan, hem üst lig deneyimi çok fazla olmayan, hem de duygusal bir futbolcu. Sadece üç sezon önce üçüncü kümede Menemen Belediyespor’da forma giyen 25 yaşında bir adamdan söz ediyoruz. Mert Hakan, oyunun iki yönünü de oynayan çağdaş bir orta saha oyuncusu. Üstelik çok yetenekli olmasına rağmen çalışkan da. Savunma görevlerini de ihmal etmeyen iyi bir profesyonel. Ancak Mert’in aynı verimi sürdürebilmesi için Sivas’ta sahip olduğu özgürlüğün bir kısmını Fenerbahçe’de de bulması gerek. Bunu da bu kargaşa içinde bulması kolay değil. Eğer Fenerbahçe bu karmaşık orta saha rotasyonu sorununu çözmeden yeni sezona girerse, birkaç ay içinde Mert’in de Zajc’tan-Tolgay’dan bir farkı var mı diye düşünmeye başlayabilir spor kamuoyu. Mert Hakan Yandaş, DHA'ya verdiği bir röportajında Avrupa'da ve Türkiye'de örnek aldığı isimler ile ilgili de değerlendirme yaparken şunları söylemişti Günümüz futbolunda durağan oyuncu kalmadı. Ben de oyunu iki yönlü oynamaya çalışıyorum. Modric olsun, Pjanic olsun, iyi oyuncular var. Herkesi izleyip, maç izlemeyi maç takip etmeyi seviyorum. Çünkü izleyince de kendime bir şeyler katmak güzel oluyor. Tek bir kişi değil de bir kaç kişi var. Avrupa'da öne çıkan tercihim Modric.