Kocaman'a sert tepki: 'Hangi futbol aklına sığar...'
Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe'nin Osmanlıspor'u 2-0 mağlup ettiği maç sonrasında Hürriyet yazarları, Uğur Meleke, İlker Yasin, Rüştü Reçber ve Ahmet Ercanlar mücadeleyi değerlendirdi.
Fenerbahçe'nin Osmanlıspor'u 2-0 mağlup ettiği maç sonrasında Hürriyet yazarları, Uğur Meleke, İlker Yasin, Rüştü Reçber ve Ahmet Ercanlar mücadeleyi değerlendirdi.
AHMET ERCANLAR
Fenerbahçe’yi maçın ilk devresinde izleyen bir sporsever jübile maçı oynayan bir takım olduğunu düşünebilirdi. Maçın ikinci devresini izleyen başka biri ise şampiyonluğun en iddialı takımı kesinlikle Fenerbahçe derdi…Bambaşka iki takım gibi oynayan sarı lacivertliler Valbuena’nın oyuna girmesi ile çok farklı bir kimliğe büründü ve ikinci devrede Skrtel ve Soldado’nun golleri ile kazanmayı başardı. Fenerbahçe nasıl kazandı? İlk devrede keyifsiz, isteksiz ve yetenekli oyuncuları kenarda olan Fenerbahçe sahadaydı. Valbuena oyuna girer girmez çehreyi değiştirdi ve bir duran topta Skrtel’e gol attırdı. İkinci devre sarı lacivertliler çok farklı ve çok istekliydi. Her oyuncu kazanmayı istediğini gösterdi. Müthiş bir mücadele verdiler ve hızlı bir futbol oynadılar. Aykut Kocaman ikinci devredeki Fenerbahçe’yi bize izletmeli. Çok başka bir Fenerbahçe sahadaydı. Bu futbolun sırrı neyse bundan sonra da uygulanmalı.
BAKMADAN GEÇME!
İLKER YASİN
İlk yarıdaki Fenerbahçe, sanki şampiyonluk hesapları olmayan, ligden umudunu kesmiş bir takım görüntüsündeydi. İkinci devredeki kıpırdanma bu çok değerli 3 puanı getirdi. Ben, kreatif anlamda Valbuena’nın her zaman Fenerbahçe ilk 11’inde oynaması gerektiği inancındayım ama dün ikinci yarıdaki etkili futbolu tamamıyla ona bağlamak yanlış olur. Kadıköy’deki maçlarda seyirci sayısının az olmasının tek sebebi Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışında geri kalması değil; bu tablo Aziz Yıldırım-Ali Koç yarışının yansımasıdır.
RÜŞTÜ REÇBER
Tek amacı kazanmak olan Fenerbahçe neredeyse boş sayılabilecek tribünlere karşı çıktığı maçta zorlansa da kazanmasını bildi. Maça önde pres yaparak başlayıp rakibi hata yapmaya zorladılar. Fakat neticesinde Osmanlıspor’un gösterdiği reaksiyon, Kocaman’ın takımını bu düşüncesinden vazgeçirdi. Osmanlıspor’un agresif ve sert oyununa bir de hızlı kontratak organizasyonu eklenince sarı lacivertliler ister istemez kontrollü oynamayı seçti. Nitekim ilk 30 dakika içerisinde 5 şut atan ancak hiçbirinde kaleyi tutturamayan bir Fenerbahçe vardı. Tribünleri ayağa kaldırabilecek bir pozisyon yoktu. Tabii burada şiddetle puana veya puanlara ihtiyaç duyan Osmanlıspor’un ev sahibi ekibe karşı çıkardığı zorluk, sarı lacivertlilerin futbolunu bir nebze de olsa olumsuz etkiledi. Özetle, Kayseri deplasmanından moralli dönen Fenerbahçe dünkü ilk 45 dakikada hayal kırıklığı yarattı.
BAKMADAN GEÇME!
Gol yemedikçe direnci artan takımlara karşı atılacak bir gol rakibi bozmaya yeterli olur. Ve bu da duran bir toptan gelen, tartışmaya açık bir golle gerçekleşti. Golde yardımcı hakemin net bir tavırla hareket etmesi bizlere pozisyonun gol olduğunu göstermiş oldu. Aatıf’ın cezalı olduğu bir haftada, hele bir de iç sahada oynarken Valbuena gibi bir oyuncu kenarda bekliyorsa bunu anlamakta zorluk çekerim. Fiziksel olarak hazır olmadığı düşünülebilir. Belki başka problemler vardır diye düşünülebilir. Ancak yedek kulübesindeyse benim gözümde hazır bir oyuncudur. Nitekim ikinci yarı oyuna girdiğinde Fenerbahçe’nin ihtiyaç duyduğu hareketli oyuna katkı sağladı. Hal böyleyken, bu futbolcunun küstürülmeden, ondan daha fazla nasıl verim alınacağını çabası içinde olunması gerekmektedir.
Fenerbahçe’nin attığı ikinci golde yine tartışmaya açık bir pozisyon vardı ama yine yardımcı hakemin kesin kararlı olduğunu gördük. Fenerbahçe de kazanarak yoluna devam etti. Böyle devam ederse, rakipleri olan Başakşehir ve Beşiktaş’ın Galatasaray deplasmanına gideceği de hesaba katılırsa, lig sonunda şampiyon olamasa bile Şampiyonlar Ligi vizesi alabilir. Karşılaşmanın adamı ise Valbuena. Küsmeden profesyonelce bir şeyler vermeye çalışıyor. Dün de böyle bir ortamda , elinden gelenin en iyisini yaptı ve maçın gidişatına etki etti.
UĞUR MELEKE
Dün Kadıköy’deki müsabakayı üç ayrı perdede ele almak şart: İlk devre, Valbuena’sız 45 dakikalık bir kör dövüşü. 45’le 73 arası Valbuena-Giuliano ve Soldado’lu 28 dakikalık futbol, 2 güzel gol... 73’te Soldado’nun çıkışı sonrası azalarak biten bir maç. Fenerbahçe’nin bu üç yeteneklisi, Valbuena-Giuliano-Soldado’nun birlikte sahada olduğu bölümlerle, olmadığı bölümler arasındaki farkı sezon boyunca dile getirmeye çalıştım. Dün akşam da saat 18 sularında ilk 11’ler belli olunca, bir küçük araştırmayla tezimin doğruluğunu test ettim. Sonuç, düşündüğüm gibi.
Bu yıl, Giuliano-Valbuena-Soldado üçlüsünün bir arada forma giydiği 10 maç var. Bu 10 maçta, üç oyuncu bir arada toplam 409 dakika sahada kalmışlar. Bu 409 dakikada Fenerbahçe 14 gol atmış, 3 gol yemiş. Sadece bu üçlünün bir arada sahada oldukları bölümlerden bir puan durumu oluşturulsaymış, Fenerbahçe 10 maçta 8 galibiyet ve 2 beraberlik alacakmış: Trabzon (28 dk, 1-0), G.Birliği (90 dk, 2-1), Başakşehir (70 dk, 2-1), Alanya (7 dk, 1-0), Malatya (64 dk, 3-0), Bursa (24 dk, 0-0), Karabük (26 dk, 1-0), Konya (45 dk, 1-1), Göztepe (27 dk, 1-0), Osmanlı (28 dk, 2-0).
BAKMADAN GEÇME!
Fenerbahçe’nin kadrosunda bu yıl çok fazla becerikli oyuncu yok. Bu üçlüye bir de Ekici’yi katabilirim, ama lig başlayalı 28 hafta olmuş, henüz Ekici-Giuliano-Valbuena-Soldado dörtlüsü tek bir dakika bile bir arada sahada olmamışlar! Hadi Ekici’nin sakatlıkları ona engel oldu; Giuliano-Valbuena-Soldado’yu bir arada yalnızca 409 dakika oynatmak, hangi futbol aklına sığar? Üstelik 3’ü bir arada sahadayken Fenerbahçe ortalama 29 dakikada bir gol atıyorken. Sayın hocam, rica etsem bir basın toplantısında yanıtlar mısınız: Neden bu üçlüyü bir arada bu kadar az sahada tutuyorsunuz? Maçın adamına gelirsek tartışmasız Valbuena. 34 yaşında... Son 50 günde, sadece 1 kez ilk 11’de oynamış. Buna rağmen inanılmaz arzulu, inanılmaz coşkulu. Dün de 46’da oyuna girip, maçın kaderini tek başına değiştirdi.
"72 puan bizi şampiyon..." Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, şampiyonlukla ilgili soruları yanıtladı. İzlemek için videoya tıklayınız...