Tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüsü salgının bilançosu her geçen gün ağırlaşıyor. Toplam vaka sayısı 2 milyona yaklaşırken, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 115 bini aştı. Salgın sürecini en ağır yaşayan ülkelerin başında gelen İtalya'da ise vaka sayısı bugün itibariyle 146.363, yaşamını yitirenlerin sayısı ise 19.899 olarak tespit edildi. Böylesine bir ortamda corona virüse karşı büyük bir savaş veren İtalya'da sağlık çalışanlarının yoğun ve uzun mesaileri sürüyor. Büyük bir fedakarlık örneği göstererek canını dişine takan doktorlardan birisi de Silvia Marziali... FIBA hakemi olan Marziali, salgın sebebiyle spor organizasyonlarının askıya alınmasının ardından koronavirüsle mücadeleye yardımcı olmak için asıl mesleği olan doktorluğa döndü. Roma'da yaşayan Marziali, memleketi Fermo'daki bir hastane ile Roma'daki ambulans ve acil servislerde çalışarak mümkün olduğunca insanın hayatına dokunuyor. Yaklaşık 2 haftadır hastanelerde yaşayan Marziali'nin son paylaşımı sosyal medyada büyük ses getirdi. Kısa süre içerinde birçok yorum yapıldı. Uzun ve yorucu mesai saatleri boyunca kullandığı maskeden dolayı yüzünde kızarıklıklar ve hafif yaralar olduğu gözlenen genç doktorun bu karesi, 'fedakarlığın fotoğrafı' olarak yorumlandı. Silvia Marziali geçtiğimiz günlerde verdiği röportajda doktorluğa geri dönüş kararının altında yatan düşünceleri şu şekilde açıklamıştı: Doktor olduğunuzda bir söz veriyorsunuz ve çalışırken bu sözü yerine getiriyor olmaktan gurur duyuyorsunuz, özellikle acil durumlarda. Başkalarına yardım etmek için yemin ediyorsunuz. Koronavirüs salgını başladığında gerçekten yardım etmek istedim. Ne olduğu önemli değildi, elimden geleni yapardım. İtalya'nın kuzeyine taşınmak zorunda olsam da, ki orada durum gerçekten bir felaket, bu önemli değil. Birçok kişi oraya gitmeyi kabul etti ama ben gidemedim çünkü zaten Roma'da çalışan ekipteyim. Bizim işimiz her zaman zor ve hep uzun vardiyalarla çok çalışıyoruz. Ancak şimdi korkumuz daha büyük çünkü virüsü ailemize getirebiliriz ve başkaları da enfekte olabilir. Basketbolda ve tıpta yaptıklarım için ben şu anda bugün olduğum kişiyim. Hayatımın bu iki yönünü her zaman dengelemeye çalışırım. Onlar benim iki tutkum ve aralarında seçim yapamam. Basketbol bana açık fikirli olmayı, kendime meydan okumayı, birey olarak gelişmeyi ve bir şeye bağlanmayı öğretti. FIBA sayesinde, Avrupa'yı gerçekten keşfettim, diğer ülkelerden birçok yeni insanla tanıştım ve bunlar benim için çok önemli. FIBA ufkumu daha fazla genişletti ve daha iyi bir insan olmama yardımcı oldu. Tabii ki basketbol olmasaydı şu anda olduğum kişi olamazdım”