Güncelleme Tarihi:
Çok konuşulacak iddia ise Abdullah Avcı ile ilgili...
Emre-Kruse-Muriç’siz yetenek açısından çok kısıtlı bir Fenerbahçe 11’i vardı Kadıköy’de. Tabii ki Ozan Tufan’ın kırmızı kartıyla şartlar daha da zorlaştı sarı lacivertliler için. Ozan’ın kaptanlık bandı baskısı yaşıyor olabileceğini, özgür olur ve sadece oyununa odaklanırsa dünkü gibi gereksiz ve aşırı işlere kalkışmayacağını, bir süredir yakaladığı çıkışını sürdüreceğini düşünüyorum ben. Ozan’ın atılmasıyla merkezdeki yükü artan Gustavo, ne kadar büyük bir profesyonel olduğunu ispatladı dün akşam.
Hem Rienstra-Djedje-Mensah gibi dinamik bir üçlüye karşı ayakta kaldı, hem de harika 3 şut çıkarıp galibiyeti getirdi takımına. Fenerbahçe’nin yeni sezon yapılanmasında Gustavo’nun hem saha içi liderliğiyle, hem de bant verilirse kaptanlıkla önemli rol oynayacağını tahmin etmek güç değil.
77 dakikasını 10 dakika oynadığı bir maçta Fenerbahçe’nin taktiksel analizini yapmak ya da Tahir Karapınar’ın performansını ölçmek güç. Ancak kenar yönetiminin uyarılarından anlayabildiğimiz kadarıyla Fenerbahçe’nin son 2 ayda eksik kalan mücadelesini tamamlamaya odaklanılmış kısa sürede.
İlk devrede ikili mücadelelerin yüzde 65’ini kazanmaları dikkat çekici. Karapınar’ın maç boyunca onlarca kez ‘ikinci top’ uyarısı yapması da konsantrasyon ve mücadele departmanlarına odaklandığının ispatı gibi.
Bir sporsever olarak Ömer Faruk’u da çok merak ediyordum doğrusu. Ama dün onu izleme şansı bulamadık. Hatırlarsınız, bundan tam bir hafta önce Bayer Leverkusen, Bayern Münih’i ağırladı. Maçı 4-2 Bayern Münih kazandı ama muhakkak duymuşsunuzdur, Leverkusen’ın dahi çocuğu Wirtz attığı golle Bundesliga tarihinin en genç skoreri oldu. Maçı 90 dakika izleyemeyenler için söyleyeyim, evet Wirtz müthiş bir gol attı ama onun dışında çok zor durumlara düştüğü bir gün yaşadı. Sağ açıkta oynadı, rakip sol bek Davies tarafından defalarca komik durumlara düşürüldü. Herkes Wirtz’in rekorunu konuşurken teknik direktörü Peter bosz şunları söyledi maç sonunda: “Bugün büyük bir ders oldu Wirtz için. Defalarca top kaybetti, çok zor durumlara düştü ve bu seviyedeki gerçeklerle yüzleşti bugün. Bir yaş büyüdüğüne eminim.”
Wirtz 2003 doğumlu. Henüz lise öğrencisi. Zaten ailesinin Leverkusen’ı seçme nedeni de kulübün onun okulunu bitirmesine saygı duyacağı sözünü vermesi. Boyu 1,75, kilosu 68. Yani henüz küçük bir çocuk. Pandemi sonrası hocası ona forma vermeye başladı, üçü ilk 11 olmak üzere 4 maçta oynadı. Bazen çocukça hatalar yapıyor. Ama sanırım özel bir yeteneği olduğu için ona bu öğrenme süreci kredisi veriliyor. Dün Ömer Faruk’u kulübede görünce aklıma geldi Wirtz’in öyküsü. İkisi de 2003’lü. İkisi de ufak tefek. Ömer’den çok umutlu Fenerbahçe hiyerarşisi. Bakalım bir Peter Bosz bakış açısı çıkacak mı o hiyerarşiden?
Futbolda ‘yeni normal’in en belirgin dönüşümlerinden biri oyuncu değişikliği konusunda olacak. En azından ‘olmalı.’ Dün 13’teki kart sonrası iki hocadan da değişiklik bekledim, ama gelmedi. Göztepe’de (bir sakatlık nedenli değilse) Napoleoni/Poko değişimi vardı mesela
Pandemi öncesi Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu için farklı bir favorim vardı ama pandemi sonrası Bayern Münih’i bir adım önde görüyorum artık. Bayern hazır, Bayern enerjik, Bayern istim üstünde. Tüm bunların dışında bence Bayern’i diğer büyüklerin bir tık önüne çıkaran faktör, stoperleri. alaba ve boateng, o kadar iyi hücum başlatıyorlar, oyunu kendi kendilerine o kadar rahat orta sahaya taşıyorlar ki, Bayern’in oyun merkezi doğal olarak 20 metre öne kayıyor. Türkiye’de meşhur bir ezber vardır, ön liberolar stoperlerin arasına girip oyun kuruyor diye alkışlanır. Oysa bu takdir edilecek bir şey değil, eleştirilecek bir konudur aslında. Zira oyunu ön liberonun başlatmasına muhtaçsan, stoperlerin oyun kuramıyor demektir.
Fenerbahçe’nin sezon boyunca çok sorunlu giden stoper rotasyonunda sanırım oyun kurma konusunda en istekli isim Falette. Tabii doğal sol stoper olması da önemli, rami kendini o tarafta rahat hissetmediği için çuvallamıştı. Falette’se gerek Türkiye Kupası’nda oynadığı maçlarda, gerekse dün, topu öne anlamlı bir biçimde taşıma konusunda çok arzuluydu. Onun altını çizmek gerek.
bEIN Sports güzel bir uygulama yapmış, ‘orijinal anlatım’ seçeneğine doğal tribün sesi yüklemiş. İki gün peş peşe İspanya ve Türkiye’deki uygulamaları izleyince kıyas şansımız oldu: La Liga daha dipte, yalnızca fonda bir doğal ambiyans sağlamış sadece. Bein’inkiyse daha güçlü, tezahürat benzeri bir ses. Benim Bein’e önerim, La Liga’daki uygulamaya bir göz atmaları. O daha doğal sanki.
Fenerbahçe ligde 8 maç sonra galibiyetle tanıştı. Bu galibiyet Fenerbahçe’nin hakkı değildi ama mağlubiyet sonuna kadar Kayseri’nin hakkıydı. Kayseri, Ozan’ın atılmasıyla kazanmaya başladığı, 60. dakikada Mensah’ın golüyle kazandığını sandığı maçı, Emre ve Tolga’nın oyuna girmesinden sonra bitime 3 dakika kala 2 dakika yediği 2 golle kaybetti. Kaleci Altay ve Gustavo’nun geceye damga vurduğu maçtı. Ve dünkü Emre Belözoğlu, oyuna girdikten sonra maçı çevirerek, futbolculuğunun, spor yöneticiliğinin çok çok üstünde olduğunu bir kez daha gösterdi.
Son 7 lig maçını kazanamamış, zirvedeki ilk 3 takımın 10 puan gerisine düşmüş, şampiyonluk rüyası bitmiş, Avrupa işi kupayı kazanmaya kalmış, konsantrasyonu dağınık bir Fenerbahçe. Kayseri, kümede kalma savaş veriyor. Salı günü Trabzon’la Türkiye Kupası yarı final maçına odaklanan Fenerbahçe karşısına galibiyet için çıkmalıydı Kayserispor. Hele hele rakibinin 10 kişi kalmasıyla Kayseri için galibiyet dışındaki her skor mağlubiyetten farksız olacaktı. İlk dakikada Ozan’ın nefis gol hamlesi, 46 ve 48’de Mevlüt ile Gustavo’nun şutlarının direkten dönmesi, yine Ferdi’nin ara pasında Rodrigues’in şutunun üstten dışarı gitmesi Kayseri için şans anlarıydı. Fenerbahçe kötü oynadığı devreyi 4 net gol pozisyonuyla bitirdi. Kayseri şahsiyetli top oynamadı. İhtiyacı olanı almak için formaliye maçına çıkan rakibi karşısında hedef odaklı atakları yapamadı.
Ozan Tufan Fenerbahçe’nin kaptanı. Emre sportif direktör adayı. 14. dakikada rakibi Djedje’nin ayak bileğine basarak kırmızı kart gören Ozan, salı günü Trabzon maçında yok. Dünkü gibi bir formalite maçında Fenerbahçe’nin kaptanı Ozan, salı akşamı Türkiye Kupası’nda Trabzonspor ile oynanacak yarı finalde maçını düşünerek daha dikkatli ve sorumlu olmalıydı. Emre, futbol hayatını bu sezon bitiriyor. Sportif direktör adayı.
Ve futbol hayatı boyunca öfkesini kontrol edemeyen Emre, dün de hakemin Ozan’a gösterdiği kırmızı karta tepki olarak oturduğu sandalyeyi sahaya fırlatarak, yaşının, kariyerinin, beklentilerinin kabul edemeyeceği bir şey yaptı.
Son 10 yılın en sıradan kadrosuna sahip Fenerbahçe’de, iki kaptanın davranışları dışında Gustavo, Ferdi, Altay ve Serdar’ın futbol arzuları, gelecek yıl takımın demirbaşı olma isteğinden kaynaklanıyor. İkinci yarı Mensah’ın nefis frikik golünde Altay’ın yapacağı bir şey yoktu. Son çeyrekte oyuna giren Emre ve Tolga ile Fenerbahçe pas yapmaya Kayseri kapanmaya başladı. Korkunun ecele faydası yoktu. Kayserispor Teknik Direktörü Robert Prosinecki, takımını tüm hatlarıyla geri çekerken, iyi paslarla doldur boşalta dönen Fenerbahçe takımı, 87. dakikada penaltıdan Vedat Muriç’in attığı golle skoru eşitledi. Ve bir dakika sonra Gustavo, maçta 3. defa aynı mesafeden aynı güzellikte vurdu ve Fenerbahçe’yi galibiyete taşıyan golü attı.
28 Haziran 2013’ten bu yana Fenerbahçe’de hiçbir teknik adam iki yıl üst üste görev yapmadı. Yanal, Kartal, Pereira, Advocaat, Kocaman 1’er yıl görev yaptı. Cocu, Koeman dörder ay, son olarak Yanal 15 ay görev yaptı. Dün maça Tahir Karapınar maça teknik direktör olarak çıktı, neden? 3 Mart’tan bu yana 3 ayı aşkın zaman içinde Fenerbahçe’yi gelecek yıla hazırlayacak teknik direktörü getirmedi Fenerbahçe ya da getiremedi.
Türkiye’yi, Fernerbahçe kimliğini, spor medyasını kendi takımını tanıyacak, ekipteki oyuncuların kalitesini anlayacak ve bu takımın formatını oluşturmak için 8 lig haftası ve iki Türkiye Kupası karşılaşması olmak üzere 11 maç izleyecek bir teknik direktör için bu inanılmaz bir fırsattı.
Teknik direktör arayışında Belözoğlu’nun dominant olduğu, Avcı önerisinin yönetimden döndüğü, Bjelica ve Erol Bulut arayışlarının gerçek olduğunu bilmeyen yok
3 ay boşa geçti. Umarım bunun sıkıntısı yaşanmaz. Yeni teknik direktöre geniş zaman verilmesi başarılı olması için hazırlanması şarttı. Eğer her şey kontol altındaysa yeterince hızlı gitmiyorsunuz demektir. Fenerbahçe yönetimi, yeni teknik direktörü bulmalı, takımın başına koymalı.
Tahir Karapınar Fenerbahçe Kulübü’nde eğer altyapının başına geldiyse oraya odaklanmalı. Liderlik, geleceğe yöneliktir. Ama yönetmek bugüne... Ali Koç liderliğinde Fenerbahçe, takımı yönetecek teknik direktöre bu 7 haftalık dönemde zemin hazırlamalı ve ufak açmalı.
Yoksa takımda bir yıl kalamayan ya da bir yıl sonunda gönderilen teknik direktörlerin akıbetini yaşayabilir henüz yerine konmamış Fenerbahçe Futbol A Takımı’nın teknik direktörü.