İşte yazarlardan Beşiktaş ve Burak Yılmaz değerlendirmesi... Dönüşü muhteşem oldu! (Güntekin Onay - Hürriyet) Beşiktaş ilk 20 dakika düşük tempoyla ve durgun başladı. Bunun nedenlerinden biri de Bursaspor’un alan bırakmayan savunma anlayışıydı. Yeşil beyazlı ekip ligin en az gol yiyen ikinci takımı. Hücumda üretkenlikten uzak görünseler de rakiplerin işini güçleştiren, koşan, diri bir ekip. Kolay kolay da maç kaybetmiyorlar. 25. dakikadan sonra oyuna ağırlığını koyan Beşiktaş, buna rağmen pozisyon bulmakta güçlük çekti. Ljajic’in organizatörlüğündeki oyunda eksik olan kanat hücumlarının yetersizliğiydi. Siyah beyazlı ekip oyuna derinlik ve genişlik katamadı. Ancak ihtiyaç olunan anda Burak sahneye çıktı ve deyim yerinde ise sıkışan maçı “tek başına” aldı. Dün Burak olmasaydı -açık konuşalım- Beşiktaş maçı kazanamazdı. Dağınıklık bitti! Kollektif olarak disiplinli ve organize görünen Beşiktaş’ta Ljajic istekliydi, çok kaliteli işler yaptı. Dorukhan büyük efor sarfetti. Güven alan bulunca daha etkili olabileceğini gösterdi. Atiba eski günlerdeki bildiğimiz Atiba’ydı. Fedakarca oynadı. Mirin de hemen hemen kusursuzdu. Vida ile uyum içinde hareket ettiler. Bursaspor’un son 10 dakikadaki baskılı oyuna kadar pozisyon vermeyen Beşiktaş, son 10 dakika bocaladı. Ancak genel anlamda siyah-beyazlılar savunmada sağlam bir görüntü ortaya koydu. Ligin ilk yarısındaki dağınıklık artık yok. Beşiktaş’ın havası tamamen değişti! Her şey Beşiktaş için ciddi bir olumsuzluğa doğru giderken Kagawa transferi, Antalya’daki farklı skor ve Burak’ın 2 golü, Beşiktaş’ın bulutlu ve puslu havasını parlak, güneşli bir havaya çevirdi. 10 tam puan Burak Yılmaz, Beşiktaş’a transfer olduğunda ben de Hürriyet ailesine yeni katılmış ve ilk yazımda “hem iyi golcü hem de iyi bir Beşiktaşlı.” ifadelerini kullanmıştım. Basit, net ve son derece açık. Dün de gördük. Burak çok iyi bir golcü. Üstelik çok top almadığı bir maçta 2 gol attı. İlkinde müthiş bir kontrol ve dar açıdan direk dibine yapılan klas gol vuruşu. İkincisi tamamen bireysel çaba ve beceriyle geldi. Burak’ın gecesi oldu. Beşiktaş taraftarının yüreğine su serpti. Çatlak sesleri susturdu. Maçın adamı: Burak Yılmaz Acemi gitti usta döndü! (Kenan Başaran - Hürriyet) Burak Yılmaz, acemiliğinin kurbanı olmuştu Beşiktaş’taki ilk döneminde. Dün ‘usta bir golcü’ olarak döndüğü siyah beyazlılarda klasını konuşturdu. Maç öncesi ortalık yine ‘Şenol Güneş’in ayrılık haberleri’yle çalkalanıyordu. Bu tartışma her iki taraf için de artık çok yorucu ve ayrıca motivasyon kırıcı. Başakşehir’in puan kaybı sanırım dün akşam siyah beyazlıları iştahlandıran en önemli unsurdu. Taraftarın heyecanını ise Kagawa besliyordu. Lakin Güneş, onu yedek soyundurdu. Hazır mı değildi? Akhisar’da 11’de başlattığında Burak Yılmaz da hazır değildi. Bilsem Kagawa da gelecek sezon burada kalacak, “Tamam” derim. Lakin taraftarın onu epi topu izleyeceği iki elin parmakları kadar maç var. Ljajic, ‘eski 10 numaralar’ gibi topu ayağından çıkarmamak için direndi adeta. Siyah beyazlılar ağırlıkla Gönül-Lens kanadında üretim yapmaya çalıştı. Buna karşın Beşiktaş’ın kenar toplarının çoğu dağlara taşlara ortalar kabilindendi. Özellikle Dorukhan da merkezden çok fazla yüklenmeyince top haddinden fazla kenara taşındı. 6-2 kazanılan Antalya maçının toplam orta sayısı 13’tü ve Beşiktaş dün bu sayıya ilk devre ulaşmıştı bile. Nihayetinde Lens’in Burak’ı görmesiyle atılan gol, vuruş ustalığının eseriydi. İstenilen oyun tutturulamasa da soyunma odasına 1-0 önde girmek Beşiktaş için önemli bir avantaj oldu. Aybaba, ikinci devreye Latovlevici’yi soyunma odasında tutup, Lima ile başladı. Yusuf’u sola attı. 9 dakika sonra da Aytaç’ı çıkarıp Abdullahi’yi sahaya sürdü. Yani ‘beraberlikler takımı’ beraberliği istiyordu. Ancak bu arada Beşiktaş, Ljajic ile mutlak bir gol kaçırdı. Ama telafisi vardı: Burak Yılmaz, yaptığı presle kaptığı topu taşıdı ve mükemmel bir vuruşla da ağlarla buluşturdu. Tam ‘emek işi’ bir goldü ve taraftarla iyice barışıyordu böylece. Burak, acemi olduğu Beşiktaş’ta tutunamamıştı. Ama dün bir usta golcü sıfatıyla sahadaydı ve iki gol vuruşunda da bunun hakkını verdi. 2-0’lık skorlarda Beşiktaş taraftarı da bir çok taraftar gibi “Üç, üç”diye bağırır fakat dün akşam “Kagawa” diye bağırdı. Neyseki Güneş, bu talebi çok bekletmedi ve Japon’u oyunu aldı. Lens’i kenara almasıysa beni şaşırttı. Hollandalı, en iyi oyunlarından birini oynuyordu zira. Beşiktaş, kalan haftalarda tüm hücreleriyle kendini sahaya verirse, en azından Şampiyonlar Ligi biletini alır. Her gün 10 binlerce Euro girdiye ihtiyacı olan kulübün bu bilet çok ihtiyacı olduğu da aşikâr. Kagawa Neşe Getirdi Beşiktaş taraftarı uzun süredir neşeli değildi. Kagawa’nın gelişiyle neşe de transfer edildi adeta. Anında üretilen tezahüratı ve tribünde yapılan Japonvari gösterilerle taraftar keyiflendi. Kagawa da sahada Quaresma’nın tekelinde olan ‘artistik dokunuşlar’ın yeni taşıyıcısı oldu aynı zamanda. Maçın Adamı: Burak Yılmaz Zirveye ortak oldu! Oktay Derelioğlu (Takvim) Beşiktaş için dün iyi bir moral gecesi oldu. Siyah-Beyazlılar hem maçı hem de Burak Yılmaz'ı kazandı. Deneyimli oyuncu dün attığı iki golle maçın adamı oldu. Taraftarlarla da arasındaki buzları eritti. Burak'ın ilk golldeki vuruşu tek kelimeyle usta işiydi. İkinci golü de kendisi yoktan var etti ve sonuca gitti. Beşiktaş, Burak'ın dışında takım olarak da Bursaspor karşısında iyi bir oyun ortaya koydu. Kaleci Karius ve stoperler Mirin ile Vida'ya dün son dakikalar dışında pek düşmedi.İki kanat beki Adriano ve Gökhan da oldukça başarılı bir oyun ortaya koydu. Orta alanda Atiba-Dorukhan ikilisi de Bursasporlu oyunculara geçit vermedi. Genç Güven ve Lens de kanatlarda çok çalıştı. Tek yürek oldular Başakşehir'in puan kaybettiği haftada Bursaspor gibi güçlü bir ekibi zorlanmadan yenen Beşiktaş, ikide iki yaparak moralini de yukarıya çekti. Siyah- Beyazlılar bu galibiyetle yeniden zirve yarışına ortak oldu.9 puanlık fark uzun lig maratonunda kapanabilecek bir fark. Yeter ki Beşiktaş dünkü gibi oynasın ve taraftarıyla olan bütünlüğünü bu şekilde devam ettirsin. Maçın En İyisi: Burak Beşiktaş'a puanı getiren isim oldu.Maçın En Kötüsü: Vergini İkinci golde büyük bir hata yaptı. Kalkavan pozitif futbola destek verdi! (Mustafa Çulcu - Sabah) Maçın başlamasıyla Bursaspor önde basınca, Beşiktaş ilk çeyrekte sahasından çıkamadı. Beşiktaş'ın ilk tehlikeli pozisyonu 25. dakikada Burak Yılmaz ile geldi. Bu dakikadan sonra sahada üstün olan, gol arayan, hücum organizasyonları geliştiren taraf Beşiktaş'tı. Burak Yılmaz ilk golünde arkada saklanıp Bursa defansını uyuttu. Lens'in adrese teslim ortasını iyi bir vuruşla gole çevirdi; ikinci golünde istediği ortamı buldu, aldı götürdü ve golü attı. Hakem Mete Kalkavan; zaman zaman oyun içinde kaldı, pozisyonlarda yer almakta sıkıntılar yaşadı. Oyunu salması, pozitif futbola destek vermesi, futbolun doğasında olan temaslara izin verip oynatması artılarıydı. 32. dakikada Bursaspor ceza alanına girişte Burak-Latovlevici mücadelesine devam kararı doğruydu. 51. dakikada Badji'nin Güven'e yaptığı harekete verdiği faul doğru; sarı kart eksik kaldı. 54. dakikada Aytaç'ın yine Güven'e hareketi net sarıydı. Hakem sarı kartını gösterdi. Ancak sarı karttan sonra Aytaç'ın tepkisi tolerans sınırlarını çok zorladı. 62. dakikada Burak Yılmaz ile Vergini mücadelesinde devam kararı doğruydu ve ardından da Beşiktaş'ın ikinci golü geldi. 79. dakikada Gökhan'ın Yusuf'a yaptığı harekette olay ceza alanının dışındaydı. Hakem doğru karar verdi ancak sarı kartı unuttu. 86. dakikada Caner'e çıkan sarı kart doğru. Burada hakem önce avantajı düşünüp sonra dönüşte Caner'e kart gösterseydi daha doğru olurdu. Şenol Güneş maç sonrası açıklamalarda bulundu! Günün en popüler bahislerini kaçırmayın, incelemek için buraya tıklayın!