Hürriyet Gazetesi Yazarı Bülent Yavuz, corona virüsü salgınının Türk futbolu üzerindeki yansımaları ve TFF Başkanı Nihat Özdemir'in liderlik özelliklerine ilişkin bir yazı kaleme aldı. En zor dönemde göreve geldi. Alçak gönüllüğü, bilgeliği ile herkes tarafından çok sevildi. Federasyondaki ilk gününde, ilerlemiş yaşına rağmen, hiç oturmadan herkesin elini teker teker sıktı, onlarla tanıştı. Kendi profesyonel işlerini bir tarafa bıraktı. Devasa sorunlar için kolları sıvadı. İlk işi yıllardır çözüm bekleyen kulüp lisans ve Finansal Fair Play konularına el atmak oldu. Çokça tenkit aldı ancak yılmadı. En çok şaşırdığı; insanların bir dediğinin bir dediğine uymamasıydı. Ama hep hoşgörülü oldu. Onları anlamaya çalıştı. Milli Takım onun zamanında en üst seviyeye tırmandı. Artık hep alıştığımız gibi, son dakikaya kadar belirsizlik veya play-off maçları ile değil, doğrudan EURO 2020’ye katılım hakkı kazanıldı. Roma’daki açılış maçında protokol tribününde oturup bunun keyfini sürecek ve bütün dünyanın Türkiye’yi izlemesinin onurunu hissedecekken belanın büyüğü ülkeye bulaştı. Bu belaya, federasyon ve ligler için bir çözüm ararken her zaman devlet mekanizmalarının tavsiyeleri ile hareket etti. Keyfi hiçbir karar almadı. Yine suçlu ilan edildi ama hepsini ağır başlılığı ile göğüsledi. İnanıyorum ki bu karmaşadan yine başkan Nihat Özdemir'in liderliği ile çıkılacaktır. Virüsün bulaşacak yer aradığı bu dönemde milyonları ilgilendiren entübe (suni solunum) durumundaki futbol, sadece TFF’nin planlamasıyla yönetilmekten çoktan çıktı. Kitleleri ilgilendiren bir salgın varken, TFF ne karar alacak diye beklemek hâlâ işin ciddiyetini kavrayamamış insanların saflığıdır. Elbette spor faaliyetlerinin ne zaman başlayacağına ilişkin karar toplum sağlığından sorumlu otoriteler tarafından verilecektir. Anlayacağınız devletin neredeyse olağanüstü hal uyguladığı bir ortamda ‘o tarih uygun bu tarih uygun değil, o yöntem uygun bu yöntem uygun değil’ demek laf ebeliğinden başka bir şey değildir. Şampiyonun kim olacağına her sezon başında karar veren Merkez Hakem Kurulu (MHK) ve hakemler sürpriz salgın gelişmesi üzerine şaşkına döndü! Bütün planları bozulan MHK ve hakemler acil olarak toplanmaya karar verdiler. Ülkenin büyük bir kaosa sürüklenmemesi için “Biz zaten şu takımı şampiyon yapacaktık. Lig tamamlansa da tamamlanmasa da fark etmeyecekti, lütfen rahat olun” diyerek şampiyon takımı açıklamaları bekleniyor. Türkiye Futbol Federasyonu’nda da büyük rahatlamaya sebep olacak bu açıklamadan sonra liglerin tescil edilmesi bekleniyor. Bu paranoyaya inanan milyonlarca fanatik var. Şimdi üşenmeden sorarlar; ‘Ne zaman toplanıyorlar’ diye! Hastalanan spor adamlarımıza geçmiş olsun diyelim. Ancak “Lig ertelenmediği için hastalandım” demek federasyona yapılacak en büyük haksızlık olur. Şükürler olsun ki seyircisiz oynanan son maçlardan dolayı hastalandığı sabit olan kimse yok. Hiçbir doktorun hastalığın başlangıcını, seyircisiz oynanan maçlara taşıyacak kesin kanıtı yok. Her alanda bütün tedbirler, kitleleri paniğe sürüklemeden yavaş yavaş alınıyor. Bugün 65 yaş yasağı getirildi, belki yarın sokağa çıkma yasağı getirilecek. Seyircisiz oynama ve akabinde liglerin tatil edilmesi kararları da aynı mantıkla alındı. Onlarca tedbir daha yeni yeni hayatımıza giriyor. O zaman alınan her tedbir için neden daha önce neden alınmadı dememiz lazım.