A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2012 11:24
Galatasaray Spor Kulübü Yüzme Şubesi Kaptanı Dr. Ali Özüak, yüzmede bakış açılarının şampiyonluğa hedefli olmadığını belirterek, “Şampiyon olmak isteriz, onun için organize oluruz. Ancak özellikle Avrupa ve dünya şampiyonasını hedefleyen bir ekibiz” dedi.
Yüzme Mili Takımı'nın kampı için Çanakkale'ye gelen Özüak, yüzme kategorisinde
Galatasaray'ın çalışmalarını, hedeflerini paylaştı.
Kulüp olarak bu yıl yüzmede büyük bir atılım yaptıklarını anlatan Özüak, 10-12 kadar iyi seviyede, yetenekli genç sporcuyu kadrolarına kattıklarını, bunların yaptığı katkının yanında, bünyelerindeki sporcuların performansıyla Türkiye Şampiyonası'nda büyüklerde, gençlerde ve açık yaş kategorilerinde birinci olduklarına işaret etti.
Bunun kendileri için iyi bir motivasyon olduğunu değerlendiren Özüak, “Ama asıl hedefimiz, Avrupa ve dünya şampiyonalarında üst seviyede yüzebilecek, madalya alabilecek sporcular yetiştirmek. Bunun için de birlikte çalıştığımız 20 kişilik bir antrenör kadromuz var. Buraya da bazı takviyeler yaptık. Özellikle A takımla ilgilenen Dejan Pejinovic hocamız, çok yetenekli, Avrupa şampiyonalarında başarılar elde etmiş bir antrenör” dedi.
Özüak, Pejinovic ile yaptıkları çalışmalarda takımı mesafeci ve sprinter olarak ayırdıklarını ifade ederek, “Bu ülkemizde pek uygulanan bir yöntem değil. Bunu sağlıklı şekilde yürütmeye başladık. Neticesinde mesafeci ve sprinterlerde, özellikle yapılan derecelerde, Türkiye Şampiyonası'nda kırılan 60 rekorlardan 28'ini Galatasaraylı sporcular sahip oldu” diye konuştu.
Hakan Kiper, Memduha Alpdoğan, Ergun Erzurum, Çiğil Gün Güler, Fatih Kurt'un daha önce çok iyi düzeyde yüzen ve şu anda antrenör olarak Galatasaray'a katkı sağlayan kişiler olduğunu dile getiren Özüak, şunları söyledi:
“İyi bir ekip olma yolunda ilerliyoruz. Daha da iyi olacak eminim. Antrenör arkadaşlarımızla uyumlu bir çalışmayla hedeflediğimiz madalyalar yavaş yavaş geliyor. Burcu Dolunay, Arda Gürdal, Buse Günaydın, Ömer Aslanoğlu, Ceren Dilek, Nazlı Ege Çalışal bunlar mili takım düzeyinde iyi seviyede sporcularımızdan. Gençlerde de Nezir Karap, Kaan Türker Ayar, Elif Nur Nas, Sude Özgen ile iyi bir birliktelik ve iyi bir çalışma içindeyiz. Son yapılan Avrupa Şampiyonası'nda Arda Gürdal ve Buse Günaydın ilk 8'e girdi. Bunlar uzun zamandır özlediğimiz neticelerdi. Umarım bunları her sene daha da iyiye götürerek geliştireceğiz.”
Özüak, “yüzmede Galatasaray'ın rakibi kim olabilir?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Yüzme ferdi bir branş. Ezeli rakibimiz
Fenerbahçe de yüzmeye iyi yatırım yaptı. Bazı seneler yaşlar denk geldiğinde onların da bizim de şampiyon olacağı dönemler var. Fakat, bizim bakış açımız şampiyonluğa hedefli değil. Şampiyon olmak isteriz, onun için organize oluruz. Ancak özellikle Avrupa ve dünya şampiyonasını hedefleyen, böyle iyi bir antrenör ve sporcu kadrosu olan, güzel tesislerde çalışan ekibiz. Kulübümüzün yüzmede özellikle tesis konusunda oldukça iyi yatırımları var. Galatasaray'ın başarısı, bizden önce gelen ve şu anda bizim ağabeyliğimizi yapan Yılmaz Özüak ve Selahattin Türkmen gibi isimler attığı temellerle geliyor. Onun öncesinde de iyi bir Yugoslav ekolünden gelen çalışma dönemi olmuş. Galatasaray hep yüzmeye önem vermiş. Bu kısa süreli bir çalışma değil. 1945, 1950'lerden gelen bir uzun sürecin içindeyiz. Tabii bizim için bunun avantajları da var. Böyle bir misyonun içinde yer alıyoruz. Galatasaray'ın kendi sporcusu olarak birçok antrenör var. Onların hem kulübü tanımaları hem de böyle bir felsefenin olması başarıyı getiriyor.”
Kulüp Başkanı Ünal Aysal'ın kulübün bütün branşlarıyla aynı şekilde ilgilenmeye çalıştığını anlatan Özüak, “Sayın Ünal Aysal bize sağladığı bu imkanlarla bir önceki yönetimin yapmış olduğu güzel şeyleri sürdürüp, buna ilave projeler yapıyor, ekliyor. Başkanımızın yüzme branşından son derece memnun olduğunu düşünüyorum. Çünkü milli takımda yapılabilecek en iyi dereceleri, Galatasaraylı sporcular gerçekleştirdi. Bundan da mutlu oluyoruz” şeklinde konuştu.
“Yaptığım şey yanlış değildi”
Burhan Felek
Spor Kompleksi'ndeki Ergun Gürsoy Olimpik Yüzme Havuzu'nda ağustos ayında yaşanan ve Fenerbahçeli yüzücülere yardım ettiği gerekçesiyle bazı kulüp yöneticilerince Başkan Aysal'a şikayet edildiğini hatırlatan Özüak, başından geçenlere de değindi.
“Ben orada her şeyi göze almıştım. Çünkü orada yaptığım yanlış bir şey değildi” diyen Özüak, şöyle konuştu:
“Yüzme havuzunun bazı kulvarları, yapılan sözleşme gereği İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne ait. O nedenle Fenerbahçeli sporcular daha önce de burada çalışıyordu. Benim Galatasaray'da antrenör olarak görevlendirilmem ise Şanghay'da yapılan dünya şampiyonasından Türkiye'ye dönme tarihine rastladı. O sırada benim Fenerbahçe'ye gitmem zaten söz konusu olamazdı. Tam hatırlamıyorum ama bir turnuvaya yaklaşık 100 gün vardı. O esnada Fenerbahçeli sporcuların tesiste bir günlük çalışmasına müsaade edilmesini istedim. Çünkü o sporcular milli takım sporcularıydı ve ben de milli takım antrenörüydüm. Kulvarların bir kısmı İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne ait ve milli takıma da açık olduğu için mili takım seviyesindeki 5 sporcu burada çalıştı. Bunların zaten hepsi Fenerbahçeli sporcu değil. 2'si ferdiydi. Zaten sporcuların kontratları gereği istedikleri yerde ve istedikleri antrenörle çalışma özgürlükleri vardı. Eğer sıkıntı olması halinde bunu Fenerbahçe'nin dile getirmesi daha etik olurdu. Sporcular o günlük bir sabah çalışmasında benim nezaretimde yüzdüler. Ben takımımla ilgilenmem gereken saatte Galatasaraylı oyuncularla çalıştım ve diğer kalan saatte de diğer sporcularla ilgilendim.”
Özüak, o dönemde Galatasaray kulübünde görev değişikliği olduğunu ifade ederek, “Bundan rahatsız olup, kullanmak isteyen kulübümüzdeki bazı kişiler oldu. Öyle bir tercih sergilediler. Böyle bir olay yaşandı ama bence yaptığım şey yanlış değildi. Sonuçta onlar milli takımın sporcularıydı. Şu anda da milli takımda ve Fenerbahçe'de yüzmüş sporcular zamanı gelince bize de gelip yüzebilir. Kaldı ki o tarihe kadar Galatasaray'ın havuzunda yüzen onlarca Fenerbahçeli sporcu var. Bu olay Sayın Ünal Aysal'a farklı bir şekilde aktarıldı. Sanki Fenerbahçeli sporcuların Galatasaraylı sporcularla beraber yüzdürüldüğü şeklinde intiba yaratıldı. Durumu izah ettikten sonra başkanım olgunlukla karşıladı” diye konuştu.