Güncelleme Tarihi:
UEFA Avrupa Ligi'nin 4. haftasında temsilcimiz Galatasaray ile Premier Lig ekibi Tottenham karşı karşıya geldi.
Büyük bir mücadele ve tempoya sahne olan maçta kazanan taraf, 3-2'lik skorla sarı - kırmızılılar oldu.
RAMS Park'ta oynanan maçta ev sahibine galibiyeti getiren golleri 6. dakikada Yunus Akgün, 31. ve 39. dakikalarda Victor Osimhen kaydetti. Tottenham'ın sayıları ise 18. dakikada Will Lankshear ve 69. dakikada Dominic Solanke'den geldi.
Bu skorun ardından puanını 10'a yükselten sarı - kırmızılılar, 3. sırada yer aldı. 9 puanda kalan Tottenham ise 7. basamakta yer buldu.
Galatasaray'ın galibiyetinin yanı sıra ortaya koyduğu oyun büyük beğeni toplarken, yazarımız Engin Kehale de karşılaşmayı köşesinde mercek altına aldı.
İşte Kehale'nin yorumları:
Okan Buruk’un ustalık eserlerinden birini izledik. Bu satırların yazarını takip edenler, Tottenham Stadı’ndaki yazıyı hatırlayacaklardır: “To dare is to do.” Yani ‘cüret edersen yaparsın.’ Galatasaray cüret etti ve yaptı. Tottenham’ı çaresiz bırakan bir plan vardı sahada.
EN ÖNEMLİ DOKUNUŞ KAAN
Üçlü savunmanın ortasında Kaan Ayhan’ın başlaması, en önemli dokunuştu. Buruk, maç önünde beklenen, biraz da korkulan Barış Alper-Son ve Yunus Akgün-Brennan Johnson eşleşmesini hiç izletmedi. Davinson Sanchez Koreliyi, Abdülkerim ise Johnson’ı alarak Postecoğlu’nun ön üçlüsünü birebir savundu. Rakip topla çıkarken sert baskı yaparak Tottenham’ın 8 oyuncusunu, hücum üçlüsünden ayırmayı başardı.
Bu plan, top rakip yarı sahadayken kusursuz işledi. Ne zaman ki İngiliz ekibi sarı kırmızılıların ceza sahası çevresine gelmeyi başardı, o zaman eşleşme ve savunma kırılganlıkları gün yüzüne çıktı. Zaten oralara da maç boyu pek gelebildikleri söylenemez.
SKOR OYUNU YANSITMIYOR
Skor tabelasının, oyunu yansıtmadığı bir 90 dakikaydı. Rakibin sakat stoperleri nedeniyle sahada olan B planı ikilisini tüketti Galatasaray. Topu Draguşin’e yönlendirdi. Onun hatalarından da sert ve yoğun baskıyla pozisyonlar buldu.
Rakamları anlatmaya nereden başlayalım? İlk yarıdaki 11’e 1 şut üstünlüğünden mi? Yoksa aynı bölümde %57 topa sahip olma ve rakip ceza sahasında rakibi sadece 4’te tutup sarı kırmızılıların hanesinde 14 yazmasından mı? İkinci yarının ilk 15 dakikasında atılan 9 şuttan mı yoksa rakibin maçı 4 şutla tamamlamasından mı? Gerçekten inanılmaz rakamlar.
OSiMHEN ADETA CANAVAR
Osimhen'e değinmeden olmaz. Nijeryalı adeta bir canavar. 2 gol attı, 5 atmış olsa şaşırtmazdı. Baskının onla başlaması da Galatasaray’ın etkinliğinin temel nedenlerinden biriydi. Elit golcü ile Avrupa macerası başka oluyormuş, anladık.
Tüm bu güzellemelerin sonunda ise maç sonundaki endişe var. İcardi’nin sakatlığı ve bu kadar baskın bir maçın tek farkla, son dakikalarında hafif stresle bitmesi gecenin olumsuz yanlarıydı. Okan Buruk ve Galatasaray, hedefi artık ligdeki ilk 8 basamaktan Avrupa Ligi’ndeki ilk 4 ve ötesine taşıyabilir.