Güncelleme Tarihi:
Trendyol Süper Lig 4. hafta maçında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor'u 5-1 mağlup etti. Sarı-kırmızılı takıma galibiyeti getiren golleri 9. dakikada Kerem Aktürkoğlu, 18. dakikada Semih Güler (kendi kalesine), 31. dakikada Barış Alper Yılmaz, 37. dakikada Mertens ve 60. dakikada Abdülkerim Bardakcı atarken Adana Demirspor'un sayısını 79. dakikada penaltıdan Gravillon kaydetti.
Ligde bir maçı eksik olan Galatasaray, oynadığı 3 maçtan da galip ayrılıp puanını 9'a yükseltti ve 10 puanlı lider Fenerbahçe'nin arkasına yerleşti. Adana Demirspor ise 1 puanda kaldı.
Hürriyet yazarları Uğur Meleke ve Engin Kehale, karşılaşmayı köşe yazılarında değerlendirdi.
UĞUR MELEKE: GULLIVER DEVLER ÜLKESİNDE
İngiltere Federasyon Kupası’nda zaman zaman karşılaşırız böyle hikayelerle: Dünya devi Manchester City, bir üçüncü küme takımıyla, mesela Northampton’la oynuyordur. Üçüncü küme takımının hocası idealisttir, hatta hayalperesttir biraz. “Ben ligde takımıma ne oynatıyorsam, karşıma City de çıksa, Real de çıksa aynı futbolu sergileyeceğim” der. Savunmayı orta sahaya kadar getirir, geriden pas yaparak çıkmaya kalkar. Ancak rakip bu kez Bristol ya da Plymouth değildir. Yıldızlar topluluğu Manchester City, bu idealist ama gerçeklerden uzak oyuna faturayı keser. Yarım saatte 4-0 olur maç...
VALKANiS GERÇEKLERDEN UZAKTI
Dün işte tam da böyle bir ilk yarı izledik Adana’da. Michael Valkanis, bence elindeki kısıtlı malzemeyle gayet iyi işler çıkaran değerli bir teknik adam. Ancak Galatasaray’a karşı ilk yarıda idealizmle hayalperestlik arasındaki ince çizgide dans etti adeta. Kalite farkından, gerçeklerden biraz uzaktı. Defansını o öne çıkardıkça, Galatasaray uzun attı savunmanın sırtına. Barış Abdülsamet’e, Kerem Aktürkoğlu Manev’e üstünlük kurdular. Dries Mertens’in, Kerem Demirbay’ın kalite farklarıyla çok kolay getirdiler skoru 4-0’a.
LiGiN STANDARDI SORGULANMALI
Son 4 günde Galatasaray’ın aldığı neticelere bakınca akla şöyle bir soru geliyor ister istemez: Galatasaray bu ligde Adana deplasmanında böyle bir oyun ve skor farkı yakalarken, İsviçre’nin sonuncusu Young Boys, Türkiye şampiyonunu iki maçta da nasıl mağlup ediyor? Tabii ki bu mesele, bir-iki paragrafla özetlenebilecek kadar basit değil. Ancak üç maddeye sıkıştırmaya çalışırsak:
1- Ligimizin standardını sorgulamamız gerektiği ortada.
2- Young Boys belki çok kaliteli değil ama 1,88 boy ortalamalı olağanüstü atletik bir takımdı. Galatasaray bu fiziksel farka yanıt veremedi. Süper Lig’de böyle bir takım yok (Göztepe bu standarda en yakın takım).
SAHAYI KÜÇÜLTEN iKi KLAS OYUNCU
3- Okan Buruk’un pas kaliteleriyle, topla münasebetleriyle sahayı küçülten iki klas oyuncu Mertens ve Demirbay’ı hafta içinde başlatmaması tarihi bir hata. “Gulliver devler ülkesinde” tadında bir maçta Galatasaray topu yere indirmek, pas hızını artırmak zorundaydı.
ENGİN KEHALE: YOUNG BOYS SONRASI TURİSTİK ADANA GEZİSİ GİBİ BİR MAÇ
Sarı kırmızılılar zayıf bir alt lig ekibiyle hazırlık maçı yaparcasına farka gitti. Geçen hafta Kasımpaşa’dan alınan 1 puan, maçı izlemeyen futbolseverler için Adana Demirspor’un bir şekilde lige tutunabileceği hissiyatını uyandırmış olabilir. Canlı takip edenler ise aslında ilk yarıda İstanbul temsilcisinin 4-5 gol atabileceğini, net pozisyonları bulup kaçırdığını ve Adana ekibini maçta tuttuğunu fark etmişlerdir. Michael Valkanis’in ekibi, hücumda her maç varlık göstermeyi başarıyor. Galatasaray karşısında da ilk yarıda 4 gol yerken, daha fazlasını kalesinde görebilecekken rakip kalede özellikle Aymbetov ile tehlikeli oldukları anlar var. İkinci yarıda da Bünyamin ve Yusuf Sarı ile aynı şekilde ürettiler.
SAVUNMASI FELAKET
Gelin görün ki savunma için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Hem bireysel hem takım savunması olarak. Transfer tahtası kapalı, elinde kalan oyuncuları da kaybetmiş bir takımdan daha fazlasını beklemek hayalcilik olur. İlk goldeki hatayı ne kadar 2008 doğumlu Deniz Dönmezer’e yazabiliriz ki?
BARIŞ, 15’TEN SONRA AÇILDI
Sarı kırmızılılar, maçtan önce nem ve saha zemininden çekiniyordu muhtemelen ama 45 dakikada ellerini kollarını sallayarak, sezon öncesi Avusturya’da zayıf bir alt lig ekibiyle hazırlık maçı yaparcasına farka gitmeyi başardılar. İlk 15 dakika Barış Alper Yılmaz’ın topla buluşma sayısı sıfırdı. Sonrasında ise bir gol attı, iki golün hazırlık aşamasında vardı. Metehan’ın Nelsson’un yokluğunda topla çıkma becerisi geçer not alsa da Okan Buruk kalesinde verdiği pozisyonlardan, takım savunması olarak pek mutlu değildir sanırım. Young Boys şoku sonrasında Adana’da takılmamak önemliydi Galatasaray için. Şimdi önünde yeni transferlerin geleceği, milli ara sayesinde maçta sakatlanıp çıkan İcardi’nin geri dönmesi için zaman bulacağı ve elverişli kura ile bir üst tura çıkmanın hedeflenebileceği bir Avrupa Ligi macerası var. Önümüzdeki bir ay, 2024-25 sezonu hedefleri için belirleyici dönem olacak.