Güncelleme Tarihi:
Trendyol Süper Lig 5. haftasında Galatasaray, evinde Çaykur Rizespor'u 5-0 mağlup etti ve liderliğe yükseldi.
Galatasaray'ın gollerini 3. dakikada Davinson Sanchez, 25. dakikada Abdülkerim Bardakcı, 49. dakikada Gabriel Sara, 61. dakikada Mertens ve 80. dakikada Barış Alper Yılmaz kaydetti.
Bu skorun ardından puanını 12'ye yükselten sarı-kırmızılılar için yazarlarımız Uğur Meleke ve Fırat Aydınus dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
UĞUR MELEKE: AVRUPALI AFRİKALI
Osimhen dün bir an bile durmadı, üç gole direkt katkı sağladı. Rizespor bu sezon ilk kez bir maça beşli savunmayla başladı ancak bu planın ömrü beş dakika bile sürmedi Ali Sami Yen’de. İlhan Palut maç önü demecinde top rakipteyken kalabalık savunma yapmak istediklerini söylemişti. Maça baskıyla başlayan Galatasaray golü de erken bulunca, Palut’un planları çöpe gitti haliyle.
Palut, sahaya çıkardığı tutucu 11’i her değişiklikte mevsim normallerine döndürmeye çalıştı. İlk devrede Amir’i sokup dörtlü savunmaya döndü. 46’da Emrecan/Papanikolau değişikliğiyle yetenekli oyuncu sayısını artırmaya çalıştı. 60’ta da Çek Ligi gol kralı Jurecka’yı sürdü sahaya. Ancak yetmedi. Büyük bir oyun farkı vardı dün sahada.
iŞTAHLI ÖNDE BASKI
Bu farkın iki temel sebebi var:
1- G.Saray'ın özellikle geçen Ağustos’tan beri oturttuğu bir iç saha oyun karakteri var. İştahlı bir önde baskı yapılıyor. Bu baskı, Davinson’la daha anlamlı hale geliyor. Zira Davinson top kendilerindeyken savunmasını sırtlayıp orta çizgiye kadar bastırıyor, takım boyunu kısaltıyor. Böylece tamamlanamayan hücumlarda topu geri kazanma süresi düşüyor. Atak sürekliliği sağlanıyor. Davinson, hâlâ Galatasaray’ın kalbi.
2- G.Saray’ın yenileri hazır ve iştahlılardı dün. Dün adeta tek bir takımla oynanan maç, Gabriel Sara’nın yeteneklerini sergilemesi için çok uygun bir habitattı. O da yıldızı oldu maçın.
LiGE DEĞER KATTI
Jacobs’un Fransa’da forma giydiği son maçı izlemiştim. Çok etkileyiciydi Lyon önünde. Monaco’nun biri uzun süreli sakatlıktan dönen as (Caio), biri de genç yıldız adayı (Outtara) uzun kontratlı iki sol bekinin olması Jacobs’a İstanbul yolunu açtı. Jacobs zaten sezona iyi başlamıştı, Galatasaray’da da kaldığı yerden devam etti. Galatasaray’da yıllar sonra nihayet savunma yapan bir sol bek var diyebiliriz sanırım.
Ve Osimhen... Çok erken yaşta Avrupa’ya geldiği için altyapısı tamam bir Afrikalı Osimhen. Ben ‘Avrupalı Afrikalı’ diyorum bu tip oyunculara. Hem yetenekli, hem de takım oyuncusu. Dün bir an bile durmadı, hep hareketli-hep canlıydı. Üç golde direkt katkısı var. Galatasaray’a da, lige de değer kattı şimdiden.
GÜNTEKİN ONAY: GALATASARAY ÇOK RAHAT FARKA KOŞTU
Okan Buruk özellikle iç saha maçlarında Anadolu takımlarını imha etmeyi çok iyi biliyor. Galatasaray, 60 dakika sahanın tek hakimiydi. Sarı kırmızılılar, bu sürede 4 gol bulurken kalesinde tek bir tehlike dahi yaşamadı. Okan Buruk, özellikle iç saha maçlarında Anadolu takımlarını imha etmeyi çok iyi biliyor.
Ön alanda baskı yap, stoperleri orta sahaya çıkart, rakip forvetlere top aldırma ve ilk topa baskı yaparak rakibin geçişlerine izin verme. Biraz istek ve coşku bu tip rakiplere karşı işi çözmeye yetiyor. Bu oyunda Davinson Sanchez ve Torreira gibi rakibe baskı yapıp top kullanmasına izin vermemek çok önemli. Ligimizin gerçeği bu. Biraz baskı yiyen Anadolu takımları üst üste 2 pas yapamıyor. Halbuki Young Boys bu presten rahatlıkla çıkabildi. Dün gözler Osimhen ve Jakobs’un üzerindeydi. Osimhen hareketli ve istekliydi. Kendisine çok fazla servis yapıldı mı? Hayır. Ancak takım oyuncusu santrfor kimliği ve sürekli oyunun içinde olmasıyla Galatasaray’a çok şey katacağını gösterdi.
MAÇIN ADAMI SARA OLDU
Kanatlarda Yunus ve Barış’ın Osimhen’i daha fazla beslemesi gerekiyordu. Bir başka yeni transfer Gabriel Sara, dün maçın adamı oldu. Sol ayağı gerçekten de mükemmel. 2 harika asist ile şık bir gole imza attı. Dün Galatasaray, hiç zorlanmadan farka koştu ve izleyenlere keyif verdi. Ancak İlhan Palut’un da 3 büyüklerle oynadığı her maçta hezimete varan farklı skorlarla kaybetme alışkanlığı devam ediyor.
PALUT KENDiNi SORGULAMALI
Genç teknik adam neyi yanlış yaptığını sorgulamıyor olacak ki yine farklı bir yenilgiyle futbol adına ortaya hiçbir şey koyamadan geceyi kapattı. Rize takımı ne hücum yapabiliyor ne de savunma... Durum böyle olunca da Fenerbahçe’den sonra Galatasaray karşısında da hezimet yaşadı Rize... Galatasaray’ın Avrupa’nın en büyük takımlarını kıskandıracak bir santrfor rotasyonu var. Dün hiç sorun yaşamadan farklı kazandılar fakat Barış Alper ve Yunus bu santrforları yeterince besleyebilecek mi? 37 yaşındaki Mertens, bu yoğun maç fikstürünü ne derece kaldırabilecek? Dün maçı izleyen Galatasaraylılar keyiflidir fakat çoğunun “Keşke Aktürkoğlu Kerem kalsaydı” diye düşünmesi çok doğal.