Galatasaray'da, yönetime yaylım ateşi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2007 18:23
"Liseli ve liseli olmayan" tartışmaların yaşandığı Galatasaray Kulübü'nde, Divan Kurulu'nun aylık olağan toplantısı yapıldı. Kurulun ağır topları yönetimi yaylım ateşine tuttu.
Bir hayli heyecanlı geçmesi beklenen toplantıya, kulüp başkanı Özhan Canaydın katılmadı.
İkinci başkan Semih Haznedaroğlu, yaptığı konuşmada, kulübün bir çalkantı içinde gösterilmeye çalışıldığını iddia ederek, "Sanki bölünmüşlük had safhada. Abartılıyor. Böyle fikir farklılıkları ve birtakım olaylara gücenen arkadaşlar olabilir. Sistemi beğenmezlikler olabilir. Sanki Galatasaray Kulübü kaynıyor. Yönetim, sanki başarı peşinde koşacağına birbirini yiyor. Bu suni bir hava, itibar etmeyin. Yönetimdeki arkadaşlar 'Önce Galatasaray' diyebilecek durumdalar. Bu kritik dönemde, birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken ortamda, bizim zayıf karnımız olduğunu düşündükleri liseli-lisesiz olayını temcit pilavı gibi ortaya çıkarıyorlar. Evet, tüzüğümüzde kulübe üye olurken haksızlık olarak gördüğüm bir liseli olayı var ama üyeliğe girdikten sonra böyle bir şey kalmaz. Galatasaray üyeleri arasında böyle bir ayrım yok. Bunu ben reddederim" diye konuştu.
İCRA KURULU BAŞKANI POLAT
Haznedaroğlu, yönetim kurulunun çok ayrıntılı işlerle uğraştığını ve bu nedenle Adnan Polat'ın başkanlığında bir icra kurulu oluşturulduğunu söyledi.
Bu kurulun, her pazartesi günü saat 14.00'te toplanıp, kulübün her şeyini görüştüğünü anlatan Haznedaroğlu, "Bu toplantıda konuşulanların hepsi tutanaklara geçiyor. Bu tutanaklar icra kurulunda olmayan yönetim kurulu üyelerine, o akşam veya ertesi sabah elektronik posta veya faksla ulaştırılıyor. Uygun görülen önemli konular, gerekirse yönetim kuruluna getiriliyor" dedi.
Kulübün tesisleri ve projeleri konusunda bilgiler veren Semih Haznedaroğlu, Seyrantepe Stadı konusunda Galatasaraylıları endişelendirecek ve üzecek bir durum olmadığını söyledi.
"ÖYLE İSTİHBARAT ALDIM" SÖZÜ GÜLDÜRDÜ
Haznedaroğlu, divan kurulu üyesi Mükerrem Taşçıoğlu'nun, "Siz günah keçisi seçilmişsiniz. Burada konuşuyorsunuz ama en az sorumlu olan kişi sizsiniz, diğerleri nerede?" sorusuna, "Başkan Avrupa'ya gitmiş, aldığım istihbarat böyle. Adnan Polat'ın önemli işleri varmış" yanıtını verdi. Bu cevap üzerine bazı üyelerin gülmesi ve alkışlaması dikkat çekti.
Haznedaroğlu, "Alkışlıyorsunuz ama ben neticede burada kulüp ikinci başkanı olarak bulunuyorum, genel sekreterimiz de burada" ifadesini kullandı.
KOZAK SERT ÇIKTI: "YÖNETİM TAM BİR FELAKET"
Üye Hayrettin Kozak, yönetim kurulunun bugünkü halinin kelimenin tam anlamıyla felaket olduğunu söyledi.
"Bir yönetim kurulu düşünün; aralık, ocak, şubat aylarında, haftada bir toplantı yapması gerekirken, toplam 4 toplantı yapmıştır" diyen Kozak, "Kendi bünyeleri kargaşa içinde. Böyle fiilen darmadağan görüntüdeki bir yönetimden, faydalı bir çalışma beklemek hayal olur. İcra kurulu daha önce de vardı ama diğer 15 yönetici ne yapar?" şeklinde konuştu.
Kozak, şöyle devam etti:
"Pazar günü maçta kara bir gün yaşadık. Ben böyle bir şeyi 40 yıl içinde hiç yaşamadım. O taraftar, aynı taraftardı. Eskiden taraftar bir bütündü. Ne oldu? Lise olayı niye gündeme geldi? Faturayı o tarafa yönlendirmek en kolay yönü. Acaba biz mi kaşıdık? Bir bütün olarak çalıştığı ifade edilen ve başkanın otoritesi altında oldukları söylenen yönetim kurulu üyelerinin tutumu nedir? Bunların yaptıkları konuşmaların amacı nedir? Galatasaray ile oynamaya hakkınız yoktur. Galatasaray'ın bünyesi böyle lüzumsuz bir görüntüye asla müsait değildir. Başkanın burada liderliğini göstermesi gerekir, zaten liderlik böyle durumlarda ortaya çıkar."
1-2 kişinin sözlerinin ya da fanatik söylemlerin liseyi ve liselileri bağlamayacağını kaydeden Hayrettin Kozak, "Biz birliğimizi bozarsak, eğer bu çatı çökerse, Galatasaray'a gönül bağı olan milyonlarca kişinin başına yıkılır. Bunun bilincine girmemiz, bir an önce kendimizi toparlamamız gerekir" diye konuştu.
Kozak, Seyrantepe'deki arsanın bir bölümünün, ücretsiz olarak devlete geri verilmesinden dolayı Galatasaray'ın 1 milyar 320 milyon dolar değer kaybına uğradığını ve buna kimsenin karşı çıkmadığını iddia etti.
Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar ise bazı yöneticilerin medyaya verdiği beyanatlarla ilgili, yönetime seçilen kişilerin böyle saçma sapan şeyler söylemelerine hayret ettiğini vurgulayarak, "Bazı kişiler yönetimde olmanın öneminin farkında değil herhalde" dedi.
YARSUVAT: "HALDUN ÜSTÜNEL İSTİFA ETMELİ"
Eski divan kurulu başkanı Duygun Yarsuvat, kulüp başkanı Özhan Canaydın ve yönetim kurulu için ağır konuştu.
Trabzonspor maçında yaşanan olayları, “Galatasaray Kulübü'nün kötü yönetildiğinin ve birtakım insanların Galatasaray'ı başarısız olması için bölmeye çalışarak, altına dinamit koymasının” bir ifadesi olarak gördüğünü dile getiren Yarsuvat, “Kulübün bölünmesini isteyenlerin yönetim kurulu içinde yeri yoktur. Haldun Üstünel yönetimdedir ve taraftarı haklı görmektedir. Burada yapılacak ilk şey, Üstünel'in, istifasını verip ayrılmasıdır” dedi.
Yarsuvat, şunları söyledi:
"Kulüp iyi yönetilmiyor. Yönetimden iki kişinin divana gelmesi bunu gösteriyor. Galatasaray Kulübü Başkanının, bugün Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumdan önemli bir işi yoktur. Başkan buraya gelip, neler olup bittiğini anlatmak zorundadır. Yönetim kurulu uyumlu bir şekilde çalışamıyorsa, o yönetim kurulu da istifa eder, bir nevi güvenoyu alır. Kulüp başkanı bize, toplantılarda kendi üslubuyla ninniler okuyor. Artık böyle olmaması lazım. Bize gerçeklerin söylenmesi lazım. Yeter artık, biz akşamları evde uyuyoruz. Divan toplantılarında da uyumak istemiyoruz."
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ÇAĞRISI
Duygun Yarsuvat, Haziran ayında olağanüstü genel kurula giderek, yeni bir yönetimin işbaşına gelmesi gerektiğini söyledi.
Yarsuvat, “Görülen o ki bu yönetim Galatasaray Kulübü'nü idare edemiyor. Galatasaraylılık dayanışması, bu yönetim içinde mevcut değil. Haziran ayında olağanüstü genel kurula gidilmeli. Yeni yapılacak seçimde, seçilme kaygısıyla bir araya gelmemiş kişilerin oluşturacağı yönetim iyi çalışabilir” şeklinde konuştu.
Sami Çölgeçen de kulüp başkanı Özhan Canaydın'ın, önceki gün bazı kongre üyeleriyle özel bir toplantı yapmasını eleştirdi.
Doğan Hasol ise “Lisecilik taslayanlar, önce liselerini, liselerinin ilke ve geleneklerini korusunlar. Liseli olmayanlar da kuruntularından arınsınlar” açıklamasını yaptı.
Anıl Büyükeroğlu “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, bundan sonra kimse iyi olmasını beklemesin. Bu iş böyle olmaz, yürümez” ifadesini kullandı.
Toplantıda yapılan eleştirilere yanıt veren Haznedaroğlu, olağanüstü seçim istendiğini hatırlatarak, “Ortamı çok kötü gösteriyorsunuz. Gemi ha battı, ha batacak gibi gösteriyorsunuz. Bu kadar kötü değiliz” dedi.
ALİ YAVAŞ ALTYAPIYI ANLATTI
Divan Kurulu toplantısında, altyapı sorumlusu Ali Yavaş üyelere altyapıyı anlattı.
Hedeflerinin çok büyük olduğunu kaydeden Yavaş, “Galatasaray'ın altyapısından yetişmiş 7-8 oyuncusuyla, Şampiyonlar Ligi'nde final oynamamız hayal değil” dedi.
İkinci başkan Semih Haznedaroğlu, yaptığı konuşmada, kulübün bir çalkantı içinde gösterilmeye çalışıldığını iddia ederek, "Sanki bölünmüşlük had safhada. Abartılıyor. Böyle fikir farklılıkları ve birtakım olaylara gücenen arkadaşlar olabilir. Sistemi beğenmezlikler olabilir. Sanki Galatasaray Kulübü kaynıyor. Yönetim, sanki başarı peşinde koşacağına birbirini yiyor. Bu suni bir hava, itibar etmeyin. Yönetimdeki arkadaşlar 'Önce Galatasaray' diyebilecek durumdalar. Bu kritik dönemde, birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken ortamda, bizim zayıf karnımız olduğunu düşündükleri liseli-lisesiz olayını temcit pilavı gibi ortaya çıkarıyorlar. Evet, tüzüğümüzde kulübe üye olurken haksızlık olarak gördüğüm bir liseli olayı var ama üyeliğe girdikten sonra böyle bir şey kalmaz. Galatasaray üyeleri arasında böyle bir ayrım yok. Bunu ben reddederim" diye konuştu.
İCRA KURULU BAŞKANI POLAT
Haznedaroğlu, yönetim kurulunun çok ayrıntılı işlerle uğraştığını ve bu nedenle Adnan Polat'ın başkanlığında bir icra kurulu oluşturulduğunu söyledi.
Bu kurulun, her pazartesi günü saat 14.00'te toplanıp, kulübün her şeyini görüştüğünü anlatan Haznedaroğlu, "Bu toplantıda konuşulanların hepsi tutanaklara geçiyor. Bu tutanaklar icra kurulunda olmayan yönetim kurulu üyelerine, o akşam veya ertesi sabah elektronik posta veya faksla ulaştırılıyor. Uygun görülen önemli konular, gerekirse yönetim kuruluna getiriliyor" dedi.
Kulübün tesisleri ve projeleri konusunda bilgiler veren Semih Haznedaroğlu, Seyrantepe Stadı konusunda Galatasaraylıları endişelendirecek ve üzecek bir durum olmadığını söyledi.
"ÖYLE İSTİHBARAT ALDIM" SÖZÜ GÜLDÜRDÜ
Haznedaroğlu, divan kurulu üyesi Mükerrem Taşçıoğlu'nun, "Siz günah keçisi seçilmişsiniz. Burada konuşuyorsunuz ama en az sorumlu olan kişi sizsiniz, diğerleri nerede?" sorusuna, "Başkan Avrupa'ya gitmiş, aldığım istihbarat böyle. Adnan Polat'ın önemli işleri varmış" yanıtını verdi. Bu cevap üzerine bazı üyelerin gülmesi ve alkışlaması dikkat çekti.
Haznedaroğlu, "Alkışlıyorsunuz ama ben neticede burada kulüp ikinci başkanı olarak bulunuyorum, genel sekreterimiz de burada" ifadesini kullandı.
KOZAK SERT ÇIKTI: "YÖNETİM TAM BİR FELAKET"
Üye Hayrettin Kozak, yönetim kurulunun bugünkü halinin kelimenin tam anlamıyla felaket olduğunu söyledi.
"Bir yönetim kurulu düşünün; aralık, ocak, şubat aylarında, haftada bir toplantı yapması gerekirken, toplam 4 toplantı yapmıştır" diyen Kozak, "Kendi bünyeleri kargaşa içinde. Böyle fiilen darmadağan görüntüdeki bir yönetimden, faydalı bir çalışma beklemek hayal olur. İcra kurulu daha önce de vardı ama diğer 15 yönetici ne yapar?" şeklinde konuştu.
Kozak, şöyle devam etti:
"Pazar günü maçta kara bir gün yaşadık. Ben böyle bir şeyi 40 yıl içinde hiç yaşamadım. O taraftar, aynı taraftardı. Eskiden taraftar bir bütündü. Ne oldu? Lise olayı niye gündeme geldi? Faturayı o tarafa yönlendirmek en kolay yönü. Acaba biz mi kaşıdık? Bir bütün olarak çalıştığı ifade edilen ve başkanın otoritesi altında oldukları söylenen yönetim kurulu üyelerinin tutumu nedir? Bunların yaptıkları konuşmaların amacı nedir? Galatasaray ile oynamaya hakkınız yoktur. Galatasaray'ın bünyesi böyle lüzumsuz bir görüntüye asla müsait değildir. Başkanın burada liderliğini göstermesi gerekir, zaten liderlik böyle durumlarda ortaya çıkar."
1-2 kişinin sözlerinin ya da fanatik söylemlerin liseyi ve liselileri bağlamayacağını kaydeden Hayrettin Kozak, "Biz birliğimizi bozarsak, eğer bu çatı çökerse, Galatasaray'a gönül bağı olan milyonlarca kişinin başına yıkılır. Bunun bilincine girmemiz, bir an önce kendimizi toparlamamız gerekir" diye konuştu.
Kozak, Seyrantepe'deki arsanın bir bölümünün, ücretsiz olarak devlete geri verilmesinden dolayı Galatasaray'ın 1 milyar 320 milyon dolar değer kaybına uğradığını ve buna kimsenin karşı çıkmadığını iddia etti.
Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar ise bazı yöneticilerin medyaya verdiği beyanatlarla ilgili, yönetime seçilen kişilerin böyle saçma sapan şeyler söylemelerine hayret ettiğini vurgulayarak, "Bazı kişiler yönetimde olmanın öneminin farkında değil herhalde" dedi.
YARSUVAT: "HALDUN ÜSTÜNEL İSTİFA ETMELİ"
Eski divan kurulu başkanı Duygun Yarsuvat, kulüp başkanı Özhan Canaydın ve yönetim kurulu için ağır konuştu.
Trabzonspor maçında yaşanan olayları, “Galatasaray Kulübü'nün kötü yönetildiğinin ve birtakım insanların Galatasaray'ı başarısız olması için bölmeye çalışarak, altına dinamit koymasının” bir ifadesi olarak gördüğünü dile getiren Yarsuvat, “Kulübün bölünmesini isteyenlerin yönetim kurulu içinde yeri yoktur. Haldun Üstünel yönetimdedir ve taraftarı haklı görmektedir. Burada yapılacak ilk şey, Üstünel'in, istifasını verip ayrılmasıdır” dedi.
Yarsuvat, şunları söyledi:
"Kulüp iyi yönetilmiyor. Yönetimden iki kişinin divana gelmesi bunu gösteriyor. Galatasaray Kulübü Başkanının, bugün Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumdan önemli bir işi yoktur. Başkan buraya gelip, neler olup bittiğini anlatmak zorundadır. Yönetim kurulu uyumlu bir şekilde çalışamıyorsa, o yönetim kurulu da istifa eder, bir nevi güvenoyu alır. Kulüp başkanı bize, toplantılarda kendi üslubuyla ninniler okuyor. Artık böyle olmaması lazım. Bize gerçeklerin söylenmesi lazım. Yeter artık, biz akşamları evde uyuyoruz. Divan toplantılarında da uyumak istemiyoruz."
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ÇAĞRISI
Duygun Yarsuvat, Haziran ayında olağanüstü genel kurula giderek, yeni bir yönetimin işbaşına gelmesi gerektiğini söyledi.
Yarsuvat, “Görülen o ki bu yönetim Galatasaray Kulübü'nü idare edemiyor. Galatasaraylılık dayanışması, bu yönetim içinde mevcut değil. Haziran ayında olağanüstü genel kurula gidilmeli. Yeni yapılacak seçimde, seçilme kaygısıyla bir araya gelmemiş kişilerin oluşturacağı yönetim iyi çalışabilir” şeklinde konuştu.
Sami Çölgeçen de kulüp başkanı Özhan Canaydın'ın, önceki gün bazı kongre üyeleriyle özel bir toplantı yapmasını eleştirdi.
Doğan Hasol ise “Lisecilik taslayanlar, önce liselerini, liselerinin ilke ve geleneklerini korusunlar. Liseli olmayanlar da kuruntularından arınsınlar” açıklamasını yaptı.
Anıl Büyükeroğlu “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, bundan sonra kimse iyi olmasını beklemesin. Bu iş böyle olmaz, yürümez” ifadesini kullandı.
Toplantıda yapılan eleştirilere yanıt veren Haznedaroğlu, olağanüstü seçim istendiğini hatırlatarak, “Ortamı çok kötü gösteriyorsunuz. Gemi ha battı, ha batacak gibi gösteriyorsunuz. Bu kadar kötü değiliz” dedi.
ALİ YAVAŞ ALTYAPIYI ANLATTI
Divan Kurulu toplantısında, altyapı sorumlusu Ali Yavaş üyelere altyapıyı anlattı.
Hedeflerinin çok büyük olduğunu kaydeden Yavaş, “Galatasaray'ın altyapısından yetişmiş 7-8 oyuncusuyla, Şampiyonlar Ligi'nde final oynamamız hayal değil” dedi.